Tom Riddle Kötücül İkiz

Chapter 31

Tom'dan 

           Tegan'dan kurtulmanın verdiği rehavete kapılacaktım ki bunun vakti değildi. Önce günlüğü halledecektik. Sonra da Jona'yla hayatlarımızı bağlayacaktık.

Gün doğumuna çok az kalmıştı. O yüzden elimizi çabuk tutmalıydık.  Günlüğü Tegan'a vermek için ormana götürmüştüm ve bıraktığım yerdeydi. Tam o sırada Jona yetişmişti. Eğer o olmasaydı,fikrim asla değişmeyecekti ve belki de şu an ölmüş olacaktım. Ama eminim ki bundan sonra her şey daha güzel olacaktı

Vakit kaybetmeden Hogwarts'a girdik. Önce profesör Dumbledore'u gördük.

''Profesör!''

Üçümüz de bir hışım içeri girmiş olmamıza rağmen adamın gözü yalnızca benim üzerimdeydi. 

''Tom! İyi misin? Gözlerime inanamıyorum''

''İyiyim profesör. Sağ salim geldim Merlin'e şükürler olsun. Fakat zafer kutlamaya vazktimiz yok. Günlüğümü yok etmeliyiz. Bunun için de bana mürver asa gerekli''

''Haklısın. Çabuk olun. Güneş doğmak üzere'' 

Mürver asayı elime geçirdim ve gözlerimi sıkıca kapatıp yok etme büyüsünü mırıldandım 

UNDO MEAE... UNDO MEAE... ELIMINATE HAEC EST IN DAMNATIS 

(Lanetimi geri al, bu lanetli eşyayı yok et)

Bir kaç kez mırıldandıktan sonra içimden bir şey geçmiş gibi hissettim. Tökezleyip düşecektim az kaldı ki Curtis ve Beatrice iki kolumdan tuttu

''İyi misin Tom?''

Gözlerimi açtığımda her şeyi bulanık görüyordum ve tüm nesneler etrafımda dönüyordu. Neyse ki çok uzun sürmedi. Hemen kendime geldim. Bu sanırım kara büyüden arındığımın bir göstergesiydi

''Başardınız çocuklar. Tebrik ediyorum''

''Jona!'' diye hatırlattı Curtis bize

''Ah! Doğru!''

İçime bir telaş düşmüştü. Tegan'ın hakkından geleceğim derken onun ne halde olduğunu unutmuştum. Umarım Tegan'ın ölmesi içindeki laneti ortadan kaldırmıştır. 

Üçümüz de doğruca hastane kanadına yollandık. Jona hala baygın yatıyordu. Yanına yaklaşıp sarı saçlarını okşadım. Sırılsıklam terlemişti ve teni buz gibiydi. 

Profesör Dumbledore elini omzuma koydu

''Hazır mısın Tom?''

Evet anlamında başını salladı

''Pekala. Beatrice! Curtis! Geri durun''

Emre amade askerler gibi geri çekilip şimdi olacakları izlemeye başladılar. Asayı profesör Dumbledore'a uzattım. Jona'nın baygın halde bekleyen elini tuttum ve gözlerimi kapattım.

Beyaz bir ışık huzmesi beni çağırıyor gibi oldu. Ardından Jona'nın sesini duydum

''Tom! Beni bırakma''

Ona doğru yaklaşıyordum ve elinden tuttum

''Seni çok özledim. Sensiz yaşayamam Jona''

''Seni seviyorum Tom''

Birbirimizin gözleri içine dalıp gitmişken sanki derin bir uykudan uyanmış gibi hissettim. Curtis ikidir beni sırtımdan dürtüklüyordu. Jona'nın ayakta olduğunun yeni farkına vardım