Multimedia-Yeşim BirkanYalınızlık...
Yalnızlık biz insanoğlunun her zaman yapabileceğini düşündüğü ama her zaman pişman olduğu tek terimdir. Yalnız olmayı, yalnız kalmayı biz seçeriz. Sonuçlarında tek olacağımızı bile bile.
Hayat bana çok şey öğretmişti. İlk olaraksa dimdik ayakta kalmam gerektiğini. Annem başka bir adamı sevdiği için babam evi yakmıştı. Beni ve abimi hiç düşünmeden. O yangında dumanların içinde tamı tamına 3,5 saat kalmıştım. Ve hayattaydım. Ama bende kalcı hasarlar bırakmıştı. Babamı almıştı. Ben ise hâlâ atlatamadığım astım hastası olmuştum. Ne zaman öksürsem aklıma hep babam gelir. Boğazıma iğneler batar. Dedem annemi ve abimle beni ortada bırakmamak adına bize sahip çıktı. Herkes hayatına normal bir şekilde devam ederken ben edemedim. Dedemin baskılarından ve anneme olan nefretimden her şeyi arkamda bırakıp gittim.
5 yıldır NewYork'tayım. Tek başıma. Yapa yalnız. Bu benim seçimimdi ve sonucuna katalanacaktım tabiki. Ailemi geride bırakıp buraya yerleşmiştim. Çok sık arayıp sormuyorlar, sormuyordum da. Ama yalan yok bekliyordum. Beni aramalarını istiyordum. Uyanmıştım. Saat sabahın altısıydı. Başımı yatağımın sağ tarafına doğru çevirip derin bir nefes aldım. Uyuyamıyordum ve tamamlamam gereken bir makale olduğu için üçte yatmıştım. Üç saat uyumama rağmen uykum yoktu. Yataktan kalktım ve esneme hareketleri yaparak açılmaya çalıştım. Daha sonra doğmaya çalışan güneşe izin vermek amacıyla gidip odamın tamamını kaplayan büyük pencerenin perdesini açtım. Muhteşem Amerika manzarasına baktım. Gökdelenlerin ve eşsiz denizin yansıttığı muhteşem tabloya. Ailemi özlemiştim aslında. Ama ben onlara haber vermeden çekip gittiğim için hepsi kırgındı bana. Telefonumun zil sesi düşüncelerimi dağıttı. Bu saatte kim arayabilir? Arama Türkiye'den yapılıyordu. Arayan... Arayan Yalın'dı. Abim. Kardeşim... En son altı ay önce çok az bir süreliğine konuşmuştuk. Bir süre ekran baktıktan sonra açıp kulağıma götürdüm."Alo"
"Yeşim..." derin ve bir az özlem dolu bi oh sesi verdi.
"Çok özledim be abicim."
Benim onu özlediğim kadar o beni özleyemezdi asla. Daha fazla kedimi tutamadım ve
"Abiciğim" diye ağlamaya başladım.
"Geri dönmeni istiyorum Yeşim. Sana ihtiyacım var. Hemde her zamankinden daha fazla."
Açıkçası çok merak etmiştim.
"Ne oldu?" Diye bir soru yönelttim."Evleniyorum. Ve seninde yanımda olmanı istiyorum. Ve emin ol belli etmeselerde dedemlerde."
Gerçekten çok şaşırmıştım. Açıkçası kıskanmıştım da. Hayatımdaki güvenebildiğim sayılı erkeklerden olan, canım, kanım biriciğim evleniyordu. Ve tereddütsüz yanında olacaktım. Nasıl becereceksem.
"Her zaman ne zaman istersen. Fiziken olmasada kalbim hep seninle bunu biliyorsun değil mi?"
"Biliyorum çiçeğim. Biliyorum."
"Düğün ne gün?"
"9 Nisan. Ama sen yine de 1 ay öncesinden gel. Bu süreçte benim yanımda ol istiyorum."
Vücudum kıpır kıpırdı. Uzun süre sonra ilk kez sevildiğimi ve bir yerlerde yokluğumun hissedildiğini bilmek güzel bi duyguydu.
"Yarına uçak bileti ayarlayıp geleceğim. Sen benim kıracağım en son kişisin."
"Güzel kardeşim benim. İnince haber et seni karşılayayım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Duman #wattys2018
RomanceYangında kaybettiği babasının acısıyla ülkeyi terk eden genç kadın ve annesini bir kazada kaybettiğini sanan genç adam... Ne kadınınki sıradan bir yangın ne de adamınki sıradan bir kazaydı. Almaları gereken intikamları kabuk bağlamıştı. Tekrar kana...