İSTİKAMET AVENGA

487 54 29
                                    

" Bu hayatta bana her şey olabileceğini kanıtlar niteliktesin Ela. Senin gibi biri prensesse oyuncak ayım gizli bir teşkilatın mafya babası olabilir."

Tahmin edebileceğiniz üzere bu konuşan Eceydi. Gerçekleri öğreneli bir koca hafta olmasına rağmen hâlâ durup durup odama giriyor, benim nasıl bir prenses olabileceğim hakkında felsefe yapıyordu. Bugün tam bir hafta olmuştu. Kraliçe Victoria bana öğrendikten ertesi gün sonra Avengaya uçmamı teklif etmişti fakat annemle konuşunca bir hafta zamana ihtiyacım olduğuna karar vermişti. Saat 7'de Victoria'nın uçağı beni alacaktı. Tabii Borayla birlikte. Avenga'da kaldığım süre boyunca bana rehberlik edecekti.

Okula gitmek için son birkaç ödevimi de çantama yerleştirirken " Ece" diye mırıldandım. " Sen nasıl bir insansın yahu? Hayır yani anlamıyorum,azıcıkta mı ablam kimbilir ne haldedir,gideyimde şuna bir iki destek olayım,sonuçta kızın her gün hayatı değişmiyor diye düşünmüyorsun?"

Ece kapının ağzından uzaklaşırken saçını savurdu ve hayatımda duyduğum en net ve duygusuz tonda " Hayır." Dedi. " Sen gidince burayı kendime hobi odası falan yapayım diye düşünüyorum,şu duvardaki zevksiz tabloları falan çıkarsam, bir de kenardaki kitaplığın yerine matımı serip sabah gün ışında sporumu yapsam nasıl olur dersin? Haa,unutmadan şu yerdeki saçma halının yerine..."

Evet burdan sonrasını duyamadınız çünkü çoktan çantamı toplayıp evden çıktım. Annem işteydi ve ben bugün okula servisle gidecektim.

Ceketimin kolunu sıyırıp saatime baktım. Gelmek üzereydi. Her zamanki gibi evimin önündeki sokakta beklemeye başladım. Zilli kulubesinde uyukluyordu. Gülümsedim. Buradan gidince onu çok özleyecektim. Tıpkı her şeyi olduğu gibi.

Biraz sonra servis gelmişti. Her an olduğu gibi yine içimi anlık bir heyecan kaplamış,yüzüme hüzünlü bir tebessüm yayılmıştı. Bu,bu servisteki son günümdü. Şoförümüz Kutay Amcaya son günaydın deyişimdi. Sırma ve Çağlayla son sabah sohbetimdi. Bitişler herkes için zordur fakat başlangıçlar bir o kadar coşkuludur. Hayat,insana yeni deneyimler sunar,senin yapman gereken tek şey kendini ana bırakmaktır. ZNZ
Bu özlü söz zihnimin içinde yankılanırken yutkundum. Haklılık payı vardı.

" Ela, ne dikiliyorsun orda salak gibi? Gelsene kızım!"

Çağla'nın sesini duyunca irkildim ve yanlarına gittim. Yanından geçtiğim koltuklarda oturan insanlar bana bakıp fısıldaşıyorlardı. Çok kısa bir an gördüm onları. Fazla umursamadım. İçine düştüğüm bu fazla saçma durum bir zahmet konuşulsun değil mi ama!

" Bu akşam mı?" Dedi Sırma somurtarak. Ece'nin aksine o gideceğim için çok üzülmüş,hem de çok heyecanlanmıştı. Heyecanlanmıştı çünkü beni Avenga'da bir kraliyet hayatı bekliyordu. Kim bilir ortam nasıldı? Ona her şeyi anlatır mıydım? Belki bana gelen pahalı mücevherlerden Sırmaya gönderirdim? Aklında bu soruların olduğuna emindim,bu beni ister istemez güldürdü.

" Evet, yedide Borayla birlikte uçağa bineceğiz."

" Aile'nin neye benzediğini biliyor musun?"

" Bir tek Bora'nın hastanedeyken gösterdiği Victora'nın resmi var,başka nasıl bileyim ki onları?"

Çağla elini alnına götürdü ve ofladı. Turuncu saçları yüzüne dökülmüş, "pes"
Der gibi bir hali vardı.

" Sırmacığım,bu üstün zekalı arkadaşımıza söyler misin, google neden var?"

" Aaa" dedim oturduğum yerde dikleşerek. " Ben bunu neden daha önce düşünemedim?"

Kızların imalı bakışları eşliğinde telefonumu ceketimin iç cebinden çıkardım ve arama motoruna " Avenga Kraliyet Ailesi" yazdım.

ELA BAŞA BELAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin