Baekhyun başına taktığı pembe kulakları olan beresi ve elinde tuttuğu unicornu ile hyungunun binasına giriyorken, annesi onu pencereden izliyordu. Oğlunun mutlulukla atılan adımlarıyla birlikte gülümser ifadesinden epey memnundu. Chanyeol'le beraber güzel zaman geçiren küçüğü, onun yanına gönderirken mutlu hissediyordu çünkü Baekhyun'un sevdiği çok az kişi vardı. İnsanlarla iletişim kurmak yerine oyuncaklarıyla canavar avlayan oğlu, şüphesiz sadece Chanyeol'ü oyuncaklarına tercih ediyordu.
Baekhyun büyük bir hevesle hyungunun binasına girmişti ve heyecanı devam ederken adımlıyordu. Ta ki merdivenlerin yarısında, binada tek başına olduğu aklına gelene kadar.
Aniden duraksadı ve parmaklarıyla kavradığı yumuşak oyuncağı karnına doğru yükselterek sıktı. Hemen her şeyden korkan bir çocuk olmasaydı, koşarak sayılı saniyelerde üst katlara çıkabilirdi. Ama Baekhyun hareket edemeyecek kadar yalnız hissetti. Penceresiz merdivenlerin ışığı bir anda kapandığında, loş denemeyecek kadar az ışıkta kalan oğlan yutkundu ve üzerine gelen tüm canavarları görmek adına gözlerini kocaman açtı.
Alt katlarda Byun Baekhyun korkudan dudaklarını büzmüş yapayalnız hissediyorken, üst katta Chanyeol durumu tahmin etmiş ve şu anda yanına gelmiş olması gereken küçüğü bulmak adına evinden çıkmıştı.
Chanyeol'ün zıplayarak indiği merdivenler artıyorken, peşi sıra tüm sensörlü ışıkları da yakarak geçiyordu. Baekhyun duyduğu ayak sesleriyle, gözlerini mümkünmüş gibi daha çok açtı. Oyuncağını karnına yapıştırmış, ona sıkı sıkıya sarılırken herhangi bir şey bekliyordu.
Sonunda Chanyeol, Baekhyun'un yarısında kaldığı katın merdivenlerinden de zıplayarak küçüğü gördü. Aydınlanan koridor ve kısa olanın hyunguna dönen bakışları eş zamanlıydı.
Bir anda sabit kaldığı yerden fırlayarak hyunguna doğru koştu. Chanyeol ise sadece gülümsemiş ve pembe kedi kulaklı beresi olan oğlanı beklemeye başlamıştı.
"HYUNG BEN DE SENİN YANINA GELİYORDUM!"
Bir anda büyük olanı kucaklamış ve minik ellerini bedenine dolamıştı. Chanyeol kıkırdayarak merdivenlere oturduğunda, Baekhyun da bacaklarının dibine oturarak, onun yüzünü kendince avuçladı.
"Bana pek gelmeye çalışıyormuşsun gibi gelm-.." Konuşmaya çalışan hyungunun dudaklarını parmaklarıyla kavrayarak hafifçe sıktı ve kıkırdadı.
Chanyeol'ün kaşları şaşkınlıkla havalanmışken, Baekhyun onu çok özlediğini hatırlayarak elini ağzından çekmiş, ortaya çıkan pembe dudaklara dudaklarını bastırmıştı.
Bariz bir öpücük sesiyle hyungundan ayrıldıktan sonra yeniden onun yanaklarını avuçları arasında bıraktı. Chanyeol sadece şaşkın ve utanmış hissediyordu.
"HYUNG BEN BURADA CANAVAR AVLIYORDUM!"
Chanyeol yüzünü onun elinden kaçırarak önüne döndü ve oturduğu için dizlerine dayalı dirseklerinden destek aldı. Şimdi kendi yüzünü kendi avuçlamış karşıyı izliyordu. "Burada canavar yok."
Baekhyun hyungunun kaçışını komik bulmuştu. Alt dudağını dişleyerek yüzünü diğerinin yüzünün önüne yanlamasına eğerken itiraf etti. "Ben seni hep öpmek istiyorum. Hep hep."
Uzun oğlan yine ne yapacağını şaşırdığı anlardan birindeydi. İri gözlerini karşısındaki güzel küçüğe dikmiş, karmakarışık duygularla bakınıyordu.
Baekhyun onu utandırdığını, diğerinin pembe yanaklarından ve sessiz halinden fark ederek kollarını iki yana açtı. Hemen sonrasında diğerinin bedenine sokulmuş ve açtığı kolları onun bedenine dolayarak yüzünü boynuna yerleştirmişti.
Böylelikle onun utanması geçecekti. Baekhyun da hep utandığında yunikornuna sarılırdı.
"Hyung sen çok sıcaksın." Küçük olan hâlâ sarıldığı bedenin boynunda yüzünü kıpırdatırken, yumuşak saçlarının onu gıdıkladığını bilmiyordu. Chanyeol basit bir kıkırtıyı dudaklarından kaçırarak onun bedenine sarıldı.
"Sen de beni gıdıklıyorsun."
Baekhyun ne yaptığını fark ettiğinde gülmüştü. Komşularının kedisi pamuk da hep onun üzerine çıkıyor ve tüyleriyle gıdıklıyordu. Yüzünü geriye çekerek Chanyeol'e baktı. "Tıpkı pamuk gibi oldum hyung."
"Pamuk kim?"
"O bir miyav."
Uzun olan güldü. Diğerinin kedi demek yerine miyav dediğini biliyordu. Çok şükür ki Baekhyun kedi demeyi biliyordu. Ama hyungunun hoşuna gittiğini fark ettiğinde, onu yanağından öperek geri çekildi.
"Hyung pamuk mu daha güzel ben mi?"
Bu soru epey çılgındı tabi. Chanyeol kıkırdadı. "Seninle evleneceğim, pamukla değil."