Dans ederken öğrendim ; unutmayı , hatırlamayı..
Piyano çalarken öğrendim ; uçmayı , uzaklaşmayı..
Ve sen baba.
Sen yokken öğrendim ; babalığı , babasızlığı..
Bana göre küçük anneme göre kazık kadar yaşımda kaybetmiştim babamı. Ve yine benim için s...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-
Yüzüme uzun uzun baktıktan sonra konuşmayı başarmıştı.
"Alın şunu."
Derinliği bitmek bilmeyen bir hayvan çukurunun kenarlarına takıla takıla yavaş yavaş en dibe düşüyordum.
Beni duymak yerine elinde tüfeğiyle başımda bekleyen avcılar vardı.
Acımasız , gerçek bir insan gibi..
Para ; doğayı , hayvanları ve en önemlisi de insanları bile satın almıştı. İnsanlar para için neler yapıyorlardı? İnsanlar ne zamandan beri insanlıktan yoksundular?
Bu oyunlardan sıkılmıştım artık. Güçhan'ın bana zarar vermeyeceğini biliyordum ama Mustafa'nın bana zarar vereceği ilk düşündüğüm şeydi.
Kendimi taşınabilir eşya gibi görmelerinden çok sıkılmış ve bunalmıştım.
Eve geldiğimizde yine bir odaya kapatıldım. Duvarları siyaha boyanmış , tek ışık bile girmeyen bir oda. Yerlerde farelerin tıkırtı sesleri , pis bir koku..
Burada yere yastık şeklinde koyabileceğim bir çuvalı bırak başımı yaslayabileceğim bir duvar bile yoktu.
Beni ne kadar daha burada tutacağını bilmediğimden yine bu kadar sakindim. Güçhan'ın beni buradan kurtaracağından da emindim..
Bomboş duvarlara bakarken eski hayatımı düşündüm. Babamı düşünmeye başladım. Bir hayal olarak sevdiğim o adamı hâlâ çok seviyordum. Gerçek babam olduğunu iddia eden ve sonrasında doğru söylediği anlaşılan babam ise ona çektiğim ilk restte arkasına bakmadan çekip gitti. Ama Halil Sipahi hep olduğu yerde. Benim görebildiğim kadar..
Güçhan'ın karşıma çıkmasından mutluydum belki de değildim. O gün beni kaçırmasaydı annemin böyle biri olduğunu anlayamayacaktım. Biyolojik babamı öğrenemeyecektim. Kötü yanlarıda olmaz mı? Mustafa'yı hiç tanımayacaktım mesela!
O kadar açtım ki. Neden bu kadar acıktım bilmiyorum ama burada bir lokma yiyemezdim. Zaten kalıcı değilim. Güçhan'ın beni kurtaracağına eminim..
İçeri Mustafa'nın dalmasıyla irkildim. Bana bakıp pis pis sırıtmaya başlayınca üzerinde doğru yürüyüp iki yakasından tuttum.
"Sen böyle sırıtıyorsun ya. Güçhan geldiğinde de sırıtabilecek misin merak ediyorum."