Hepinizin şeker tadında bayramları olsun 🍭 Umarım herkesin bayramı iyi geçiyordur. Muhteşem bir bölümle tekrar bir aradayız. Bölüm tam anlamıyla YeşBur bölümü diyebilirim. Ve zaten yazdığım en en en uzun bölümlerden birisi. Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar.❤️
Yeşim
Yoğun erkeksi ve ferah kokusundan kimin geldiğini anlamıştım. Kafamı çevirip kapıya doğru baktım. Gri kumaş pantolonu ve üzerine giymiş olduğu beyaz gömleği kusursuz duruyordu. Açık kahverengi saçlarını her zamanki gibi yine dikmişti. Ve ilk kez gördüğüm oval gözlükleri ile nefesim kesilmişti. Beynimi bir an için kullanamadığım aklıma gelince derin bir nefes alıp oksijen ihtiyacımı karşıladım. Kapıyı kapatıp içeriye gireceği sırada kapı kapanmadan tekrar açıldı ve içeriye Fırat girdi. Eflin'in gözleri belermeye başladığında aynı tepki Fırat içinde geçerliydi. Fırat, Efin'in yanındaki tekli koltuk geçerken Burak oturduğum ikili koltuğa oturmuştu.
Burak'ı gören müdire oturduğu yerden kalkıp ceketinin düğmelerini ilikledi. Gözleri fal taşı gibi açılırken ağzıda aynı işlemi yapıyordu."Bu-burak bey sizi burada görmek ne büyük şeref. Hoş geldiniz efendim."
Burak gülümseyip baş selamı ile karşılık verdi. Eflin halinden memnun olmayan bir ifade ile konuştu.
"Evet Burak'ta geldiğine göre bir an önce imzaları atalım."
Neden yani?
Niye Burak?
Zaten zor nefes alıyorum. İyice nefessiz kalıyordum bu adamı görünce. Şimdi bir de ortak mı olacaktık? Kendi işini zor gören kalbim bunu kaldıramayabilirdi.
Zerrin hanım masasından kalkıp dosyaların bulunduğu rafa ilerledi. Eline aldığı kırmızı kapaklı evrakları aramızdaki sehpaya koyduktan sonra yerine tekrar oturdu. Gözlerim önce evraklara ardından Burak'a kaymıştı. O da aynı şekilde evraklara ve Fırat'a bakıyordu. Benim ona bakan irislerimi fark edince başını bana çevirdi ve göz göze geldik. Anında kafamı önüme döndürdüm. Çünkü konuşma yetimi kaybedebilirdim. Kafamın içinde o kadar çok konuşma vardiki gözlerim dalıp gitmişti. Gözümün önünde sallanan kalemle düşüncelerimden sıyrıldım."Dünyada mısınız Yeşim hanımcığım?"
Zerrin hanımın elinde sallamış olduğu kalemi elime aldım.
"Nereyi imzalıyoruz? İmzalayalım bir an önce."
Sehpadaki dosyaları Zerrin hanımın masasına bıraktım. Dosyadaki sayfaları çevirip parmağı ile işaret etti.
"Şuraya."
Şekli belli olmayan iğrenç imzamı kağıda karaladım. Kalemi masaya bırakacağım sırada elimin üzerinde Burak'ın elini hissettim. Hızla elimi çekerken kalemi eline aldı. Bana yaklaşıp sağıma düşen örgümü eliyle arkama attı. Ardında kulağıma yaklaşıp fısıltı şeklinde mırıldandı.
"Randevun var galiba. Bu ne acele?"
"Varsa bile seni ilgilendirir mi?"
Kaşlarını anladığını belli eder şekilde yukarıya kaldırdı. Gözlerimi devirip koltukta rahatsızca geri yaslandım. Önüne dönüp kağıtta bir yerleri imzalarken Eflin'e öldürücü bakışlar atmaya başladım. Eflin bakışlarımı görmeyecek kadar sinirliydi zaten. Sanırım gerilim hattının sebebi Fırat'ın ta kendisiydi. Burak imzaladığı kağıtları ve evrakları düzenleyip Zerrin hanıma uzattı. Zerrin hanım kağıtları inceledikten sonra bakışları ikimiz arsında gidip geldi. Parmaklarıyla bizi işaret ederek konuştu.
"Siz sevgili misiniz?"
Kendimi Siri gibi hissediyordum. Anladığımdan emin değilim. Daha iki kelime bile etmeden nereden bu kanıya varabilmişti hayret edici. Burak'la aynı anda birbirimize döndüğümüzde kaşlarım havalanmış uçuşa hazırdı. Şoke olmuş ifadeyle sorusunu yanıtladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Duman #wattys2018
RomanceYangında kaybettiği babasının acısıyla ülkeyi terk eden genç kadın ve annesini bir kazada kaybettiğini sanan genç adam... Ne kadınınki sıradan bir yangın ne de adamınki sıradan bir kazaydı. Almaları gereken intikamları kabuk bağlamıştı. Tekrar kana...