-8-

218 96 19
                                    

"Umutlara çekilen perde arkası."

-

(Medya'da Nehir'in resmi)

Yaşadığım bilmem kaçıncı şokla beraber kafamı kaldırdım ve ikisine baktım. Bu Güçhan o Güçhan'dı. Sahnede Burcu'dan fazla parlıyordu. Onu ilk kez gülümserken görmüştüm. Burcu'yla birbirlerine o kadar benzemiyorlardı ki! Tahmin edemememin bir aptallık olduğunu düşünmüyorum. Benim yerimde kim olsa tahmin bile edemezdi.

Güçhan'ın bir süre sonra sahneden inmesiyle konser başlamıştı. O numara beni sürekli arıyordu. En sonunda sinirlenip telefonumu kapattım. Birini aradığın zaman o kişi senin telefonunu açmıyorsa işi var demektir ya da seni tanımıyordur. Ne bu istek bu ısrar?

Akıllarda kalan sorular ise şunlardı.. Burcu'ya bu saatten sonra nasıl davranacaktım? Güçhan'ın yaptıklarından haberi var mıydı? Beni o yoldan bile bile mi aldı? Her şey bir oyun muydu? Daha neler neler..

Konser bittikten sonra toparlanıp hızla çıktım salondan. Arkama bakmadan gitmek istiyordum. Burcu'yu sevmiştim ama Güçhan benim için bir tehlikeydi. Ah Nehir ah. Neden sormazsın ki kızın soyismini!

"Bu kadar korkacağını düşünmemiştim."

Kapıdan çıktıktan 5 saniye sonra kadar arkamdan gelen sese döndüm. Güçhan elinde sigarasıyla bana bakıyordu.

"Ablam seni bana anlattı saatlerce.. Biliyorum da diyemedim. Sen de söylemezsin umarım bildiklerini."

Bu söylediklerine göre Burcu henüz Güçhan'ın bana yaptıklarını bilmiyordu..

"Bu kadar korkacağını düşünmemiştim Güçhan Yanıç."

"Korku değil. Sen zararlı çıkarsın."

"Sen beni tehdit mi ediyorsun?"

"Nasıl anlamak istersen o dilden söylüyorum."

"Seni var ya-"

Tam sözümü bitirecekken Burcu'nun gelmesiyle yarıda kesilmişti cümlem. Bize bakıp samimi bir şekilde gülümsedi.

"Ama ben tanıştıracaktım , siz çoktan tanışmışsınız."

"Aynen öyle Burcu'cum. Çoktaaaan tanıştık."

Güçhan sigarasını söndürüp Burcu'ya sarıldı ve gitmesi gerektiğini söyledi. Onlar vedalaştıktan sonra bana dönüp elimi sıktı ve 'tanıştığımıza memnun oldum.' dedi küstahça.

Benim anlamadığım bu iki insanın nasıl birbirine bu kadar benzememesiydi.. Burcu melek gibi bir insandı diğer kalasa karşı.

"Nehir?"

Öyle güzel bakıyordu ki.. Gülümseyince gözleri parlıyordu. Onu ilk defa gülümserken görmüştüm. Bir dakika ben kimden bahsediyorum?

"Nehir , iyi misin?"

Burcu , elini gözümün önünde sağa sola oynatarak düşünce baloncuklarımı patlatmıştı. Biraz mutlu olmuştum. Çocuksu hali beni neşelendiriyordu.

"İyiyim , sadece biraz dalmışım."

"Saat geç oldu. Bu gece bizim çiftlik evinde kalmak ister misin?"

Çiftlik evi mi? Aklıma ilk gelen benim masum çuvallarım olmuştu. Onları çok çabuk sahiplenmiştim. Bu da benim çocuksu ruhumdan kaynaklanıyor galiba..

"Beni ev , annem , kardeşlerim bekler. Ben giderim taksi , ev."

"Tamam sakin. O zaman bu bir , evine ben bırakırım itiraz yok. Bu da iki haftaya pijama partisi veriyorum çiftlikte buna da gelmek zorundasın."

İMTİHANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin