14.Bölüm

26 5 0
                                    

Olayların akışına alışmaya çalışıyordu. Elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyordu. Ama anlamadığı çok şey vardı. Mesala Siyah o gün neden öyle davranmaştı. Siyahın davranışından sonra kimse bir şey dememişti. Hatta olay hiç yaşanmamış gibi davranıp umursamamışlardı. Olayın sonuçları ile Lamra tek başına savaşmak zorundaydı.

Lamra mevzuyu tam anlamadığı sürece hamle yapmamaya karar verdi. Hayatı normal akışında yaşamaya devam etti.

Geçen her gün oldukça sıradan davranarak Rozayı takip etti. İsteklerini yerine getirdi. Bu kısa sürede bir çok kişi ile tanıştı. Daha önce dahil olmadığı olaylara dahil oldu. Bu arada Kasır ile olan bağı koparmaması çok işine yaşamıştı.

Kasır sayesinde kimle nasıl muhattap olacağını çok daha rahat bir şekilde kestiriyordu.
 
Uyum sağlıyordu. Hatta sağlamıştı. Siyahın bakışları da kesilmişti artık. Aynı ortam da bulunsalar bile eskisi gibi keskin bakışlara maruz kalmıyordu.

Artık bir adım daha ilerlemesi gerektiğini hissediyordu. Dünyaya dönmek için bir şeyler yapmalıydı. Aklından ne yaparsa dünyaya döneceğini geçirirken Roza gözlerini dikmiş Lamrayı inceliyordu. Roza sonunda 'ne düşünüyorsun' diye sordu.

Lamra yaşlandığı duvardan doğruldu. Köşesine oturmuş elindeki kağıtları inceleyen Rozaya yaklaştı.
-önemli bir şey değil.

Roza kafasını salladı. 'İyi öyle olsun. Bu hafta ne olacak biliyor musun?'

Lamra hızlıca herhangi bir görüşme var mı? Yok mu? Diye düşündü. Yakın zamanda öyle bir şey olmayacaktı. Kaşlarını kaldırıp bilmediğini belli etti.

Roza arkasına yaslandı.
-olur mu hiç böyle Lamra? Etrafında olup bitenleri bilmezsen burada nasıl yaşarsın? Keşif aracı geri dönecek hatırladın mı?

Gerçekten de keşif aracı geri dönecekti. Rozanın sözleri küfür gibi gelmişti Lamraya. Dile kolay üç aydan fazla olmuştu gerçekleri öğreneli. Ve hâlâ buradaydı.
-şimdi hatırladım dedi.
-lamra unutma sana güveniyorum. Kısa bir zaman geçse de sana güveniyorum. Şimdi beni dinle araç gelir gelmez müdahale edeceğiz.
-ne yapacağız?
-ilaçları alacağız. Bak dışarıda sağlam kalmış bir ilaç deposu keşfettik. İşte oradan gelen ilaçları araç gelir gelmez aldır. Ama kimsenin haberi olmasın.
-bunu Roza olarak mı söylüyorsun?

Roza durgunlaştı. Gözleri kısıldı. İşin bu kısmına girmek istemiyordu. Ama Roza kaybetmeyecek kadar güçlü olduğunu düşünüyordu. Bu yüzden  açıkca anlattı.

-siyahın izni yok. İstemiyor ilaçları. İlaçların gerçekten işe yaradığına inanmıyor.
-neden?
-çünkü dışarısı çok karışık. Felaketlerden sonra üretilen ilaçlarda sorunlar olduğu söyleniyor. Ama bu riski almak zorundayız. İnsanlarımız başka şansı yok.

Lamra bu sözlere inanmamıştı. Belki silahların içinden çıkan uyuşturucuyu şimdi bu şekilde almayı planlıyordu. Zaten kasır da silah olayının sorumlusunun Roza olduğunu düşünüyordu. Ama bu sözlerden sonra kesinleşmişti. Lamra çok düşünmedi. Düşünsede başka bir seçeneği olmayacaktı zaten. Geldiği yerden memnundu. Ve her şeyi mahvetmek istemiyordu. Konuyu uzutmadan kabul etti.

Lamranın itaatinden sonra Roza ona küçük çapta bir kaç bilgi verdi. Bunları duydukça lamra bu olayı fırsata çevirebileceğini anladı. Roza ilaçların araç iner inmez alınmasını istiyordu. Hiç vakit kaybetmeden. Bu da aracın kalkıp indiği bölüme Lamranın girmesi demekti. Ki bu lamra için bulunmaz fırsattı. Çevresini inceleyip işe yarar birşeyler bulabilirdi.

Konuşma biter bitmez lamra odadan çıktı. Keşif aracının dönmesine çok az kalmıştı. Ve Lamra hem araçtan ilaçları kaçıracak bir plan yapmalıydı. Hem de oraya kadar girmişken kendi işine yarayacak bilgiler edinmeliydi. Bu yüzden kısa zamanda çok iş başarımalıydı.
 
Kasırla odasına gitti. Lamraya da bir iletişim cihazı verilmişti verilmesine ama kasırla görüşmelerini bu cihazı kullanmıyordu. İsteyeceği son şey böyle bir cihaz yüzünden deşifre olmaktı. Kapıyı açtı. Kilitlenmemişti bu kez içeri girdi. Kapının ardındaki koltukta kasır ve bir kadını uygunsuz bir vaziyette yakalamıştı. Kasırın ne oluyor dercesine bakışları, kadının utanıp yüzünü saklaması ile birlikte Lamrada odadan çıkıp kapıyı kapadı. Bir kaç dakika sonra kasır kapıyı açıp içeri gelmesi için işaret etti.

Kadın ortada yoktu. Galiba yine banyoya saklanmıştı. Kasır biraz sinirliydi. Lamra bunu farkettiği için kendini savundu.
-kapıyı kilitlemeliydin.
-kapıyı çalabilirdin.
  Lamra gidip sandalyelerden birine oturdu. Az önceki manzaradan sonra koltuğa oturacak değildi.
-çok önemli bir iş var. Hele bizim için değeri çok fazla dedi.
Kasır neymiş o dercesine kaşlarını kaldırdı.
Roza banyoyu göstererek az önce saklanan kadının orada olduğunu hatırlattı.
-sorun değil ona güvenebilirsin
-Rozanın uyuşturucularını keşif aracı iner inmez ele geçireceğiz.
-sonra imha mı edeceğiz?
-hayır Rozaya vereceğiz.
-neden Roza ve Siyah insanlarımızı öldürüyor. Buna destek verelim.
-siyahın izini yok. Roza insanları uyuşturuyor sorunları görmesinler diye.
-ne sorunu Rozayı siyaha söyleyelim oyun böylece biter.

Lamra Kasırın gerçekleri bilmediğinden emindi. Yoksa böylesine burayı savunup insanları düşünmezdi.

-kasır şimdi böyle bir şey yapamayız. Roza bunu atlatırsa sonumuz olur. Hem benim istediğim başka bir şey var.
-ne?
-aracın yanına gittiğimizde adamlarından istediğim bir şey var gözlerini dört açacaklar. Her karışını öğrenmelerini istiyorum. Zaten olayı sen yöneteceksin. Tam da o anda benim yapmam gereken başka bir şey var.
-neden yapacağız böyle bir şeyi. Sen ne yapacaksın o arada.
-sen dediklerimi yap yeter...
Bölüm sonu

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 17, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Dünyadan da öte Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin