Chapter 20

416 29 23
                                    


Curtis'ten 

       Jona kendine gelinceye kadar yanında bekledim. Uyanıp da onu buraya kimin getirdiğini sorarsa Tom'un adını vermeyeceğim. Sonra g*tü kalkıyor...

Jona'dan

          Gözlerimi açtığımda etrafı bulanık görüyordum. Son derece halsizdim. Sanki eşek sudan gelinceye dek dayak yemiştim. 

       Görüş açım bulantıdan arınmaya başladığında bana bakan bir çift mavi gözle karşılaştım. Curtis başımda dikilmiş beni seyrediyordu. Ben buraya nasıl gelmiştim? Asıl soru oydu. Son hatırladığım şey göl kenarında Tom'la tartıştığımdı. Sonra da gölün dibini boylamıştım. Beni buraya Tom getirmiş olabilir miydi? Yok artık. Nerede onda o centilmenlik?

''Curtis?'' dedim uykudan yeni uyanmış bir sesle

''Jona?''

Belki beni getireni görmüştür diye sorma gereği duydum

''Beni buraya kim getirdi?''

Yutkundu ve gözlerini kaçırmaya başladı

''B-Ben getirdim'' dedi kekeleyerek

Yutmuş gibi davrandım. Yalan söylemeyi hiç beceremiyordu. Yataktan doğrulup dizlerimi kendime çektim ve kollarımı bacaklarımın üzerine doladım ve gözlerimi devirdim

''Yalan söylemeyi hiç beceremediğini sana daha kaç kez söyleyeceğim? Senin getirmediğini biliyorum Curtis. Kıçım başım oynamasın diye böyle söylüyorsun''

Curtis ikna olmuş gibiydi

''Off peki! Seni getiren Tom'du. Göle düştüğünü söyledi. Hipotermideydin sanırım. Tir tir titriyordun.''

Kaşlarımı kaldırdım

''Vay vay! İnsafa gelmiş herhalde''

''Bende bilmiyorum ki ne yapmaya çalışıyor?'' dedi o da gözlerini devirerek

''Jona?'' diye devam etti

''Evet?''

''Göle düşmen... onun gerçekten bir kaza olduğunu düşünüyor musun?''

''Ah bende bunu diyecektim aklımı okumuş olmalısın. Göle düşmemin kaza olduğunu zannetmiyorum. Çünkü, o kalın buz tabakası benim gibi elli kilo birinin üzerine çıkmasıyla çatlamaz. Bu işte başka bir iş vardı. Nasıl düştüm bilmiyorum. Işık hızı kadar saniyelikti. Bedenim buz gibi suyla buluştuğunda vücudum uyuşmuştu. Hareket edemeyecek duruma gelmiştim. Fakat, anımsadığım tek şey...''

Curtis'in bakışları odaklanma yönünde değişirken mavi gözlerini bana kenetlemişti.

''Biri beni kolumdan tutup aşağı çekiyordu. Sonra sesler duydum.''

''Ne duydun?'' dedi panik halinde

''Ecel yakın Jona diyordu. Bu sesi tanıyordum.''

''Kim?'' diye bağırdı

Elimi dudaklarıma götürdüm

''Hişşt! Bağırma! Madam Kelly şimdi gelip seni dışarı çıkarır görürsün''

''Tamam. Kime aitti o ses?''

''Sence?''

''Off Jona dolandırma da söyle''

Tom Riddle Kötücül İkizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin