Yoldan geçen boş bir taksiyi durdurup içine bindim. Taksici amcaya bavulumun olduğunu söyleyerek bagaja koymasını istedim. Amca söylediğimi onaylayıp arabadan dışarı çıktığında Sırmayı aradım. Bir kaç çalış sonrasında açtı.
" Sırma ben yoldayım. Az sonra gelirim." Dedim yorgun ve çalışmaktan bitkin bir ses tonuyla.
" Teyzemin yanına gelmesini zor durdurduk! Biraz daha geç arasaydın yerdin terliği."
" Ne diye kandırdınız peki?" Dedim bu defa. Akıllıca bir yalan uydursalardı iyi olurdu.
" Kandırmadık! Gerçeği söyledik. Tabi biraz değiştirerek." Dedi ağzını yayarak. Kesin olayı bambaşka taraflara çekmişlerdi bu zilliler!
" Bu arada gelirken ekmek alacakmışsın. Birde kızlar bu akşam bizde yatıya kalıyorlar. Bilgin olsun canım" dedi telefonu yüzüme kapatarak. Aptal sarışın!
Amca arabaya binince dikiz aynasından bakarak konuştu.
"Nereye gidiyoruz?"
Sırmaların evini tarif ederek camdan dışarı bakmaya başladım. Yolda gelip geçen insanları izlemekten büyük bir keyif alıyordum.
Az sonra görüş alanıma bir market girdi ve taksiciye beklemesini söyledim. Arabadan çıktım ve otomatik kapıdan içeriye girdim. Reyonların arasında dolaşırken bir yandan sevdiğim abur cuburları topluyor,bir yandan da kendi kendime şarkı mırıldanıyordum.
Aslında sesim pek mükemmel sayılmazdı. Hatta neredeyse hiç! Ama insan yapmaktan keyif aldığı şeyleri sürdürerek o konuda ilerleyebilirdi. Ben de dahil.
Ekmekleri de alınca kasaya gittim ve aldığım şeyleri poşetlemeye başladım. Ücreti ödeyip kapıya doğru yöneldim. Üzerimde hala çay lekeleri vardı. Kimin umrunda!
Taksiye bindiğimde amca tekrar sürmeye başladı. Yaklaşık on dakika sonra eve ulaşmıştım.
Taksiciyede parasını verip indiğimde söylenmeyide ihmal etmedim.
" Sömürdüler resmen beni ya! Ne olacak bu taksiye giden paraların hali?"
Sonra içimden bir ses konuşmaya başladı.
" O zaman taksiye binme sende! Dolmuş denen bir şey var."
" Dolmuşa binmesi kolayda ter kokusundan zehirlenmemek zor içimdeki çok bilmiş!"
Kendi kendimele kavga ederken kapının açılmasıyla birden içeri çekildim.
" Çağla bir dur da ayakkabılarımı çıkartıyıyım!"
Çağla işaret parmağını dudaklarına götürerek hemşire hareketi yaptı.
" Odada çıkartırsın, yürü! Annenler seni bu halinle görmesinler."
Hemen koşar adım Sırmanın odasına girdik. Açelyayla Sırma çoktan pijamalarını giymiş dedikodu yapıyorlardı. Ekmeklerin olduğu poşeti Eceye vererek anneme götürmesini söyledim. Öteki poşetteki abur cuburları kızlara göstererek şirin olduğunu düşündüğüm bir gülümseme yaptım.
" Dedikodu için çekirdek, cips ve çikolatalar aldım. Teşekkür edebilirsiniz ablanıza." Dedim ego kasarak.Maalesef en pis huylarımdan biridir ego.
Elleriyle değişik hareketler yaparak " yaşasın çiğdem"diye bağırdılar. Tabi onlar İzmirliydi!
Kızları süzdüğümde Sırmanın daha çok pembe ağırlıklı bir pijama takımı tercih ettiğini gördüm. Üzerindeki kedi desenleri gerçekten çok hoş durmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELA BAŞA BELA
HumorKapak tasarım : kapaktasarlaa DİKKAT: Yüksek dozda bela içerir! Ela, 17 yaşında pekte sıradan olmayan bir kızdır. Farklı fikirleri, farklı hevesleri, hayattan farklı beklentileri olmasına karşın, uzaktan bakınca aklı başında bir insan gibi görünür...