Kasırın dediği gibi yapıyordu. Bekliyordu Rozanın ona ulaşmasını. Geçen bir kaç günde bir olsun toparlamıştı. Ama yinede şoktaydı. Kasırı öldürmeye çalışması kasırın bu ölümü Roza karışmasaydı yapacağını söylemesi rüyalarından çıkmıyordu. Düşündükçe kendinden tiksiniyordu. Tek istediği ailesine ulaşmaktı. Onlara kavuşmaktı.
Bugün madende yorulmuştu. Yatağında uzanıp dinleniyordu. Aslında bu aralar yorulmak ona iyi geliryordu. Yorgunken daha az düşünüp daha fazla huzurlu oluyordu. Kapısı çalınca toparlandı. Gecenin bu saatinde kim gelmiş olabilirdi ki odasına. Kalkıp kapıyı açtı. Kapının önünde kimse yoktu. Ama bir kutu bırakılmıştı. Eğilip kutuyu aldı. Sonrada kapıyı kapatıp kutuyu inceledi.
Kutu kasırın kafasına geçirdiği kutuydu. Ama bu kez kilitli değildim kapağını kaldırınca bir zarf gördü zarfı okumak için alınca altındaki silahı fark etti. Silahı görmek onu tedirgin etmişti. Neden istemişti ki bu silahı? Bir anlık bir düşünceydi. Sonra da dilinden dökülüvermişti. Kasır ise söz verdi gibi ona silahı yollamıştı. Zarfı açtı. Okumaya başladı.
'Sayende kurtardığım silahlardan biri. Sana en uygun olan bu. Yakın mesafede işe yarar. Geri tepmesi çok düşük. Unutma bu sadece kendini koruman için.'
Silahı eline aldı. Küçük beyaz bir şeydi. Kavradığında elinin şeklini alıyordu. Etrafında silahın çevresini çalan bir çark vardı. Bu çarkın dönerken takıldığı üç engel vardı. Çarkı kuvvetle çevirip engellerde durduğunda uzaklığa göre şiddeti ayarlanıyordu. Klasik bir silahtı. Bazı güvenlik görevlilerindeki gibi yanmalı değildi. O güvenlik görevlilerindenki silahların kurşunları ateş edildikten bir süre sonra kendi kendine alve alıyordu.
Çok büyük bir ateş değildi ama kurşun vücudu deldikten sonra yavaş yavaş içeride yanıyordu. Tedavisi zordu. Ama Lamranın ki normal bir silahtı. Silahı alıp siyah çizme ve hastaneden aldığı beyaz çizmenin yanına sakladı.
Sabah bir anonsla uyandı.
'Sığınakta ki herkesin dikkatine tasarruf için sığınak sıcaklığı düşürülecektir. Sığınaktaki herkes yardım bölümünden gerekli malzemeleri alabilir. Herkesin yanlızca defaya mahsus malzeme hakkı bulunmaktadır.'
Anons iki kez daha okunup durdu. Lamra hayrete düşmüştü. Bu da neydi böyle? Daha önce hiç böyle bir şey olmamıştı. Ters giden bir şeyler olmalıydı.Sabah kahvaltı etmeden önce yardım bölümüne gitti. Maden bölümüyle ilgilenen Alsamın odasına girdi. Alsam Lamrayı görünce önce şaşırdı. Sonra yüzü düştü.
-Anons için geldim.
-Tabii şurayı imzala
Alsam yüzüne bile bakmadan önündeki ekranı gösterip orayı imzalamasını bekliyordu. Resmen onu yok saymıştı. Geçen onca zamana rağmen Alsam da Lamrayı sorunlu birey olarak kabul etmişti.Lamra sesini çıkarmadan imzasını ekrana atıp Alsamın arkasında dizilmiş paketlerden birini aldı ve Alsamın yanından çıktı. Odasına giderken fazlasıyla üzgündü. Sanki şu son bir buçuk ayda ölüp ölüp dirilmişti. Odasına girince paketi açtı. İçinde bir ceket iki de battaniye vardı. Bir de daha kalın bir ceket büyük ihtimalle madende giymesi içindi. Siyah ceketi giyip yemekhaneye gitti. Orada da yeterince yok sayılıp madene girdi. Gerçektende içerisi soğumuştu.
Maden daha da soğuktu. Madene keşke kalın ceketi giyseydim diye düşündü. Madende sayıma başlayıp etrafta yürürken karşı tarafta yürüyen Siyahı farketti. Arada bazı büyüklerin buraya indiğine şahit olmuştu ama siyahı ilk kez görmüştü. Siyah yanındaki Asaf ve Roza tıpkı Lamra gibi madenden çıkan taşları inceliyordu. Ne oluyordu böyle? Bir şeyler döndüğü kesindi. Onları görebileceği bir yerde durup çaktırmadan onları gözlemeye başladı.
Aynı zamanda işini de yapmak zorundaydı. Kafasını eğip önündeki konteynerı inceledi. Sonra tekrar çaktırmadan onlara baktı. Yine aynı şey olmuştu. Siyah ona bakıyordu. Diğerleri birbiri ile konuşup taşlara bakarken siyah gözlerini Lamraya dikmişti. Bu bakış Lamrayı rahatsız etmişti. Değişikti, değişik bir bakıştı. Daha fazla orada duramadı. İlerleyip onların göremeyeceği bir tarafa geçti.
O yürürken Siyah aynı bakışlarla gitmesini izledi. Ve Lamra bu bakışları yürürken bile hissediyordu. Uzaklaştığı yerde biraz rahatladı. Ama aklı o bakışlara takılmıştı. Kafasını boşaltıp işine döndü. Çalışırken onları unutmuştu bile. Numuneleri taşırken arkasında bir el hisseti. Kafasını çevirip baktı. Ona dokunan Rozaydı.-akşam odama gel dedi ve cevabı beklemeden gitti.
Lamra gülümsedi. Oluyordu istedikleri yavaş yavaş oluyordu. Heyecanla akşamı nasıl etti. Bilmiyordu bile. Ama madenden çıkar çıkmaz hemen Rozanın odasına gitti. Kapıyı çaldı. Rozanın sesini duydu.
-girLamra içeri girdi. Rozanın odası kendi odasının yanında saraydı resmen. Kitaplık, büyük yatak, kocaman dolap,halı komidin ve üzerindekiler...
Burası dünyadan bir parça gibiydi. Roza elinde ki kağıtları önündeki sehpaya bıraktı. Gözlüklerini çıkardı. Oturduğu koltukta bacak bacak üstüne attı.
-gel Lamra. Konuşma vakti geldi bence.
Lamra biraz daha yaklaştı.
-bence Lamra bir şansı hakkettin. Hem kasırın işini düzeltin hem de onu öldürebilecegini gösterdin. Lamra iş bitiricisin. O yüzden seni kabul ediyorum.
Dedi gülümsedi. Ayağa kalktı. Gidip lamranın önünde durdu. Yüzü sertleşti. Ve konuşmaya devam etti.
-şimdi roza olarak konuşursam Lamra bir kez daha işime burnunu sokarsan kimsenin haberi olmadan işini bitiririm. Anladın mı?Lamra yutkundu. Roza yaptıklarını biliyordu. Ve sinirliydi. Ama baştaki konuşması ,sesi, tonu çok farklıydı. Sanki iki farklı kişiydi. Lamra korkarak kafasını salladı.
-şimdi Lamra madende çalışmayacaksın artık. Yarın sabah bu odanın önüne gel sana bir görev vereceğim.
Lamra nasıl Rozanın yanından ayrıldı. Nasıl odasına döndü bilmiyordu. Korkuyordu, Rozadan korkmuştu. Gidip dolabına sakladıklarını çıkardı. Bunlar, bu iki çizme ve bu silah neyin içine girdiğinin kanıtıydı. Belki de bu işin içine gerçektende canını koymuştu.
Elleri titriyoru. Titrek elleriyle silahı kavradı. Kendini koruya bilecek miydi bu silahla? Becere bilecekmiyidi? Kavradığı silahı kaldırdı birini vuracakmış gibi bir hedefe sıkacak gibi tuttu. Elleri daha da titredi. Sonunda silahı yere düşürdü. Silah yere öylesine sert düşmüştü ki kabzası çıkmıştı. Silahın içinden bir toz çıkıp yere dökülmüştü.
Buda neydi böyle?
Bölüm sonu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dünyadan da öte
Science FictionÖZGÜRLÜĞÜN hikayesi... Lamra her anlamda iyilik dolu,yardımsever, kendi halinde biraz da naif bir genç kızdır. Onun zamanında dünya mahvolmuş, radyasyonla her yeri sarılmış,yıkık dökük gökdelenlerle dolu bir yerdir. Tüm bu felaketten kurtulmak i...