Rozanın dediklerini tekrar tekrar düşünüyordu. Roza açıkca Kasırı öldürmesini istemişti. İşler iyice çığırından çıkmıştı. Ne yapacaktı şimdi? Nasıl birini öldürürdü? Yapamazdı öldüremezdi. Yatağında uzanmış tavana bakıyordu. Neden istemişti acaba Roza bunu? Bu kadar şiddetli bir şekilde mi etkilenmişti olaydan? Yoksa onunda mı bir çıkarı vardı?
Gözlerini kıstı. Kesinlikle bir çıkarı olmalıydı. Yoksa bunu istemezdi. Peki çıkarı neydi? Fazla vakti yoktu. Roza ona zaman vermemişti ama bir kaç gün içinde sonuç beklediği kesindi. Saate baktı onbiri biraz geçiyordu. İnsalar uyuyordu ve Lamrada çok yorgundu. Ama dinlenemezdi olaylar bu kadar karışmışken ve belki de bu onu son şansıyken olmazdı. Dinlenmek olmazdı. Kasırı da öldüremezdi o yüzden işin detayını öğrenmeliydi. Bir yol bulup hem kasırı öldürmekten kurtulmalı hem de sorunu çözmeliydi. Yoksa buradan kurtulamazdı.
Yataktan kalkıp dışarı çıktı. Bu olayın detayını öğrenmeliydi. Bu saatte öğrenmek için gidebileceği tek kişi vardı o da Mike. Belki tüm bunları öğrenmeseydi Mike ile birlikte olmayı deneyecekti. Çok değil bir ay öncesine kadar Mike ona göre çok tekinsizdi. Büyük tereddütleri vardı bu ilişki hakkında. Ama iki tarafın da gönlü vardı bu konuda ve işler ağırda olsa ilerliyordu. Sonra Lamra gerçekleri öğrenmişti. Mikeda unutulmuştu bile. Mike şu son olaydan sonra beni istemez diye geçirdi aklından. Ama sonuç olarak Mike gecenin bu saatinde hatta gündüz bile çalabileceği tek kapıydı. Doğruları söyleyebilecek tek tanıdığıydı.
Mike'ın odası bir alt katta sol koridorun solundaydı. Kapıya ulaşınca durakladı. Normalde bunu yapamazdı. Bildiği tanıdığı Lamra bunların hiç birini yapmazdı. Ama şimdi bu kapıya bu saatte gelmişti. Tereddüt ediyordu bir yanı kapıyı çalmadan geri dönmek istiyordu ama diğer yanına uyup kaldı. Daha fazla düşünmeden kapıyı çaldı. Çok beklemedi kapı hemen açılmıştı. Mike , Lamrayı karşısında görünce şaşırmıştı.-Meraba Mike
-Meraba Lamra içeri geç istersen.Lamra Mike'ın peşinden içeri girdi.
-Benimle konuşmadığını sanıyordum Lamra.
-Bunu da nerden çıkardın?
-Uzun süredir uzak duruyorsun bende sandım kiMike durakladı. Lamra masanın yanındaki sandalyelerden birine oturdu. Mike ise onun tam karşısına yatağın üzerine oturdu.
-Seninle alakalı bir şey değildi. Kimse ile iyi değildim bir kaç sorunum vardı.
Mike sinirli bir ifadeye bürünmüştü.
-Kasır ile ilgili mi?
Gerçektende sinirliydi. Hem de Kasıra sinirliydi. Lamra şaşırmıştı aksine olaylar yüzünden soğuk davranacağını düşünmüştü. Demek ki gerçekten birşeyler hissediyordu. Bundan güç alarak konuşacaktı Lamra.-hem evet hem hayır.
-Nasıl yani?
-Bir şeye bulaştım ve ona zarar vermem gerekti. Beni rahatsız etmedi o.
-neye bulaştın neden ona saldırdın? Neden en başında bana gelmedin?
-onun ölmesini istiyorlar ve işin ucu bir şekilde bana dokunuyor. Bu işten kurtulmam için neden öldürülmesi gerektiğini öğrenemem gerek?
Mike kafasını hayır anlamında sallarken konuşmaya başladı.-Bu iş sana göre değil ne ölümü?
-yardımına ihtiyacım var Mike. Yardım et banaMike kararsızdı. Ne yapması gerektiğini kestiremiyordu. Ama yine de yardım etmeyi seçti. Bir kaç saat içinde ne olduğunu öğrenip Lamra'ya anlatmıştı. Lamra ise soluğu hastanede almıştı. Bir şekilde Kasırın odasına girmesi gerekiyordu. Hemşirelerin beyaz ayakkabılarından giyerse herşey hallolurdu. Kasırın kapısının önünde ki adamlar anlamadan girerdi. Ama böyle bir şeye kendi başına ulaşamazdı. Başka bir yol bulmalıydı. Hastanede çalışan bir arkadaşı vardı. Onu ikna ederse içeri girerdi. Lucy denen kızı bulmalıydı. Onunla arası pek iyi değildi ama başkada şansı yoktu.
Lucy bulduğunda hemen yanına gitti. Hâlâ içinde bir yanı bu kadar rahat davranamıyordu. Ama diğer yanı başa gelen çekilir değip her şeye göğüs germişti bile.-Meraba lucy nasılsın?
-iyiyim sen nasılsın Lamra?
-yardımına ihtiyacım var.
-ne? Ne yardımı ne oldu?
-beni kasırın odasına sokman gerek.Lucy kaşlarını hayretle kaldırdı. Başını sallayıp reddetti.
-lucy dinle beni. Bak olanları duymuşsundur. Kurtulmak istiyorum bundan sadece. Özür dilemek için gireceğim. Bunu yapmak zorundayım. Yoksa başım belaya girecek.
-neden saldırdın ona?
-rahatsız ediyordu beni. Ama şimdi de rahatsız edecek benim bundan kurulmam için özür dilemem lazım.
-rahatsız ediyorsa Aroma gitmeliydin. Kendine başına çare bulamazsın.Lucy herşeyden habersiz bir gariban gibi gelmişti ona bu sözlerden sonra. Arom dediği adam pisliğin tekiydi. Ve bu dünya gerçeği bilmeyenler için adalet yoktu. Ama tüm bunları ona anlatmadı. Onuda bu kaosa sürükleyemezdi şimdi sırası değildi.
-bunu o an düşünemedim. Her şey üstüme üstüme geliyordu. Artık kurtulmak istiyorum yardım et bana.
Lucy isteksizce kabul etti. Tam da Lamranın düşündüğü gibi ona bir hemşire forması giydirdi. Bu işi daha öncede yapmış gibi rahattı. Belki de yapmıştı. Kim bilir burada nasıl işler dönüyordu. Birde ağzını kapatıp tam anlamıyla tanınmaz olmuştu Lamra.
Giyindikten sonra lamra, lucy dönüp-sen gelme burada kal.
-olmaz beraber gideceğiz.Lucy başına bela olacak gibiydi. Bir an önce ondan kurtulmalıydı.
-lucy başımın ne kadar belada olduğunun farkında mısın? Benim tek derdim seni bu işe bulaştırmamak. Kimse seni görmesin ki rahatça yaşa.
Lucy biraz korkup kabul etti. Ondan kurtulduktan sonra kasırın odasına doğru gitti. Odanın önündeki adamlara rutin kontrol olduğunu söylemeyerek kapıyı açtı. İçeri girdi. Karşı da ki yatak boştu. Etrafına bakmak için hamle yapmasıyla boğazına bir elin sarılması bir oldu...
Bölüm sonu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dünyadan da öte
FantascienzaÖZGÜRLÜĞÜN hikayesi... Lamra her anlamda iyilik dolu,yardımsever, kendi halinde biraz da naif bir genç kızdır. Onun zamanında dünya mahvolmuş, radyasyonla her yeri sarılmış,yıkık dökük gökdelenlerle dolu bir yerdir. Tüm bu felaketten kurtulmak i...