-Yeşim-
Arabamı tam Sarıoğlu Holding'in önünde durdurdum. Abimin ısrarı üzerine buraya gelmiştim. Dün gece dedemle tartıştıktan sonra odama çıktım. Geldiğimin haberi nereden alındı bilmiyorum ama şimdiden on on beş tane dava gelmişti. Uçakta uzun süre uyuduğum için gece gelen davalara baktım. Prensip olarak tazminat davalarına bakmıyordum. Açıkçası bana çok sıkıcı geliyordu. Çoğu avukat tazminat veya boşanma davaları ile ilgilenirken bana ceza davaları daha cazip geliyordu. Abim buraya gelmem için neden ısrar etti bilmiyorum.
Kapıyı açıp arabadan indim. Valeye arabayı teslim edip içeri doğru yürüdüm.Görenlerin hepsi beni tanıyordu galiba. Herkes başıyla selam veriyordu. Bende herkese selam verdim. Şirket çok büyük bi binaya taşınmış 5 yıl öncesi kadar daha mütevazı bir yerdeydi. Şirketin tamamı camdandı. Danışma bölümüne gidip abimin odasını sordum. Kadın bunu bekliyormuşçasına"Yalın bey 18. kattaki toplantı odasında sizi bekliyor Yeşim hanım."
Üzerimde tam dizimin altında biten bir kalem etek ve buluz vardı. Altına da siyah ince bant topuklu bi ayakkabı giymiştim. Biraz fazla iddialı görünüyor olabilirdim ama mesleğime sıradan olmayı
yakıştıramıyordum. Asansöre bindiğimde tüm gözler üzerimdeydi.
Görende asansöre Rihanna bindi sanacak. 18. kata geldiğimde kalabalığı yarıp asansörden çıktım. Tam kapının önünde bir adamı gördüm ve ona toplantı odasının yerini sordum"Şeyy... Pardon bu kattaki toplantı odasının yeri nerede acaba?"
Adam galiba telefonla konuşuyordu. Beni süzmeye başladı. Süzdü... Süzdü...
"Sekretere benzer bi halim var mı?"
Böyle bi cevap tabiki beklemiyordum.
Adam hızlı adımlarla bi odaya girdi. Ardından öylece baka kalmıştım."Yeşim Birkan?"
Arkamdan gelen sese doğru arkamı döndüm. Genç bir erkekti. Birazda kısa boylu.
"Evet benim."
Burnuna doğru düşen gözlüğünü düzeltti. Daha sonra bana doğru elini uzattı.
"Merhaba ben Okan. Bu şirkette ki stajyer avukatım."
Gerçekten çok şirin bi tipi vardı. Muhtemelen üniversite son sınıftı.
"Merhaba. Tanışmıyorduk galiba değil mi? Tanıyamadım çünkü."
Uzattığı elini sıktım.
"Yo hayır. Daha önce adınızı duymuştum yaptığınız işlerden."
Ben geleli sadece 1 gün olmuştu. Ama tanınmak güzeldi.
"Öyle mi? Tanıştığımıza gerçekten çok memnun oldum. Bana bu katta ki toplantı odasının yerini gösterebilir misin?"
Kafasını onaylar anlamda sallayıp parmağıyla arkamı işaret etti.
"Tabiki hemen şu tarafta."
Gösterdiği yer az önce beni tersleyen adamın girdiği odaydı.
"Teşekkür ederim Okancığım. Tekrar görüşmek üzere."
Hızlı adımlarla yanından ayrılıp odanın kapısın önüne gittim. Kapıyı tıklattım içeriden gir sesi gelince kapı kolunu aşağıya doğru indirip kapıyı açtım. Kapıyı açar açmaz herkesin gözü benim üzerimdeydi. İçeride çok sayıda takım elbiseli erkek vardı. Tam adımımı atacakken sırtıma bi şey toslamıştı. Daha çok bi insan vücudu gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Duman #wattys2018
RomanceYangında kaybettiği babasının acısıyla ülkeyi terk eden genç kadın ve annesini bir kazada kaybettiğini sanan genç adam... Ne kadınınki sıradan bir yangın ne de adamınki sıradan bir kazaydı. Almaları gereken intikamları kabuk bağlamıştı. Tekrar kana...