♡19♤

6.9K 661 81
                                    

Chanyeol odasından koşar adımlarla çıkmış olmasına rağmen, hedeflediği hızda orada olamayacaktı. Annesinden nefes nefese almaya çalıştığı izin çıkmamış, ödevlerini yapmadan bir yere gidilemeyeceği söylenmişti.

Sinirle gitmesi gerektiğini belirtmesine ve asi tavırlarına rağmen bir şey elde etmemişti. Odasına geçerek ödevlerini yapmaya başladı. Hızlı olmaya çalışmasına rağmen, bir saatten biraz fazla zamanını yitirmişti.

Kalemi masasına bırakarak, saate bakışı ve Baekhyun'un Sehun'a gitmiş olma ihtimalini düşünüşü canını epey sıkmıştı. Yine de kendine şans dileyerek ayağa kalktı.

Annesinden izin almak için mutfağa gidiyorken, onun hazırlanmış bir halde kapıdan çıkıyor olduğunu görmüştü.

"Şimdi gidebilir miyim?"

Annesi oğlunu şefkatle süzerek gülümsedi. "Bitirdiysen neden olmasın."

Chanyeol aldığı izinle hızla harekete geçerek ayakkabılarını giydi. Merdivenlerden inmeye başlamadan önce, annesi ona Baekhyun'un annesiyle beraber alışverişe gideceğini söylemişti. Bu Chanyeol'ün içine sıkıntı düşürmüştü çünkü Baekhyun evde yalnız kalabilecek biri değildi. Annesi onu kesinlikle Sehun'a gönderecekti.

Yetişmesi gerektiğini düşünerek merdivenlerden hızla indi ve binadan çıkarak, hemen karşıdaki binaya hiç hızını kesmeden girdi. Nefes nefese Baekhyun'ların katına çıktığında hiç beklemeden zile basmıştı.

Kapıyı açan ev sahibi, elindeki telefona epey dalmış bir durumdaydı. Chanyeol kendisine bakması adına biraz beklemek zorunda kaldı.

Chanyeol'ü yeni fark eden kadın cıvıldamıştı. "Chanyeol seni gökte ararken yerde buldum, içeri gel birtanem."

Küçük oğlan ne olduğunu anlamasa da içeriye girdi, Baekhyun'un ortalıklarda görünmemesi ciddi anlamda canını sıkmıştı. Genç kadın üzerine kabanını geçirerek, uzun saçlarının onun dışına çıkardı. O bunları yaparken, onu izleyen oğlan Baekhyun'un annesine benzediğini düşünüyordu. Annesi güzel bir kadın olmasına rağmen Baekhyun çok daha güzeldi.

"Baekhyun uyuyor." dedi, "Yarım saattir o uyurken evde duracak birini arıyordum. Sen geldin."

Chanyeol gülümsemişti, küçüğün bir yere gittiğini falan sanıyordu oysa ki.

"Durursun değil mi? Annen beni bekliyor."

Başını olumlu anlamda salladığında, genç kadın saçlarını sevmişti. "Kapıyı kimseye açma, Baekhyun uyanırsa falan sorun çıkarmaz zaten. Seni seviyor."

Dışarı çıkarak, Chanyeol'e son kez el sallayan kadın merdivenlerden inmeye başlamıştı. Chanyeol yavaşça kapıyı kapatarak Baekhyun'un odasına doğru adımladı. Bir süre sonra yanına vardığı aralık kapıyı hafifçe ittirerek içeri girmişti.

Yorganın altında görünen şirin kabarıklık hoşuna gittiğinden, gülümseyip ilerledi. Bir yerden sonra yatakta kıvrılmış uyuyan oğlanı tam olarak görmeye başlamıştı. Küçüğün yanına eğilerek güzel yüzünü istemsizce izlemeye başladı. Baekhyun bir kediden farksız bir şekilde, hiç ses çıkarmadan uyuyor ve büyük olanda onu pamuklara sarma isteği uyandırıyordu.

Chanyeol elini kaldırarak, küçüğün yüzüne düşmüş saçlarını hafifçe geriye ittirdi. Ardından parmaklarını onun yüzünden çekmiş ve gözlerini her hattında gezdirmeye başlamıştı.

Küçüğün kendi gibi minik burnu güzel yüzünü süslüyorken, pembe yanaklarını aşırı sevimli buluyordu Chanyeol. Bakışları dudaklarına doğru kaydığında, yüzündeki gülümsemeyi silerek ne hissettiğini anlamaya çalıştı. Baekhyun'un şekilli ve pembe dudakları çok fena hoşuna gitmişti. Dudaklarının üzerindeki minik ben ise, kesinlikle Chanyeol'ün bu güne kadar gördüğü en sevilesi şeydi.

İşaret parmağıyla hafifçe o bene dokunduğunda Baekhyun dudaklarını kıpırdatmıştı. Dikkati dağılan oğlan parmağını küçüğün dudağına değdirdi. Yumuşak pembeler epey hoşuna gittiği için elini hızla geriye çekmişti. Ardından Baekhyun'un başucundan da uzaklaşarak odadaki küçük kanepeye oturdu.

Diğerinin kendinde uyandırdığı duygulara çok yabancıydı, özellikle de teninde bir yerlere dokunduğunda oluşan hoş hisse.

Onu öpmek isterdi değil mi? Pembelerinden mi?

Kesinlikle evet ama neden?

Chanyeol bireysel düşüncelerinden çekindiği için ayağa kalktı ve odadan çıkmak adına adımlamaya başladı. Henüz kapıdan çıkamamışken, duyduğu seslenişle duraksamıştı.

"Yeol hyung?"

Hyung! ♤ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin