Medya Hira"Ben bir durum muyum?" dedim yanlış anlaşılmaktan korkmadan. Elimdeki çubuğu göğsüme ittirdi ve cevabımı verdi,
"Evet, birazdan düzeleceğini umduğum bir durum."
EMRE GÜNDOĞDU
Hamilelik testini getirdikten sonra eczacı kadının dediği gibi iki çizgi olmasını bekledik. Sinirlenmiştim ve hala bekliyorum. O ise bir elini bacağına atmış kaşıyor, diğer elininde de gebelik testini tutup dudaklarını kemiriyordu. Elindeki çubuk tek çizgi göstergesinden yavaş yavaş ikinci çizgiyede geçiş yaptığında gözlerim buğulanmaya, kulaklarım uğuldanmaya başladı.
Hamileydi. Bu test onun hamile olduğunun göstergesiydi!
"Bunun olması imkansız !" Gözlerini açıp kafasını hızla sallayarak konuştuğunda gözüm hiçbir şey mre geniş ve gösterişli odada bir adım atıp tekrar testi eline aldı. Hatta sıkıca kavradı.
Ne yani, iğrenmiyor muydu?
"Sana diyorum lanet olası!" Kolumdan çekilip duvarı boyladığımda Emre'nin sesini işittim.
"Ne dediğini anlamıyorum." ellerimi önümde birleştirip kafamı eğdiğimde çenem istilaya uğradı.
"Korunuyor musun?" Sesi sakin bir ses tonuna büründüğünde çenemide elleriyle sıkmadan kaldırdı. Benden bir cevap bekliyordu ama elli hala çenemdeydi.
Gözlerimi, gözlerine dikerek konuşmaya hazırladım kendimi. Korunuyor muydum?
"Hayır!"
Gözleri önce koyulaştı sonra çenemi parmaklarının arasında sıkabildiği kadar sıktı. Kendi çenesinide sıkmayı ihmal etmiyordu.
"Ne demek korunmuyordun! Ne halt yemeye korunmuyordun!Kim olduğunu bilmediğin, şimdide olduğu gibi Herifin tekinden bir piç peydahlamak için mi?!" Emre ne konuştuğunun kesinlikle farkında değildi. Kalbim kırıldı ve yanında da gururum!
"Korunmaya gerek duymadım çünkü-"
"Çünkü benim gibi yardıma muhtaç bir enayi bulup evlenecek sonra da para kopartacaktın, değil mi?"
Artık gururum paramparça olmuş, yerlerden kırıklarını toplamamı bekliyordu. Derin bir nefes aldım ve konuştum. İsterse dinlemesindi. Ama kimse bana, fahişe rolüne büründüğümü ima edemezdi!
"Korunmadım çünkü hiç o şeyi yapmadım!"
Emre'nin ağzı önce kapanıp sonra açılırken kafasını, bu asla olamaz şekklinde salladı.
"Bakiresin yani?"
Evet seni geri zekalı!
Kulaklarımdan çizgi filmlerdeki gibi kırmızı ateşler çıkarken, gözlerim nerden geldiğini anlamadığım bir ışıkla parladı. Resmen burnumdan soluyordum.
"İyi ama, test?" Sinirlerim tırmanabileceği kadar yukarı tırmandığımda sabrımdan sınırından çıktı ve bağırdım, "Aptal bir çubuğa mı inanacaksın yoksa bana mı?!"
"Ne var yani bilmiyordum!"
Dik dik bakarken geri adım attı ve benden kaçmaya başladı.
Ben olsam birisine bilmediğim halde, böyle ithamlarda asla bulunmazdım. Ama bey efendinin egosu o kadar yükseklerdeydi ki, hatta boyundan bile uzundu, yere inip suçunu kabullenene kadar çemkirmeye devam ediyordu.
Birkaç adım daha geriye attı ama arayı kapatmaya niyetliydim."Bilmiyordun öyle mi? Beni suçladın! Bana fahişe dedin! Şimdide gelmiş bilmediğini mi söylüyorsun? Beni dinlemedin bile!" Uzun boyu, iri cüssesi ve kızaran yüzü adeta uyum içindeydi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANLAŞMA #Wattys2016
ComédieEgosu boyundan uzun yakışıklı playboy. Erzurum'lu pehlivanın torunu Emre Gündoğdu. Hayatın toz pembe olmadığını yeni anlayan genç bir kız. Gamze Kandemir Mutluluğu ve kaderleri, kağıt üzerinde bir anlaşma ve olmayan bir bebek üzerine kurulu. Özgü...