ENES
Hazırlıklarım bitmişti. Hazırladığım masaya son kez gururla bakarak gülümsedim. Onun için, onun uğruna, onun gülümsemesi için bir şeyler yapmak beni mutlu ediyordu.
Heyecandan titreyen çenemi umursamadan cebimden telefonu çıkarıp saate baktım. 18.57'yi gösteriyordu. Dersten çıkalı tam bir saat oluyordu. Trafiğe takılmıştır her zaman olduğu gibi.
Üstüme baktığımda sabahki pijamalarımla durduğumu farkettim. Aptal, masayı beğense bile beni beğenmezdi bu halde. Her an geleceğini düşünerek topuklarımı kıçıma vura vura odama koştum. Üstüme onun aldığı mavi gömleği geçirdim, altıma siyah kot pantalonumu giydikten sonra aynanın karşısına geçtim. Dağılmış saçlarımı ellerimle düzelttim ve unuttuğum açık fermuarımı kapattım.
Saate baktığımda 19.10'du. İçimde merak kırıntıları yer etmeye başlamıştı. Telefonun kilidini açıp mesaj atıp atmadığına baktım. Hiçbir mesaj yoktu.
Yavaşça masanın yanındaki sandalyeyi kendime çekip oturdum. Buçuğa kadar yazmazsa onu arayacaktım. Zaman akmak bilmiyordu.
Gelecekti, biliyordum.
Saate tekrar baktığımda buçuk olduğunu görüp onu aramak için telefonun kilidini açtım. Kocacığım yazan numarayla gülümseyip, numarayı aramaya başladım. Çaldı, çaldı, çaldı, açacak, açacak, açmadı.
Sonra yine aradım, yine açmadı. Yüzümdeki gülümseme düşmüştü, ona onu beklediğimi bildiren bir mesaj gönderdim."Böyle hayal etmemiştim. Böyle olmamalıydı.." Daha sonra umudumu kesmemem gerektiğini hatırlattım kendime. "O beni unutmaz, biliyorum."
Ellerimi yemek yaptığım tencerelere dokundurduğumda yemeklerin soğuduğunu gördüm. Tencereleri tekrar mutfağa taşıyıp, ısıttım.
Saat 20.40'tı. Yemekler yine soğumuştu, yine ısıttım.
Saat 22.20. Yemekleri artık ısıtmıyordum. Onu beklemiyordum. Aramıyordum.
Gelmeyecekti, anlamıştım.
AH ENEZİM AH NE ÇEKTİN BU FURKİŞTEN
ŞİMDİ OKUDUĞUN
alexithymia.
Short Story"Işığı kapatta gel. Mum üfleyeceğim." Dediğini yapıp ışığı kapatıp yanına oturdum. Mumdan çıkan ışık ikimizin de yüzünü aydınlatıyordu. "Karanlıkta da kaçabilir miyim bu hislerden Furkan? Yakalar mı beni?"