ANLAŞMA BÖLÜM 4- KURU POPO
GAMZE KANDEMİR
Cuma Günü. Saat 06:30
Seçtiğim yaşam tarzı hiç bana göre değildi. Hatta seçtiğim yaşam tarzı hiç mi hiç kolay değildi. Evet, berbattı. Yani, çoğu zaman sıcak bir evin, anne şevkatinin ve inatçı babalığın duygularını istiyordunuz ama bu, benim seçtiğim yaşam tarzında yoktu. Eğer orantısız bir vücudunuz - orantsızdan kastım ince bel, kırılacak gibi duran bacak ve kollar, onlara inat iri göğüsler. Birde iri, masmavi gözler, - varsa ve genç ve güzel bir kızsanız hayat, hiç belli olmayan bir akşam da önünüze onlarca kapı açıyor, size onlarca fırsat sunuyordu. Sizin yapmanız gereken tek şey ise bu fırsatları değerlendirmekti.
Bende bir gün, bana sunulan bu fırsatı değerlendirdim ve yürek isteyen bu oyuna adım attım. İşte benim hikayemde hiç tahmin edemeyeceğim bir akşam da başladı,
...
Kapıyı, beni tanımayan ve ölümüne susayan biri, sabahın köründe bu hızla çalmaya devam ediyordu. Yatağın içine oturdum, bekledim, bekledim, bekledim. Ama kapı, alacaklı birileri tarafından çalınıyormuşçasına ısrarla vuruluyordu.
Hızlıca yataktan doğrulup seslice bir küfür savurdum. Neden bu evde kapılara sadece sıcacık yatağımdan kalkıp ben bakıyorum ki sanki.
Çelik kapıyı hızlıca açınca kel ve göbekli ev sahibimiz müsait olup olmadığımı sormadan içeri daldı ve salona geçti. Bu adama ne kadar sinir olsamda onun evinde kalıyordum ve yapacağım herhangi bir ters davranışta anında kapı dışarı edileceğime adım gibi emindim. Korkuyordum, haklarımı bu yüzden savunamıyordum. Ya bana bir şey yaparsa, düşüncesi her gün beynimi kemirip duruyordu. Kel ve göbekli adam, altın dişlerini göstererek ve beni iğrendirerek sırıtmaya başladı. Etrafımda bir tur atarak beni baştan aşağıya süzdü. Gerçekten fazla rahatsız ediciğ bir durum söz konusuydu. Çenesindeki seyrek sakalları sıvazla ve lafı dolandırmadan konuya giriş yaptı,
"İstanbul'da geçirdiğin dört senenin sonunun kötü bitmesini istemezsiniz herhalde, öğrenci hanım?" dedi. Kaşlarını çattı ve baş ile işaret parmağını birleştirerk para işaretini çekmeye başladı. Dört senedir bu kırık dökük evde yaşıyordum, bir kere bile itiraz etmemiştim. Yağmur yağdığında, benimde başımdan aşağıya sular dökülüyordu, ayrıca evin petekleride kışın yanmıyordu. Hatta doğalgaz hattının benim evime ait olan bir kombisi bile yoktu ki! Hem, bu kırık dökük ev için fazlasıyla para ödüyordum hemde bu çirkin adam, bir ay bile kirayı aksatsam direk evde bitiyordu. Evim bile diyemiyordum.
Kollarımı göğsümde birleştirip ayağımla yere sertçe bastım. Biraz güç gösterisi fena olmazdı.
"Bakın beyefendi, belki kirada aksaklık olmuş olabilir ama daha evden çıkmadıkça yaptığımız anlaşma devam eder sanıyordum? Hem daha altı ay var okulumun bitmesine. Altı ay içerisinde aksayan kiraların hepsini ödeyeceğimden emin olabilirsiniz. "diye tek kaşımı kaldırıp karşısındaki koltuğa oturdum. Adamın gözleri, üstüme dar gelen tişörtten fırlayan göğüslerime ilişince huzursuzca kıpırdanıp ayağa kalktım. Sabahlık bile orantısız vücudumu gizlemeye yetmiyordu. Ben ayağa kalkınca çirkin ve yaşlı ev sahibi de ayağa kalktı ve dibime kadar gelip ,
"Şu son bir senenin kirasını ödedin ödedin, yoksa karışmam. Sonuçlarına kendin katlanırsın," dedi.
Ben şimdi nasıl ödeyecektim o kadar parayı. Nerden buılacaktım, kimden yardım isteyecektim? Adam bana kaçamak bakışlar atarken kapıya doğru yöneldi ve bir anda durdu. Çarpık, sararmış ve çürümüş dişlerini gösteren bir bakış atıp hızlıca kapıyı açtı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANLAŞMA #Wattys2016
ЮморEgosu boyundan uzun yakışıklı playboy. Erzurum'lu pehlivanın torunu Emre Gündoğdu. Hayatın toz pembe olmadığını yeni anlayan genç bir kız. Gamze Kandemir Mutluluğu ve kaderleri, kağıt üzerinde bir anlaşma ve olmayan bir bebek üzerine kurulu. Özgü...