Yalnız olduğunda değil de, hazır olduğunda birini sevmeyi bekleyen adam, aşkın varlığını inkar eden diğer adamdan kurtulamamış, sonunda yine kendisini onun yanında bulmuştu. Birileri tarafından görülmenin düşüncesi bile korkunç olduğundan, iki adam Yoongi'nin arabasında rahatsız edici bir sessizliğe gömüldü, karşılarında deniz vardı ve dışarısı rüzgarlıydı."Sana çok bayıldığımdan burada değilim Min Yoongi." Taehyung denen bu garip adam, gömleğinin yakasıyla uğraşırken konuştu. Gözlerini camdan dışarıya dikmişti. Yoongi ise ona bakmaya cesaret edemediğinden direksiyon ile manasız bir göz kontağına kurban gitmişti.
"Buradayım çünkü eğer aslında müşterim olmadığını öğrenecek olursa beni öldürecek bir adam var dışarıda."
"Ne kadar süre bunu devam ettirmek zorundayız?" Yoongi gergin bir edayla sordu, sonunda korkak bakışlarını çekici adamın yüzüne iliştirebilmişti.
"Avcı köpeği gibi izimi sürmeyi bıraktığında." Taehyung omuz silkti.
"Yani?"
"Tahminen bir iki haftaya."
"Bir iki hafta mı?" Yoongi oflaya puflaya sordu. Bir iki hafta boyunca neyin nesi olduğu belli olmayan bir eskortla etrafta dolaşması imkansızdan da öteydi. Tüm iş hayatının bitmesi için tek bir fotoğraf, tek bir dedikodu yeterli olurdu.
"Neden bu süre içinde bunu eğlenceli bir hale getirmiyoruz?" Bordo ruhlu adam uzanarak Yoongi'nin uzun ince parmaklarına dokundu. Onları kavramaya korkar gibi bir hali vardı, ancak iki adam da bunun doğru olmadığını, Taehyung'un utanmaz olduğunu biliyordu.
Üzerine gelen ofis duvarlarını düşündü Yoongi. Yalnız uyandığı tüm sabahları, asla yeni şeyler denemeden harcadığı senelerini, iki büklüm bir halde ofis koltuklarında uyuklamalarını, sevgiye açlığını ve susmak bilmeyen telefonunu düşündü.
"Pekala." Yoongi konuştu. Taehyung olumlu bir cevap beklemediğinden ufak bir çocuğu kıskandıracak bir masumiyetle gülümsedi. Ki garipti bu, Yoongi düşünmeden edemedi nasıl böylesi bir adamın o denli bir gülümsemeyi kaldırabileceğini. Ancak bir şekilde yapıyordu işte. Bir şekilde, masumiyetinden koparılmış o utanmaz aşk adamı, yerini alçak gönüllü ve saf bir adama bırakmıştı.
"Sahi mi?" Saniyeler içinde ahlaksız adam geri dönmüştü. Yoongi bir an hayal gördüğünü, o gülümsemenin hiç var olmadığını düşünmeye başladı.
"Yanlış anlama... Niyetim..." Takım elbiseli adam konuşmaya başladı.
"Benimle yatmak değil, biliyorum." Diğer genç adam da onun cümlesini tamamladı.
"Sana ancak geçici bir arkadaşlık teklif edebilirim." Yoongi mırıldandı. Madem herkesin güvenliği için bir iki hafta birbirlerini görmeleri gerekecekti, en azından bunu daha katlanılabilir hale getirmekten bir zarar gelmezdi.
"Geçici arkadaş teklifin kabul edildi Min Yoongi. Ama yine de ellerimin gittiği yerlerden sorumlu değilim. Özellikle de tenin böyle yumuşak dururken."
Sessizlik geri gelmişti.
"Şaka yapıyorum. Hemen de utanıyorsun." Taehyung kahkaha attı. "Söylesene, hiç sevgilin oldu mu? Yoksa senin gibi işkoliklerin aşk için vakti yok mu?"
"Ben işkolik değilim." Yoongi, adamdan çok kendini ikna etmek istercesine konuştu. "Öyle olsaydım şu an bana verilen işi yapıyor olurdum."
"Yorucu değil mi?" Eskort, yönünü tamamen direksiyon başında oturan adama dönmüş, tüm ilgisini ona odaklamıştı.
"Senin işin kadar yorucu olmasa gerek." Yoongi ters bir şekilde cevapladı.
"Beni yanlış anlamanı istemem. Müşterilerimin çoğuyla yatmıyorum."
"Ama senin için bir istisna yapabilirim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Turning Point | 태기
FanfictionKarmaşık bir dizi olay sonrasında Yoongi ve Taehyung'un kader ipleri birbirine dolanır. Bu, iki adam için de bir dönüm noktası olacaktır. ㅡKTH&MYG