Tom Riddle Kötücül İkiz

Chapter 25

Curtis'den

         Jona kontrolden çıkıyordu. Delirmiş gibi başını sağa sola savuruyor, deli deli bağırıyordu. Muggle'lar bu durumu görse içine şeytan kaçtığını söylerlerdi.

Madam Kelly Jona'yı girdiği bu krizden kurtarmak için çırpınırken Bayan Hager da uzaktan olanları izliyordu. Hala aynı pozisyonda yumruğunu sıkmış gözlerini sımsıkı kapatıp titremeye devam etti sadece

Ben ve Beatrice de telaştan su gibi terlemiştik. Başımın ağrısını gidermek için ellerimi şakaklarıma götürdüğüm esnada Tom'un sesini duydum. 

''Durun! Bana bırakın!'' 

Beklemediğim biri değildi artık. Her an bir yerden çıkabiliyordu

''Tom! Boyundan büyük işlere kalkışma'' diye şiddetle karşı çıktı Madam Kelly

''Madam, bana bırakın. Şu an ona ne olduğunu biliyorum ve içindeki laneti yalnızca ben durdurabilirim. Şimdi lütfen izin verin''

Madam Kelly istemeyerek de olsa geri çekildi. Tom asasını aceleyle çıkarıp lanetin etkisine kapılan Jona'ya uzattı

NOLITE CRUCIATU !! 

     Bu büyünün anlamını biliyordum. Laneti gerçekleştiren kişiye durmasını söyleyen büyü. Oldukça zor bir büyü ve herkesin yapabileceği cinsten bir şey değil.

Tom'un ağzından çıkan iki kelimede Jona sakinleşti ve yatağa sırt üstü düşüp uykuya daldı. Yüzü ve dudakları mosmor kesilmişti.

Ortalığın sakinleştiğini görünce asasını tekrar cübbesinin içine soktu. Madam Kelly'nin gözleri şoka uğramış gibi bakıyordu

''Tom? Sen, sen bunu nasıl yaptın?''

''Zor bir büyü olduğunu söylemeliyim Madam. Yalnızca lanetleyen kişiyle bağlantısı olan kişinin yapabildiği bir şey. Ama bu laneti kaldırmaz. Sadece geçici bir süre için kurbanı sakinleştirir. Tegan bir defa üzerinde lanet bıraktıysa bunu tekrar yapma şansı var''

''Tom?'' dedi aniden araya giren Bayan Hager'in puslu ve münasebetsiz sesi

Tom da onu fark etmemiş olsa gerek ki arkasını döndüğü anda tanıyan gözlerle ona baktı

''Ba-Bayan Hager?'' dedi yutkunarak

''Sizin burada ne işiniz var?''

''Sizleri uyarmaya geldim. Onu bir an evvel yok etmezseniz, büyücülük dünyasının sonu gelebilir''

Ayağa kalkıp da gitmeye yeltenirken son dakika aklıma gelen soruyu sormak istedim

''Bayan Hager! Bir dakika!'' deyip peşinden koştum

''Yerini söylediğiniz hortkulukları bulduk, fakat bizim almamıza fırsat vermeden başka yere götürdü. Saklayabileceği başka bir yer olabilir mi?''

''Bir tahminim var ama. Bunu içinizden en cesur olanınız yapmalı''

''Ben yaparım'' diye atıldı Tom her zamanki gibi

''Bunun ne kadar tehlikeli olduğunu biliyor musun?''

''Benim içimde tehlikeden korkmaya yer yok Bayan Hager.''

''Pekala. Yasak Orman, saklayabileceği en güvenli yer. Yarı ölü bir beden olduğu içinde her gece oraya unicorn avlamak için gider. Hayata tutunabilmek için bir geçim kaynağı ona göre''