Hastane'nin kapısında Lisa ile ayrıldık.O yeni evine doğru yürürken biz de otele doğru yürümeye başladık.O konuşmuyordu bende konuşmuyordum.Otele geldik,odamıza çıktık.Uykum yoktu hastanede verdikleri sakinleştiriciden dolayı gayet rahattım.Televizyonu açtım.Kanalları dolaşmaya başladım.Jack'te yatacağı yeri ayarlamış uykusu gelmiş gibi duruyordu.Hiç konuşmuyordu bende öyle ama o sessizliği bozdu.
-Burada kalma hakkında fikrin ne?
-Sen de Lisa'da burdasınız.Okulum da ayarlanmış.Seattle'a beni bağlayan bir şey de yok o yüzden burada kalıcam.
Verdiğim cevaba sevinmişti.Neden sevindiğini anlamamıştım.Yanında kalmam mı yoksa yine en yakın üç arkadaşın ayrılmayacağı olması mı bilemiyordum.Ama hemen gülümsemesi kayboldu.
-Mike'ınla da iyi görüşürsünüz.Birbirinizden uzakta yaşamazsınız aşkınızı.
Cevap vermedim.Vermek istiyordum.Ama yine tartışırız diye cevap vermedim,o ısrarla benden cevap almaya meraklı bir şekilde;
-Eğer seni üzerse bende onu üzerim.
-Jack.
-Hayır,sözümü kesme konuştuktan sonra sen söylersin.Aslında diyeceğim pek bir şey yok tek isteğim senin üzülmemen.
-Bunu son kez söylüyorum.Asla bir daha duyamayacaksın.Sende bu söylediğimden sonra ne düşünürsen düşün artık ama umrumda değil.Mike ile aramda asla bir şey olmayacak.Çünkü ben küçüklüğümden beri seni seviyorum anladın mı.Ben sana aşığım.Bunu da bir daha benden duymayacaksın.İlk ve son kes söylüyorum artık hakkımda ne düşündüğün umrumda bile değil.
Bunu söyledikten sonra Jack şaşırmış gibi bana bakıyordu.Sadece susuyordu.Televizyonu kapatıp yatağıma yattım.Ona sırtımı döndüm.Ne düşündüğü içimi parçalıyordu.Benim hakkımda onun da öyle düşünmesi için neler vermezdim.Gözümden yaşlar geliyordu.Onun ağladığımı bilmemesi için yorganı ağzıma soktum.Yorganı ısırıyordum.Gözümden gelen yaşları elimin tersiyle sildim.Sonuç mu sonuç olarak sessizce ağlaya ağlaya uyudum.Ona arkam dönük olduğu için ne yaptığını bilmiyordum.Ama odadaydı ben uyumadan önce,ben uyuduktan sonra ne yaptığını bilmiyordum.Sabah kalktığımda kanepede uyuyordu.Üstünü örtmek için yerimden kalktım.O kadar tatlıydı ki.Sırtı açık kalmasın diye battaniyeyle tamamen vücudunu örttüm.Tamamen örtmüşken beni elimden yakaladı.Ne yani uyumuyordu da benim ne yapacağımı mı merak ediyordu iyi ki mal gibi onu izlememiştim.Göz göze geldik ağzını açtı.Ne diyeceğini merak ediyordum.
-Seni seviyorum Nora.Hemde küçüklüğümden beri ama sen bana hep en yakın arkadaş olarak yaklaştığın için sana bir türlü söyleyemedim.Uzaklaşırsın benden diye utandım.
-Jack seni tahmin edemeyeceğin kadar çok seviyorum.
-Bunu dün akşam ilk ve son kez olarak söyleyeceğini demiştin.
-Sende bana karşı boş olmadığın için o söz yeterliliğini geçirdi.
Yattığı yerden kalktı.Şimdi yine omuz hizasına geliyordum.Bana doğru eğildi,sıcak nefesini tenimde hissediyordum.Kulağıma doğru eğilip "sana deliler gibi aşığım ve ben seni daha çok seviyorum"dedi.Güldüm,güldü.Sonunda istediğim şey oldu.Sevdiğim adam beni seviyordu,karşılıksız değildi.Son nefesime kadar onu sevicektim artık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PARİS'TE MUCİZE
RomanceUmarım Beğenirsiniz arkadaşlar :) yorum ve beğenilerinizi bekliyorum :) :)