Kanı çekilene dek nefessiz kalsa da insan, ölmüyormuş anlıyorsun ve yine yaşamaya devam ediyorsun. Bu bazen kendi bedenin olmuyor. Anladığını biliyorum. Fakat şimdi sus! Aşktan ve sevgiden türetilmiş yalanlarını bencilliğine göm. Ben senin için ne martı kanadındaki umudum, ne de bir kahraman. Etten kemikten ve bir nefesten yaratılmış basit bir faniyim sadece. Bazı duygularım var diye hepsinin hayatta kaldıklarını zannetme. Köprülerin altından sular akarken, o köprülerden kendini atanlar da çok oldu. Yani duygularım... Sen bir ayna bekliyorsun karşısında kendini gördüğün. Ama baktıkça uzaklaşan bendeki seni görmek daha da acıtıyor canını değil mi? Bu yüzden mi bana kızgınsın? Bu yüzden mi severken bir yandan canımı yakma hevesin? Ve bu yüzden mi sahip olma isteğin? Öyleyse başa dön ve sözlerime yeniden kulak ver! Çünkü bencilsin. Tıpkı sen ağlarken ayaklarına dolanıp, kuyruğunu neşeyle ve hevesle dalgalandıran aç bir kedinin midesi ve içgüdüsü kadar bencilsin. Öyleyse sen bencil kal ben de yalnız. Böylesi önce benim, sonra da senin için daha iyi olacak göreceksin.