Baekhyun oyuncakları ile tuhaf oyunlar oynuyorken annesi yanına gelmiş ve Chanyeol'ün rahatsızlandığını söylemişti. Küçük olan hemen telaşa kapıldığında, annesi hyungunun alerjisi olan bir şeyi yemesinden dolayı, abartılmayacak bir durumda olduğunu belirtti.
Ne yazık ki o saatten sonra Baekhyun'u sakinleştirmek imkânsızdı. Annesinin uzun bacaklarına tutunmuş, aşağıdan ona hüzün dolu gözleri ve istemsizce büzdüğü dudaklarıyla bakınmıştı. Tek söylediği ise, "Hyungumu görmek istiyorum." olmuştu.
Genç kadın, yakın olduğu komşusuna da geçmiş olsun dilemek için Baekhyun'u götürmeyi kabul etti. Küçük oğlan hızlı bir biçimde hazırlanmış ve annesini beklemeye koyulmuştu. Eğer Baekhyun üzerini kendisi giyindiyse, sadece pembe olurdu.
Annesinin hazırlanmasını beklemekten sıkılmış küçük, dayanamayarak onun odasının kapısını aralamak adına minik ellerini kapıya yasladı. Sonra yavaşça onu ittirdi ve aralık oluşmasını sağladı.
Daha fazla şey görmek adına büyüttüğü gözleriyle odanın içerisini gözetlemeye başlamıştı. Annesinin makyaj masasının önünde olduğunu gördüğünde, yüzünü kocaman bir gülümseme kapladı ve odaya girdi.
"Ben de fonmoten süreceğim."
Genç kadın allık fırçasını elmacıklarında gezdirirken kıkırdadı. "Bu fondöten değil."
Hata yaptığını fark eden oğlan gülümseyerek, makyaj masasının yanındaki komodine yaklaştı ve üzerindeki bir kaç kitapla, annesinin gözlüğünü bir çırpıda yere indirdi. Hemen sonra komodinin üzerine çıkmıştı.
Annesi oğluna, kitapları ve gözlüğü yere bıraktığı için kızamayacak kadar eğleniyordu.
"Evet o fonmoten değil, o bir masmara."
"Bu maskara da değil bebeğim." Güzel kadın elindeki allık fırçasını bırakarak rujunu aldı. Baekhyun bir anda cıvıldamış ve ellerini çırpmaya başlamıştı.
"BEN BUNUN NE OLDUĞUNU BİLİYORUM BİLİYORUM!"
Oğlunun bu hallerini çok fazla seven kadın, rujunu sürmeye başlamak yerine ona döndü. "Ne bu?"
"DUDAK BOYASI TIPKI GUMAJ BOYA GİBİ REPRENKLİ!"
"Ruj yani."
Baekhyun o adı söyleyemiyordu. Dudaklarını kıpırdatarak ruj kelimesini telaffuz etmek istese de yapamadı. Kendisinin başarmasını bekleyen annesine bakarak gülümsedi ve ellerini yeniden çırptı.
"Hadi boya!"
Oğluna göz kırpan kadın, doğal renkli rujunu dudaklarında gezdirdi. Baekhyun heyecanla onu izliyor ve her saniye daha çok parlayan dudaklarla yüzündeki gülümsemeyi büyütüyordu.
İşini bitiren kadın rujunun kapağını kapatarak onu makyaj malzemelerinin arasına bırakmak adına hamlede bulundu, fakat Baekhyun bunu istemiyordu.
"Ben de dudak boyası sürmek istiyorum."
"Erkekler ruj sürmez Baekhyun."
Güzel oğlan kollarını önünde birleştirdi ve kaşlarını çattı. "Ben de dudak boyası süreceğim."
"Ne dedim az önce ben?"
"Bana dudak boyası sürmezsen seni babama şikâyet ederim."
Genç kadın bu tehdite gülmüştü zira kocası oğluna ruj sürmediği için ona kızmazdı. Baekhyun annesinin gülüşüyle kaşlarını daha çok çattı. "Sen beni hiç sevmiyorsun gidip camdan atlayacağım."