SUS...!/40.BÖLÜM -SON-

2.8K 103 34
                                    

40.BÖLÜM

Suskunluğumun sonu ...

Annem yine başını belaya sokacaksın yapma kızım demişti ama beni döndüremeyeceğini de biliyordu. Yine haklıydı. Daha kaç kere daha annemi üzecektim. Ama söz vermiştim. Bu son demiştim ona. Kenan'dan öcümü almaz isem onunla ilgili bir haber okuduğumda yine başa döneceğim. Ben onun yüzünden yıllarca üzüntü çektim. Sustum kimseye anlatamadım. O iş yemeklerinde olsun hep mutlu evli kadın profilime devam ettim. Anlattığım insanlarda zaten inanmamışlardı. Mutsuzum dedim, şiddet uyguluyor dedim. Olamaz dediler. Ben ne yaptım o zaman? Kabul ettim ve sustum.

Şimdi konuşma zamanı. O nasıl beni mutsuz ettiyse ben de onu mutsuz edecektim. Hemen o meşhur peruklarımdan birini taktım. Kenan'ın okuluna gittim. İnternetten Kenan'ın nişanlandığı kızı araştırdım. Evet o da bu okulda son sınıf öğrencisiydi. Çok korkuyordum. Ne yapacağımı nasıl konuşacağımı bilmiyordum ama hangi sınıfta olduğunu hangi dersler aldığını öğrendim. Girdiği amfinin önünde beklemeye başladım. Evet ders bitmişti. İnternetten resmini gördüğüm için görür görmez hemen tanıdım kendisini. Güzel bir kızdı. Takip etmeye başladım. Kantinde oturup bir şeyler yemeye başlamıştı. Birkaç dakika bekledim belki Kenan yanına gelir diye. Ama gelmedi. Ben de kendime çay alıp masasına yaklaşıp, gelecek biri yoksa otura bilir miyim dedim. Lütfen buyurun dedi. Nasıl bir konuşma ortamı açsam da konuşsam diye bir yandan çayımı içiyor bir yandan da düşünüyordum. Sonra yemek yerken elinde ki yara izi dikkatimi çekti. Gözlerime inanamamıştım. Bu izi çok iyi biliyordum.

Tornavida izine yeşil elma ile limon sürerseniz yara izi hafifliyor daha çabuk iyileşiyor diye söyleyiverdim. Şaşırmış yüzüme bakıyordu. Nereden bildiniz tornavida olduğunu diye sordu. Haklıydı. Hayatımızda çok sık karşılaştığımız olağan bir durum değildi tabii tornavida ile şiddet görmek. Benim eşimin meşhur şiddet şekliydi o yüzden iyi bilirim dedim. Nasıl yani der demez anlatmaya başladım. Başlarda çok nazik bir adamdı. Herkes ona hayrandı. Yakışıklı, karizma, eğitimli, kibar sürekli jestleriyle kalbimi fetheden o adam evlendiğimiz de başka birine dönüştü. Egoist, sürekli emir yağdıran, herkesten beni uzaklaştıran, bir canavara dönüştü. İşte bakın benimde kolumda aynı izden var. Annemle buluşacağım dedim koluma tornavida soktu. Herkese anlattım kimse inanmadı. Sonra kabusa dönen yıllar. Sonra kaçtım ondan, beni bulup öldüreceğinden korktum. Her şeyimi yerimi yurdum değiştirdim. Çünkü biliyordum onun ne kadar tehlikeli olduğunu.

Kızcağız beni kocaman gözlerini açarak dinliyordu. Onun, bu adam kim diye sormasına izin vermeden üst üste anlatıyordum anlatacaklarımı. O da bu okulda herkesin sevdiği bir profesördü. Herkes ona bayılıyordu. Ben de gurur duyuyordum onunla. Ne zaman evlendik beni kapattı eve. Tüm haklarımı elimden aldı. Çocuk istiyordu. Kendinde sorun vardı ama beni suçluyordu. Her akşam yaşadıklarımız çok özel olur anlatmayacağım ama benim duygularıma hiç önem vermiyordu. Sanki ben onun kölesiydim.

Kız sanırım kendi yaşadıklarıyla bazı anlattıklarımı bağdaştırmış olacak ki yüzüme korkuyla ve daha ilgiyle bakmaya başlamıştı.

Hiç lafı uzatmaya gerek yok. Bakın bu anlattıklarım size bazı şeyleri bazı olayları çağrıştırdıysa lütfen bir daha düşünün. Sanırım nişanlısınız elinizde yüzüğünüz var evleneceksiniz. Ama bu anlattıklarımı bir düşünün. Bakın sizi tanımıyorum. Sadece elinizde ki tornavida izin gördüm. Ne için yapmış olsa bile normal bir davranış değil bu. Tıpkı bana yaptığı gibi. Yıllarca sustum ama artık susmuyorum. Hayatımı mahvetti. Ama başkalarının hayatını mahvetmesine seyirci kalamam. Çünkü arkadaşlarımdan, ailemden okulumdan işimden zorla kopardı beni. Halen onun izlerini taşıyorum. Son bir şey söyleyeceğim eğer küçücük bir şüpheniz varsa hemen noktayı koyun. Ona yaptı bana yapmaz, değişir, akıllanmıştır diye beklemek inanmak sadece kendimizi kandırmaktır. Lütfen bu anlattıklarımı büyüklerinle, kâmil insanlarla konuş öyle kararını ver. Hayatımız başkası istiyor diye susacak kadar ucuz değil...Hoşcakal...

Tam masadan kalkıp gidiyordum ki "Bu kişiyi sanırım tanıyorum. O kadar iyi anlattınız ki. Teşekkür ederim. Bana susmayı değil konuşmayı hatırlattığınız için" demesi gözümün önümden hiç gitmiyor.

Sonra tabii gazetelerde ayrıldılar haberini okudum. Hiç üzülmedim. Aksine çok sevindim. Bir genç kızın hayatını kurtarmış kahraman gibi görüyordum kendimi. Kenan'ın da mutluluğuna nokta koymam içimi rahatlatmıştı. Artık huzurluydum. Anneme son demiştim. Gerçekten de son olmuştu. Hayatımda ki son mutsuzluğumu da susmamış temizlemiş kendime yapılan haksızlığın öcünü almıştım...

-SON-

SUS...!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin