15.Bölüm / KAÇAK ŞEKER (!)

5.7K 355 26
                                    

Yattığım yerden yana doğru döndüğümde açık olan perdemi, ardından da benim odamı dikizleyen Belayı gördüm. Kaşlarım çatılırken kalkmaya gücüm yoktu. Sanırım dün kafamı bayağı sert çarpmış, zavallı beyin hücrelerim ve yine zavallı nöronlarımdan birkaçının ölmesine neden olmuştum. E tabi dolaylı olarak onların akrabaları olan diğer hücreler isyan etmişti. Onların beyin duvarlarımı yumrukladıklarını hissedebiliyordum. Başımı tutarak kalktığımda odamın kapısı sert bir şekilde açıldı. Ben daha ne olduğunu bile anlamadan üzerime doğru atlayan sert bir bedenle yatağa tekrar çakılmam bir olmuştu.

"Kanka tüm biletleri sattım. "

Bakışlarımı Derya özürlüsüne çevirdim.

" Ne oluyor lan? Ne çıkıyorsun üstüme? "

" Kızım tüm biletleri sattım diyorum
Tam 400 tl kazandım. Kendine gel. "

Kaşlarım çatıldı. Nasıl unutmuştum? Bugün Beşiktaş - Fener derbisi vardı. Kızı itip ayaklandığımda beni tekrar yatağa itti. Töbe yarabbim. Kız niyeti iyice bozmuştu.

" Kanka ben onu unuttum. Ne yapacağız şimdi?"

Sırıtıp yatakta doğruldu, sıçramaya başladı. Bacaklarından yakalayıp yatağa düşmesine neden olduğumda bana ters ters bakmıştı ama bunu umursamamış, bedenimi yatağın başlık kısmına zar zor yaslayıvermiştim.

" Hallettim onu ben. Cips falan aldım. İki katı paraya satarsak hallolur o iş. "

Ardından cebine uzanıp bir paket çıkardı. İçindeki pembe küçük ayıcıkları görebiliyordum.

" Bu ne kız? "

" Ne olacak, şeker. " Dedi. " Bugün enişteni ziyarete narkotik şubeye gittim. Kaçak şeker yakalamışlar, arakladım bir paket. Satarız bu akşam. "

Narkotik şube ve şeker? Hiç inanasım gelmiyordu ya neyse.

" Kanka narkotik şube şekerle ne alaka? "

" Ne bileyim kızım. Semih kaçak şeker yakaladık dedi. "

Gözlerimi kısıp düşündüm. Olabilirdi. Üstelemekten vazgeçip saçlarımı geriye ittim. Akşama maç vardı.

...

Akşam üzeri kapı çaldığında ilk gelen koyun Ahmet idi. Don atlet gelmişti yine sapık herif. Neyseki manitası da gelecekti akşam. Umursamayıp uzattığı parayı aldım, ardındanda geçmesi için kenara çekildim.

"Ayşegül! Sanki sen beni dolandırıyorsun gibi geliyor. "

Tabi ki ben bunları 'me me meeee'  olarak duymuş, omuz silkerek konuşmamıştım. O da üstelememiş içeriye geçmişti. Diğer mahallelilerde geldiğinde oturma odası tıklım tıklımdı. Az para verenler sandalyelerde, daha az verenler yerde oturuyordu. Vip kısım - koltuklar - koyun Ahmet gibi çok para verenlere ayrılmıştı.

Büyük bir kargaşadan sonra maç başladığında Derya cipleri, çayları ve arakladığı şekerleri iki katı paraya satmaya başladı. Biraz geride durup işini bitirmesini bekledim. Tam o sırada kapı çalmaya başlamıştı.

Derya şekerleri satarken kapıyı açtığımda karşımda bir karakol Özel Harekat Polisi duruyordu. İçlerinden bir tanesi bana ters ters baktı.

"Derya Öztuna siz misiniz? "

" Hayır. O arkadaşım da ne oldu polis bey ? "

Adam beni kenara çekti.

" Arkadaşınız karakoldan uyuşturucu çaldığı için aranıyor. "

Kaşlarım çatılmış, gözlerim hayretle büyümüşken Derya özürlüsü elindeki ayıcıklı şeker- aman uyuşturucularla bana doğru koşturdu.

" Kanka şekerleri çoğunu sattım. Al bu parada senin hakkın olan. "

Resmi olarak uyuşturucu satıcısı mı olmuştum?

" Alın oğlum evdeki herkesi. "

Çattık Belaya | Texting |TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin