KARANLIK ÖĞRETMENİM

KÖ 14

Arabanın dışında beni bekleyen ozana bakakalmıştım , beni tehdit ediyordu hayatımda hiçbir etkisi olmayan biri kalkıp beni öldürmekle tehdit ediyordu! Hiçbir şey yapamamak beni deli ediyordu ellerinde bir hançer vardı istediklerini yapmadığım an batırıyorlardı ruhuma . Ölmek için vücüduna bir darbe almana gerek yok derdi abim söylenilen bir söz bile seni öldürebilir , cansız kılar ve seni sadece nefes alan bir canlıya dönüştürür , böyle olmak ister miydin Ada ? "demişti . Kendim için yapabileceğim bir şeyim yoktu , bildiğim tek bir şey vardı yaşamak için çabalamam gerekiyordu , abimin bir yerlerde nefes aldığını biliyordum buna inanmak istiyordum . Ozan önde ben arkada mekana giriş yapmıştık tıpkı kıbrısta ki casinoları andıran bir görünümü vardı öyle döşenmişti ileri de boş olan bir masaya oturmuştuk  anlamsızca etrafı izliyordum . Kameraların yoğunlukta olduğu bir bölme vardı , burası paranın aktığı kasa olmalıydı.En çok neye değer verirsek onun üzerine titrer önlem alırdık çünkü onlara zarar gelmesini asla istemezdik

 "Çantanın içinde kulaklıklar da var onları mutlaka tak abim gelince komut verecek bize  ben oyuna gidiyorum artık işler sende dedi yanımdan uzaklaşarak .

Harekete geçmek yerine etrafı izlemeye devam ettim , ortamda sigara ter ve ağır bir alkol kokusu hakimdi , çarkların dönme sesi ve taşların sesleri dışında pek konuşulmuyordu. Herkes üzerinde ciddiyet taşıyordu ilgimi çeken bir şey olmadığı için kendime düzenek kuracağım yere göz atmak için ayağa kalkmıştım . Üstümde ki dar elbiseyle ortama uyum sağlamıştım  çark masalarında ki kadınlar da benim gibi giyinmişlerdi , bu durum oldukça canımı sıkmıştı. Merdivenlere yöneldiğim sırada dış kapı büyük bir ihtişamla açıldı , istemeden de olsa göz atmak için başımı o yöne doğru çevirmiştim. Merak duygum baş göstermişti, içeriye sayabildiğim kadarıyla siyah takım elbiseli adamlar girmişti , hepsi oldukça yapılı ve iri görünüyordu , hepsi uyumlu bir şekilde sağa sola dağılırken görüş alanıma Ahkam denilen adam girmişti, vücudunu saran koyu lacivert bir takım elbise giyinmişti , yüz hatlarını tam seçememiştim ama o olduğundan emindim. Mekanın çatı katına çıkmayı başarmıştım , kapıyı açmak için olağanüstü bir çaba sarf etmiştim. Saçlarımı toplayıp laptop u açarak bilgilere bakmaya başlamıdım , kaydedilen kamera bilgilerine kendi telefonumla bağlanıp sisteme giriş yapmıştım. Karşımdaki sistem bilgileri basit sıradan değildi görünüşe göre beni çok zorlayacak türden bir şeydi.

Yarım saatin sonunda sisteme girmiştim , ozanla olan görüntülerimi hemen sistemden silmiştim Mert hocanın görüntülerini bulmam imkansızdı , çünkü giriş saatini bilmiyordum.Bu yüzden kulaklığı alıp ozana seslenmeye karar verdim.

 "Ozan duyuyor musun beni dedim sessizce , birkaç saniye boyunca kısık uğultulardan başka bir şey duyamamıştım. Bu yüzden kulaklığı çıkarıp aşağıya inmeye karar vermiştim Tam hareketlendiğim sırada kulaklıktan gelen bir ses beni durdurmuştu .

"Beni iyi dinle ve çabuk hareket et dedi kaba bir ses.

 "Mert sen misin dedim" , ondan başka benimle böyle konuşan kimse yoktu .Hoca ekini atmıştım .Hak etmiyordu çünkü

 "Hangi cehennemdesin sen , neden telefonun kapalı beni delirtmek mi istiyorsun lan sen!."

 "Benimle böyle konuşmayı kes , bana muhtaçsın farkındasın değil mi dedim kahkaha atarak.

" Sadece bana saat kaçta geldiğini  ve şu an hangi masada olduğunu söyle dedim ses tonumu değiştirerek."

"Baban ile ilgili bir haber duydum Altunoğlu , ama ne yazık ki sen bunu duyma şansını kaybettin. Saat 21.30 da geldim hemen görüntülerden kurtul. "