Üşüyorum gölgende Henüz bilmesen de....
jamiedornandelisi. Doğum günün kutlu olsun
Merhabalaaaaaaarr. Çok özel bir bölümle karşısınızdayım mutlu olmak mutlu etmek istiyorum . Oy ve yorumlarınızı belirtmeyi unutmayın . Çok değerli okuyucum vusalemiryezevadesteğin için çok teşekkür ederim.
Keyifli okumalar....
"Dışarı çıkmak ister misin bugün Ada , pardon Zülal."
"Bilmem ki hiç havamda değilim ."
"Bu evde kaldığın için bu kadar yorgun ve ruhen bitik haldesin . Hava güzel nefes almak hem sana hem de bana çok iyi gelecek."
"Öyle mi dersin abi "
"Evet güzelim deyip yanağıma minik bir öpücük kondurarak yatağımdan kalktı. Had, sen hazırlanmaya başla ben seni bekliyor olacağım.
Kafamda dönen düşünceler beni esir altına almıştı . Kurtulamıyordum kurtulmak istemiyordum da . Ben artık ne hissetmem gerektiğini bilmiyordum . Bildiğim tek bir gerçek vardı o da şu an yanımda değildi . Komodinde duran telefonumu alıp bir kez daha zameli aradım . Klasik telesekreter seslendirmesini yarıda kesip hapsolduğum yatağımdan yavaş hareketlerle doğrulup kalktım. Ozanı aramaya karar verdim , 6 kez çaldıktan sonra kısık sesiyle cevapladı .
"Efendim zülal?"
"Ozan nerdesiniz siz neden kimse yok . "
" Birazdan geleceeğim acil bir şey mi oldu ?"
" Zamele ulaşamıyorum ve delirmek üzereyim !.
"Geldiğimde konuşuruz deyip telefonu tabiri caizse suratıma kapattı.
Telefonumu parçalamamak için kendimi zor tutuyordum . Delirmek üzereydim mutlu olmam lazımdı değil mi ?. Abim yanımdayken bana bu haksızlığı yapmaları ne kadar adildi ? Sinir bedenimi ele geçirmişti üzerimdeki kazağı parçalarcasına çıkarıp odanın en köşesine fırlattım . Komodinimin üzerinde bulunan parfüm şişelerinden rastgele birisini alıp duvara fırlattım . Tuzla buz olan parçacıklarına kilitlendim . Hırsımı sinirimi alt edemiyordum nefret ediyordum bulunduğum konumdan bulunduğum bu his karmaşasından en çok ta kendimden . Dolabımın kapağını sertçe açıp içersindeki kıyafetleri askılarından sökercesine çıkarıp fırlattım , kendini benden uzak tutarak acı çekmemi istiyordu ki başarıyordu . Kendimi kontrol edemiyordum elime değen her şeyi parçalarcasına çekiştiriyor ya da duvara fırlatıyordum . Saniyeler içersinde bedenimi taşımayan bacaklarım yüzünden yere yığılmıştım . Nefes nefeseydim soluklarım birbirine karışıyordu .
Telefonumun bilindik zil sesi kulağımı doldururken kalkmak için hareketlenmeye çalıştım . Bacağımı oynatamıyordum kilitlenmiştim kendimi zorladıkça nefesim kesiliyordu . Telefonun ısrarlı sesi kesilmek bilmiyordu ve tüm bu çıkardığım kargaşayı da duyan olmamıştı . Miran nerdeydi ki . Hırsla saçlarımı tutup çekiştirmeye başladım kendimi sakat gibi hissediyordum aciz ve işe yaramazın tekiydim . İğrenç bir döngünün içersinde kulaç atmaktan başka yaptığım bir şey yoktu . Ne kadar zorlarsam zorlayayım bacaklarımı hareket ettirememiştim yumruklarımla bacaklarıma vurmaya başladım , neden hissedemiyordum ki neden acı yoktu ya da herhangi bir uyuşma .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK ÖĞRETMENİM
Novela JuvenilKlasik öğretmen öğrenci hikayelerinden tamamen arınmış bir kurguda yazılmıştır. Mert( Zamel) Ada ( Zülal) karakterlerinin birbirinden bağımsız olan hayatlarının istenilmeyen kulvarlarda kesişmesiyle sizleri bambaşka dünyaların esintilerine çıkar...