İnsanoğlu ne garip varlıktır ! anlam veremezsin gerçi anlayamazsın demek daha doğru olur. Hep başka yüzleriyle konuşur sana karşı seni değerli kılar hayata karşı bir kez daha dayanma gücü verir (Biz böyle olduğunu düşünüyoruz ) bizi mutlu eden sözlerine inanırız inanmak isteriz ;çünkü aksini düşünmek bile istemeyiz.Değerli okuyucularım ,özetle demem şu ki ; yaptığımız tek şey değer verdiklerimize güvenip , bir gün bizi ne zaman yaralayacaklarını bilmeden yaşamak.!!!!
Gözlerimi yavaşça açıp etrafımda olan biteni algılamaya çalışıyordum , yüzüm Mert hocanın boynuna hapsolmuş bir şekilde duruyordum kollarım benden bağımsız bir şekilde omuzlarını sarmalamıştı.Bel boşluğumda hissettiğim kocaman ellerinden kurtulmak istiyordum . Bu halde olmamız uygun değildi kendimi kötü hissediyordum. Yavaşça kalkmaya çalıştım yanından ama nafileydi , değil kalkmak yerimden kıpırdayamıyordum bile. Kolları ile kendine hapsetmişti beni ve bu durum beni çok rahatsız ediyordu , dün akşam itiraz etmeliydim kabul etmemeliydim beni iyice hafife aldığını biliyordum , köle gibi kullanılmayı haketmiyordum. Bana yaptıklarını düşününce sinirleniyordum elimde olmadan . Bu kez daha kuvvetli bir şekilde kollarını sarsmaya başladım , bir insanın uykusu bu kadar ağır olabilir miydi ? .Hala sarsmaya devam ediyordum kollarını milim kıpırdatmıyordu ayırmıyordu benden .Kapının sert ve hızlı bir şekilde açılmasıyla yerimden sıçramıştım, benimle beraber Mert hoca da hafif bir şekilde gözlerini açmıştı .
"Abi " dedi ozan şaşkın ve yüksek bir şekilde karşımda ozan ve ağzı açık bir şekilde bana bakan Eda vardı .
Mert hoca sonunda kollarını benden ayırıp doğrulmuştu , yüzündeki ifadeden hiçbir şey anlayamıyordum. Biraz utanmıştım karşımda ki manzaradan dolayı , ne diyeceğimi bilemiyordum . Mert hoca hızlı bir şekilde yataktan kalkıp dün gece odanın bir köşesine attığı kazağını giyinmeye başlamıştı , Eda ve Ozan görüş alanımızdan çıkmışlardı ne yapacağımı bilmiyordum , yaptığım tek şey yatağımdan kaçarak çıkıp banyoya gitmek oldu.Elimi yüzümü soğuk suyla yıkayıp aynada ki görüntüme baktım saçlarım dağınıktı mert hocanın dediği gibi ten rengim çok soluk görünüyordu . Saçlarıma gevşek bir topuz yaparak banyodan çıkmıştım .Mert hoca odada yoktu aşağı da olduklarını tahmin ediyordum yanlarına şimdi gideceğimi pek sanmıyordum o yüzden bir yandan odamı toplamaya başlamıştım bir yandan da Eda ya yapacağım açıklamayı düşünüyordum , eskiden olsa insanların ne dediklerini asla umursamazdım ama Mert hoca sıradan bir insan olmadığı için ve Eda ile Ozanın gördüğü manzarada açıklamasız kalabilecek türden bir durum olmadığı için sessiz kalamazdım.
Odamdan çıkıp yavaşça merdivenlerden aşağı inmeye başladım , adımlarımı sessiz ve yavaş bir şekilde atıyordum . Görünürde kimse yoktu mutfağa yönelip bir şeyler yemeye karar vermiştim ağrım başlamadan karnımı doyurmak istiyordum. Kendime bir sandviç hazırlayıp salona geçmiştim , ama kimseyi göremedim nerede olduklarını merak ediyordum. Televizyonu açıp haberlere bakmaya başladım ekonomiye karşı bir ilgim vardı boş zamanlarımda sık sık takip ederdim , biten meyve suyumu doldurmak için mutfağa gitmeye karar verdim dışarı tekrardan baktıktan sonra salona geçtim.
"Bir son dakika haberi ile karşınızdayız Ünlü İş Adamı Ahmet Altunoğlu şirket çıkışı silahlı saldırıya uğradı , yaşayıp yaşamadığına dair hiçbir açıklamada bulunulmadı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK ÖĞRETMENİM
Fiksi RemajaKlasik öğretmen öğrenci hikayelerinden tamamen arınmış bir kurguda yazılmıştır. Mert( Zamel) Ada ( Zülal) karakterlerinin birbirinden bağımsız olan hayatlarının istenilmeyen kulvarlarda kesişmesiyle sizleri bambaşka dünyaların esintilerine çıkar...