SUS...! /4.BÖLÜM

5.2K 188 65
                                    

4.BÖLÜM

Karanlıkla ilk deneyimim...

Çağrı arabayı park etmeye çalışıyor. Dediği gibi şapkayı ve gözlüğü taktım. Gözlerimi kapattım. Çok garip bir duygu. Kapkaranlık bir dünya. Korkutucu...İnsan kendini güvende hissedemiyor. Her an bir yere takılacak ve düşecekmiş gibiyim. Çağrı'nın koluna girdim biliyorum ki o beni pansiyona giderken yardım edecek ama yine de çok tedirginim. Çağrı zile bastı biraz sonra kapı açıldı. Adam "Hoş geldiniz ağabey" dedi. Çağrı benim kolumu sıkı sıkı tutup içeriye girmeme yardımcı oldu. Riske girmemek için gözlerimi hiç açmadım. Ne kadar zormuş meğer karanlıkta hareket etmeye çalışmak ama başarmalıydım. Konuşulanları dinliyordum. Çağrı oda hazır mı diye sorunca "Tabii, hazır hatta dediğiniz gibi yiyecek bir şeylerde hazırlattım hanıma. Yine de istediğiniz bir şey olursa söylersiniz. Buyurun odanıza çıkalım. Siz hanım efendiyi çıkartın ben eşyaları alayım."

Ayaklarım titriyordu. Sanki çok kötü bir şey yapıyormuş suç işliyormuş gibi gelmişti bana. Anlaşılmasından korkuyordum. Bunu hissetmiş olacak ki Çağrı elimi daha sıkı tutmuş "Dikkat canım şimdi merdiven çıkacağız diyerek benim rolümü iyi oynamama yardımcı oluyordu. Gözlerim kapalı ilk kez merdiven çıkıyordum oldukça tedirgindim. Derken anahtar sesini duydum. Pansiyon sahibi "Buyurun iyi geceler bu da anahtarınız" demiş ve yanımızdan uzaklaşmıştı.

İçeriye girdik, ben halen ayakta bekliyordum. Çağrı şapkamı ve gözlüğümü çıkartıp gözünü açabilirsin deyince gözlerimi açtım. Derin bir oh çektim. Rol de olsa karanlıkta olmak çok zor gelmişti. Çift kişilik bir yatak vardı. Onu görünce biraz tedirgin olmuştum ama Çağrı bunu bana önceden açıkladığı için çaresizce yatağın kenarına oturdum. Çağrı hadi gel vakit kaybetmeden bir şeyler yiyelim acıkmışsındır deyince masaya yaklaştım. Pansiyoncu gerçekten eşine birçok şey hazırlatmıştı. Hatta geleceğimiz saati de söylediği için termosla çay bile vardı. Önceleri biraz çekinsem de dakikalar ilerledikçe Çağrı'nın da samimi tavırlarıyla bu çekimserliğimi üstümden atmaya başladım. Evde sırf Kenan'a daha fazla içki içirebilmek için onunla içmiş ama pek bir şeyler yiyememiştim. Zaten başım da çatlıyordu o yüzden bu saat de bir şeyler yemek çok iyi gelmişti. Bir yandan da Çağrı'nın anlattıklarını dinliyordum.

"Evet, gelelim senin merak ettiklerine. Aklıma gelen en iyi çözüm senin kör olmandı. Çünkü sen kocandan kaçacaksın ama bu görüntünle bu isimle bunu asla yapamazdın. İsmini değiştirmek yetmeyecekti. Herkese her şeye tedirgin yaklaşacaksın. Hep şüpheli gözlerle etrafına bakacaksın. Bu da senin bir şeyler sakladığını belli edecek ele verecekti. Oysa kör bir kadınla hiç kimse o kadar ilgilenmez. Seni şimdilik Sinop'ta bir eve yerleştireceğim. Evin içinde her şey var. Dedemden kalma bir ev. Benden başka kimse gitmez oraya. Bir müddet orada kalırsın. Evini emlakçı vesilesiyle birine sattık. Parayı nakit olarak aldık ve bu yeni ismine yani Asya Kara adına bankaya yatırdık. Bu da kredi kartın. İstediğin yerden para çekebileceksin. Evini ben alacaktım oldukça güzel bir semtte hiç kaçırılacak bir ev değilmiş ama hiçbir riske girmemek için vaz geçtim. Bu yüzden dokuzyüzelli milyon karşılığında emlakçıyla bir aileye sattık. Emlakçı beni de tanımıyor. O yüzden korkulacak hiçbir şey yok. Yani kocan bu evin satıldığını öğrendiği anda satın alana ulaşsa bile sana ait bir kayda adrese ulaşamayacak. Bundan sonra hayatın hiç de kolay olmayacak çünkü kör bir kadın olarak yaşamını devam ettirmek zorunda kalacaksın. Gerçi kocan seni yarından itibaren aramayacak çünkü senin önce evini sattığını öğrenecek sonra kaçırıldığını ardından da para için öldürüldüğünü sanacak...

SUS...!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin