Chanyeol tek başına odanın içerisinde oturmuş, Baekhyun'a ait, çığlıkla ağlama karışımı sesleri dinliyordu. Küçük oğlan, annesi tarafından zorlandığı için her geçen saniye daha çok öfkelenmiş ve deliye dönmüştü. Şimdi annesi, tenini soğuğa epey yakın suyla yıkarken, ona sadece sorun çıkarıyordu. Üstelik öyle güçlü ağlıyordu ki, Chanyeol'ün canı yanıyordu.
Yıkadığı oğlu yüzünden üzeri sırılsıklam olmuş kadın, bu kadar yeteceğini düşündüğünde Baekhyun'u bir havluya sardı ve sudan çıkardı. Baekhyun ise ağlamaktan dolayı neredeyse kendinden geçmişti. Gittikçe daha da halsizleşiyordu ve annesi onun bu haline epey üzülüyordu. Oğlunun saçlarını havlu ile kurulamaya çalıştıktan sonra onu banyoda bırakarak hızla odasına gitti ve onun için ince bir pijama takımı alarak geri döndü.
Byun Baekhyun şimdi sadece üşüdüğünü sayıklıyorken, önceki dakikaların aksine sessizce ağlıyordu. Oğlunun yanağından durmadan süzülen yaşlardan birkaçını silen kadın, onun bu kadar hassas olmasından nefret ettiğini düşündü. Küçük için canını verebilecek olmasına rağmen, sürekli bu can sıkıcı durumları yaşıyordu.
İçinde oluşmuş kırgınlıkla oğlunu giydirdi ve kucağına alarak odasına götürdü. Kendi üzerine çok değdirmemeye özen gösteriyordu çünkü ıslanmıştı.
Baekhyun'la annesi odaya girdiğinde, Chanyeol tüm odağını onlarda sabitlemişti. Yorgun duran kadın, üşüdüğünü hiç durmadan sayıklayan oğlunun titreyen sesine iç çekerek onu yatağına bıraktı.
Baekhyun'un üzerine örtmeye çalışacağı yorganı bir çırpıda aldı ve üzerini değiştirmek adına odadan çıktı.
Chanyeol ise hiç gelmemiş olmayı diliyordu. Tuhaf bir şekilde acı çekiyormuş gibi hissediyordu. Gözleri Baekhyun'la birleştiğinde, küçük olan da ona baktı ve en sevdiği kişiye üşüdüğü bir kez daha söyledi.
Chanyeol, küçük olanın nemli saçlarına, titreyen dudaklarına, ağlamaktan kızarmış gözlerine bakındı. Onun küçük cüssesinde göz gezdirirken, üşümemesini istediğini düşünüyordu. Bunların onun iyiliği için olduğunu biliyordu ama yine de o nasıl istiyorsa öyle olmalıydı.
Baekhyun'un yanağından bir damla daha süzüldü ve iç çekti. Tam o anda, güzelinin yüzünden kayıp giden parıltıya yüreğini bırakan oğlan, uzun süredir oturduğu yerden kalkarak hızla ona ilerledi.
Baekhyun bile hyungunun tam olarak amacını kavrayamazken, Chanyeol bir anda onun yanına, yatağa yatmıştı. Sıcak bedenini, Baekhyun'un kendisine göre küçük olan bedeniyle birleştirirken, kollarını da diğerinin etrafına sıkıca doladı.
Baekhyun bir anda hissettiği yumuşacık sıcaklığa daha çok sokularak, yüzünü hyungunun boynuna sakladı. Minik elleri ihtiyaçla diğerinin sıcak bedenine dolanırken, "Hyung." demişti. Devamını getirmemesi Chanyeol için herhangi bir şey ifade etmezken, onu kendine daha çok sakladı. Neredeyse tek vücut olduklarında ve Chanyeol tüm sıcaklığını diğeriyle paylaştığında, Baekhyun bir kez daha "Hyung." demişti. Hyunguna söylemek istediği çok şey vardı ama o kadar yorulmuş ve şimdi sıcaklığı bulunca mayışmıştı ki, istediklerini seçip söyleyemiyordu. Yine de büyük olanı çok sevdiğini defalarca içinden geçirdi.
En çok onu seveceğine dair yüreği söz verdi, diğerinin yüreğinin yanında atarken.
