-Yeşim-
"Ya bu elbise çok uzun ben bunu giymem!"
Giydiğim onuncu elbiseyide beğenmedim. Lale'nin butiğinde bana lansman gecesi için elbiseye ayarlamaya çalışıyorduk. Bu geceden Eflin'in dahi haberi varmış. Nöbeti biter bitmez beni aradı ve buraya getirdi. Denediğim bütün elbiseler gerçekten muhteşemdi. Ama o davet için fazla iddialıydı.
"Tatlım sen bu ailenin gururusun tabi ki iddalı olacaksın."
Lale'nin bu sözleri dışarıdan bakan biri için gerçekten böyleydi. Ama içeriden sevilmeyen, kötü ve karaktersiz torun. Kısacası dışı sizi içi beni yakar.
"Bazıları için bu böyle değil. Hem sende Birkanlara gelin oluyorsun asıl senin endamınla boy göstermen lazım."
Kızlar bu söylediklerime kahkaha attı.
Lale ayağa kalkıp elinde bi elbise kılıfıyla geri döndü. Fermuarlı tarafını bana çevirip hızlıca aşağıya indirdi. Kırmızı, balık model bi elbise."Vaaov. Tam sana yakışır bi elbise."
Elbiseyi Eflin'e çevirip ona da gösterdi. Eflin'de ağazı açık bir şekilde baktı. Ayağa kalkıp abiye daha günlük tarzda elbiselerin yanına gittim. Gözüme lacivert bi elbise takıldı. Askıyı çekip elbiseye baktım.
Çok kısa değildi. İdeal bi boyu vardı. Arkasında detaylı bi sırt dekoltesi vardı. Kızların olduğu yere doğru tuttum."Tam senlik bi elbise. Dene de bakalım."
Başımla onayladım ve kabine girdim. Elbise güzel duruyordu. Hatta bayağı güzel duruyordu. Kabinden çıkıp kızların yanına gittim.
"Sade bi elbise ile nasıl şık olunur? Şekil A'da görülüyor."
Lale tam bir esmerdi. Eflin ise sarışındı. İkisinin de boyları benden kısaydı. Onlara göre iyi bi fiziğim ve boyum vardı. Lale dolaplardan gümüş kaplama, holograma daha yakın ince bant topuklu ayakkabı çıkarıp elime verdi. Elbisenin altına giyip baktım. Güzeldi işte. Saçlarım uzun değildi. Omzumdan bir az aşağıdaydı. O yüzden değişik bi topuz vardı kafamda. Kabinlere üzerimi değiştirmek için tekrar girdim. Kotumu giydim ve Eflin'in seslenişi üzerine tişörtümün yarısını onların yanına giderken giydim. Giymez olaydım. Yalın ve Burak gelmişti ve ikiside dik dik bana bakıyorlardı. Boğazımı temizledim ve
"Oo beyler hoşgeldiniz." dedim.
Yalın ters ters bakmayı sürdürüyordu. Burak ise her an üzerime atlayacak gibi bakıyordu. Neyi varsa?
Ama sinirliyken fazla çekici duruyordu."Iıı ben şey yaptım ım Araf'ı aradım. Birazdan o gelecek sizin şu arazi davasını konuşalım".
Diksiyon kurslarında yatıp kalkmış olan ben kekeliyordum. Ben kekeliyordum. Lale'nin çalışma masasının önündeki koltuklara herkes sıralanmıştı. Tek boş yer Burak'ın yanıydı ve oraya oturdum.
"Cümleten aleyküm selam."
Araf'ın sesiyle arkamı döndüm. Yanağımdan makas alıp Eflin'in oturduğu tekli koltuğun kenarına oturdu.
"Direk konuya gireyim isterseniz", diyince herkes dikkat kesilmiş onu dinliyordu.
"Adam daha önce bi proje için yaptırdığı inşaatta çalışan işçilerin paralarını ve sigortalarını ödememiş.
Alkol kaçakçılığı yapıyor ama sicilinde görülmüyor."Yalın ve Burak birbirine bakıp hayretle Araf'a bakıyorlardı.
"Lan Araf sen niye daha önce hiç böyle yeteneklerin olduğunu söylemedin. Biz kaç gündür araştırıyoruz ev adresi dışında hiç bir şeyini bulamadık."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Duman #wattys2018
RomanceYangında kaybettiği babasının acısıyla ülkeyi terk eden genç kadın ve annesini bir kazada kaybettiğini sanan genç adam... Ne kadınınki sıradan bir yangın ne de adamınki sıradan bir kazaydı. Almaları gereken intikamları kabuk bağlamıştı. Tekrar kana...