Gül

21 4 4
                                    

Şimdi terk-i diyar ediyor umutlar.

Kanı çekilmiş vücudumun, soğuk ellerim.

Tirtir titriyor içimde birşeyler.

Buz kesmiş ruhum, çenem ritmini kovalıyor soğuğun.

Bu soğuk başka soğuk, bu soğuk yalnızlığın soğuğu.

Belli ki kaybolmuş yine güneş ya da ısıtmıyor artık.

Çiçekler açmıyor solmuş gitmiş, azalmış ruhumun topraklarındaki bereket.

Su yok içimde hep çamur.

Balçık balçık akıyor gözümden yorgunluğum.

Kurak ve bereketsiz bir ruh şimdi bendeki.

Ne güveni kaldı güneşe,

Ne sıcaklığını hissediyor çiçekler gibi.

Ve yine

Kör mağaralarda ışık bulmayı ummak kadar imkânsız, bir gram umut kalmamış ortalarda..

Gözümdeki sözü, sözümdeki yaşı ve yaşımdaki yorgunluğu hissetmek kadar acı anlatamamak kadar ölüm.

Ölüm mahareti dikenli bir gül.

Kanaya kanaya seversin ölümü,

Ya da hiç dokunmadan.

Belki de saklanarak...

Ama yine de seversin ölümü.

Diken değil ölüm çiçek oysaki.

Ben hep hayat çiçek diken ölüm sanırdım.

Yanıldım.

Çok kanadım ben artık çiçek olabilir miyim?

Kırmızı güzel bir çiçek...


Sami Alperen Ulutuğay

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sami Alperen Ulutuğay

Duygularım Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin