Birçok nedenden ötürü kendimi saklamaya çalışıyordum.Ben ne yapıyordum ? Hayatı hızlı yaşamaktan çok boka sürüyordum âdeta. Herşeyin vakti vardı ama ben vakitsiz çok işe kalktım,farkına vardım. Sabah kalktım ve suya dokunamıyordum bile. Sanki ben ateştim ve su canımı yakıyordu. Sakin olmaya çalışıyordum. Cesetler,kanlar,değişik insanlar beni altüst etmişti. Kendime gelmeliydim. Kahvaltı yaptım. Gitmeliydim. Vazgeçemezdim olmazdı. Tehditlere ayırtcak vaktim yoktu. Zaafım ailemdi onları kullanıyorlardı. Aileme düşkünüm. Sonra kaybetcek hicbirşeyim yok dedim. Ve tehdit edilecek tek şey bendim. Ama kendimden de vazgeçmiştim. Gidip bira almalıyım. Jane'ye gidip önününde diz çöktüm. Ona itaat ediyordum,sadıktım. Hem de ne sadık. Jane bunu anladı ve elçi durumuna gelecek kadar yetiştirdi. 3 Nisan 17'de elçi olmuştum. Kendilerine Paymonun Askerleriyiz diyen kişiler bana kadeh kaldırdı.
" Prenslerin Ruhu Seninle Olsun "
Minnettardım,utandım. Mutluydum kötü bir mutluluktu. Huzursuz ama sevindirici bir mutluluk (karanlık). Beni deniyorlardı. Çeşitli yayınlar acıyorlardı. Web .onion üzerinden çok fazla kitleye sahiplerdi. Sırada ki bendim. Ve yayınlarda ne yaptığımı hatırlamıyorum ilaç verdikleri için kötü oluyordu. Kendime geldiğimde kan içinde kalkıyordum. Buna ihtiyacım vardı. Daha fazla kana. Sıcaklığını hissedebiliyordum. Kehanet günü yaklaşmıştı. Farklı yerlerden gelen elçiler karşılanıyordu. Çok ürkütücüydü. Derin bir nefes aldım. Ve saat geldi. Değişik bir dilde birşeyler söyleniyordu. Ruhu hissedebiliyordum. Şeytanı seziyordum âdeta. Kan bendeydi. Kadehi kaldırdım. Jane " ........... " diyerek beni yüceltti resmen. İçtim,kendimden gecmistim. O kadar kan etrafa sıcrarken izlemeye bayılıyordum. Ayin tamamlanmıştı. Kendimi toparlamaya çalışıyordum. Cesetler taşınıyordu. Odama geçtim ve bira içmeye devam ettim. Kızlar gelip birlikte olup olmayacağımı soruyorlardı. Sapık değildim. Tek düşündükleri seksti resmen. Ama ben sadece herşeyi düşünüyordum. Durdum sonra çıkıp taksiye bindim. Eve geldim gece 4'e yakındı. Kimsenin evden çıktığımı fark etmemesi güzeldi. Uyudum,geç kalktım. Haberlere bakıyordum,ve yine temiz işti yakalanmadık. Dua ettim. O bizi koruyordu,farkındaydım. Bir kahve alıp sigara mı yazmıştım. Hafif tonlu bir müzik fena olmadı. Wp,İg ve Face'ye baktıktan sonra bir Mary aldım.Çektim ve uyudum. Bulanıktı halislasyonlar oldukça seksiydi. Beni rahatlatıyordu. Hayatımdan memnun değildim,ama şikayet etmedim. Bunu degistiremezdim. Bir kez yapılan yanlış milyonlarca çıkış kapısını kapatıp birini saklayabilirdi. Ben o kapıyı hala bulmuş değilim. Hata yapın ama dönülmeyen hata yapmayın,fiyatınız bunu kaldırmaz.