Kimse Duymasın

34 2 0
                                    

"Ait olmadığı otobüs duraklarında tam da ortaya kurulmuş bir kedinin umursamazlığında, güneşin yakarcasına ısıttığı bir mevsimin kör eden aydınlığını anımsatıyor bu sessizlik. Konuşmak yok. Dokunmak yok. Sadece hissetmek ve öylece
dalıp gitmek var rüzgarda usulca seyahat eden bir bulutun hızında. Menzil belirsiz. Kaçarcasına hatta. Şu an olmak isteyip yada olsaydım deyip olmadığın her neresi varsa orada olmayı istemek gibi birşey bu. Sorgusuz, sualsiz, yalansız. Hatta ve
hatta martıları bile terkedip gitmek pahasına. Böylece kolay işte dönüp gitmek. Peki ya dönüp de geri gelmek? Gitme eyleminden sonra gösterilen daha büyük cesaretin düştüğü esaret hali değil midir bu?
Bir de deli deli söylendiğim çok konuşan "benden" türemiş bir
meczup var zihnimin tam orta yerinde. Biraz da agresif. Bir türlü susmak bilmiyor lanet olasıca. "Mecbur muyum acaba şu an benle ilgili olan bu hayatın - tamam da benle ne alakası var? dediğim noktada ilgisizliğinin, vurdumduymazlığının kahrını
çekemeye? Hele ki canım yollar, mesafeler, uykusuz geçen geceleri ezebildiğim şehirleri çekerken! Niye mecburum, neden mecburuz bedenimize hapsolup, devinmeye? Nereden geliyor bu iç çekiş ve nasıl gidiyor sonrasında hiç arkasına bakmadan?" diye diye yine bir sabah daha oluyor.
Kapının dışında ayak sesleri. Hızlı hızlı merdivenleri iniyor. Bir
telaşla yaşayıp, ordan oraya taşıyoruz canımızı. Bak yine susmuyorum. Zaten ne zaman sustum ki? Kimse duymasın...

Karanfil Çıkmazı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin