5. Bölüm

19 11 2
                                    

Lamra şok olmuştu. Şansını kaybetmişti. Sonuçlarını düşünmeden bir hamle yapmıştı. Rozanın müdahale edeceğini kadın olan tarafı tutacağını sanmıştı. Ama öyle olmamıştı. Belki de Roza olayı görmeden kalkmıştı bile. Şimdiyse fırsat hataya dönüşmüştü. Gereksiz yere dikkat çekmişti. Bu yetmezmiş gibi bu kavga yüzünden ceza alacaktı büyük ihtimalle. Sinirle olduğu yerden kalktı. Arkasını döndü kalabalığı yararak Kasıra saldırdı. Sağ tarafına tamda ameliyatlı yerine bir yumruk geçirmişti. Kasır acıyla haykırıp yere kapaklandı. Lamra hala hıncını alamamıştı. Acıyla kıvranan adımın yine sağ tarafına tam da tuttuğu yere bir tekme indirdi. Ortalık kasırın çığlığı ile yankılandı. Artı İnsanlar şaşkınca olan biteni izliyordu. Bir kısmı korktuğu için bir kısmı da Kasırı sevmediği için Lamrayı durdurmuyordu. Lamra ise Kasırın sırtına tekmeler indiriyordu. Kendinden geçmişti. Başarısızlığın sinirini bu şekilde dışarı vurmuştu. Sonunda güvenlik görevlileri geldi. Ve Lamrayı durdu. Lamranın bileklerine kelepçe takıp, yerde kıvranan Kasırı kaldırıp güvenlik ofislerinden birine götürdüler. 
Masanın önünde oturmuş her şeyi nasılda mahvettiğini düşünüyordu. Bu işten nasıl kurtulacaktı şimdi? Üstelik kasırı da kendine düşman etmişti. Kasır başka bir ofisteydi. Lamra ise elleri kelepçeli bir şekilde ofiste tek başına oturuyordu. Bir süre öylece bekletildi. Dışarıda kim bilir ne oluyordu. Belki de ceza kesilmişti bile. Daha önce başına böyle bir şey gelmediği için ne olacağını bilmiyordu. Arom içeri girdi. Arom maden bölümünün güvenlik sorumlusuydu. Kendi grubunun başıydı. Lamranın karşısına oturdu.
-neden yaptın Lamra? Sen böyle bir şeye niye bulaştın.
Lamra bu kadar detaylı düşünmeden bu işe girmişti. Yine de kendini bu işten sıyırabilmesi için bir şeyler uydurması gerekliydi.
-aslında ben diye söze girdi ama Arom durdurdu ve konuşmaya başladı.
-kasırı ne hale getirdiğinin farkında mısın? Kasır şuan burada ki herhangi bir ofiste değil. Nerede biliyor musun? Hastanede o şuan tedavi ediliyor. Nedeni anlıyorsun değil mi?
Arom derin bir nefes aldı. Daha açık konusmaya başladı.
-nasıl yaparsın bunu? Sen kimsin de böyle bir işe kalkıştın. En ağır cezayı alacaksın alman için elimden geleni yaparım.
Diye bağırdı Arom. Belli ki yukarıdan bastırmışlardı. Lamra ne diyeceğine karar vermişti beklerken o yüzden rahatça cevap verdi.
-beni taciz etti.
Dedi Lamra. Arom yüzünü ekşitti. Taciz ve benzeri şeyler burada çok şiddetli bir şekilde red edilirdi. İnsanların kesin bir duruşu vardı bu konuda. Ama yine bu tarz olaylar fazlaca olurdu. Arom ayağa kalktı yürüyerek konuşmaya başladı .
-bahane bu kasır seni neden taciz etsin. Ona iftira atıyorsun. Hem öylece olsa bile dedi Lamranın önüne geçip oturduğu sandalyenin kollarını tutup ona yaklaştı. Ve devam etti.
-itiraz etmeye hakkın olduğunu mu sanıyorsun? Sen buranın farkında bile değilsin.
Dedi dudağının tek tarafı kıvrılmıştı. İtici bir gülüştü bu. Kapı sertçe açıldı.
İçeri çok sert bir giriş yapılmıştı. Lamra karşısında duran Rozayı görünce hayrete düştü. Bir yanı şaşkın bir yanı mutluydu. Umduğu şey Rozanın bu ofise Lamrayı kurtarmak için geldiğiydi. Arom ise kafasını çevirip açılan kapıya baktı. Rozayı farkedince sertçe bakıp doğruldu. Roza aynı sertlikte yürüyüp Aromun önünde durdu. Ardındaki adamları Lamranın yanına gelip kelepçeleri açtı.
-Arom bu işe artık biz bakıyoruz. Olayla biz ilgileneceğiz.
Arom tek kaşını kaldırıldı.
-nedenini öğrenebilir miyim Roza?
-çünkü ben öyle istiyorum yeterli mi?
-başına buyruk işler yapmazdın sen.
-başıma buyruk olduğunu sanma burda Roza olarak bulunmuyorum anladın mı?
Rozanın sözlerinden sonra Arom yutkundu. Kafasını sallayıp geri çekildi. Nasıl olduysa olmuştu işte. Lamra kurtulmuştu. Hem de tam istediği şekilde. Adamlar Lamrayı kaldırıp çıkışa doğru yönlendirdiler. Onlar çıkınca Roza, Arom son kez bakıp kafasını yukarı aşağı salladı. Gülümsedi 'aferin sana' diyip oda ofisten çıktı. Roza hepsinin önüne geçip kendinden emin yürüyüşüyle ilerdi. İnanılmaz bir havası vardı. Siyah bir tulum giymişti. Ayaklarında siyah bağcıklı fazlaca havalı bir ayakkabı vardı. Saçlarını sıkıca toplayıp bağlamıştı. Yüz hatları sanki tamda onun yapacağı iş için tasarlanmıştı. Keskin ve güzel bir yüzü vardı. Koyu saçlarına rağmen beyaz olan teni ile muazzam bir uyum yakalanmıştı. Her açıdan benden güzel diye geçirdi içinden Lamra. Daha önce hiç geçmediği koridorlada yürüyorlardı. Burayı bilmiyordu. Hangi tarafta olduğunu bile anlamamıştı. Doğu mu,batı mı, kuzey mi, güney mi? Sonunda bir odaya girdiler. İçeride boş bir yatak makineler vardı. Anlaşılan burası bir hastane odasıydı. Hastane bölümünde  olduğunu anlamamıştı. Belli ki burası gizli bir taraftı. Roza adamları kafası ile işaret ederek dışarı çıkardı.
-seni buraya niye getirdim biliyor musun?
Lamra hayır anlamında kafasını salladı. Roza yürüyüp içerideki camın perdesini kaldırdı. Diğer odaya açılan bu cam Lamrayı dehşete düşürmüştü. Yan odada yatakta yatan Kasıra baktı onu ne hale getirmişti böyle? Nasıl gözü dönmüştü hiç alakası olmayan birini nasıl böylesine bir hale getirmişti. Kafasını eğdi daha fazla bakamadı yaptığına. Yere baktı gözleri ayakkabılarına kaydı sonra. Üzerindeki kırmızı lekeleri fark etti. Kandı bu Kasırın kanı.
-bunu neden yaptın bilmiyorum ama bir daha böyle kolay kurtulamazsın. Anladın mı? Ne yapıp ettim bilmiyorum ama bu kez seni kurtardım. Bir daha böyle olmaz.
Roza yürüyüp Lamranın önüne geçti. Lamranın eydiği kafasını eliyle kaldırdı.
-sana göre değil bunlar. Senin işin değil bu. Bu güne kadar nasıl yaşadıysan bundan sonrada öyle yaşa.   
Lamranın gözünden bir damla yaş süzüldü. Bunlar gerçekten ona göre değildi. Kasırı hiç suçu olmadığı halde  ne hale getirmişti. Hem de hastalığından yararlanarak. Zayıflığını kullanarak planına alet etmişti. Roza, lamranın ağladığını görünce yüzünü ekşitti. Sanki burada vakitini boşuna harcıyormuş gibi bir haldeydi.
-bir daha başına bir şey gelirse benim çocuklara ulaş onlar sana yardım eder.
Dedi ve çıktı. Lamra camın ardında yatakta yatan Kasıra bakıp ağlamaya devam etti. Lamra canavar değildi. Lamra kötü taraf değildi. Olamazdı olmayacaktı. O mağdur olan taraftı. O sadece hakkını istiyordu. Başka bir şey değil. Bir daha asla bu kadar kötü olmayacaktı. Kendin kontrol etmeliydi...
Bölüm sonu

Dünyadan da öte Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin