İlk hayran kurgumu bu hikayeyle hayata geçirdim.Bana kalsa yapmazdım fakat @Selinarat'ın muhteşem desteği,beni hikaye kurgulamaya ittirdi.Ona buradan sonsuz teşekkürler ve keyifli okumalar xx
Bölüm parçası : Hunter Hayes - Tattoo
NERISSA COURTNEY
Lise. Saçmalıklarla dolu gerçek hayatın bir nevi başlangıcı. Elimdeki kalem sayesinde ön sıramda oturan seksi sarışınımın sırtını dürtükledim. Zaman geçmek bilmiyordu ve ders saatleri beni kesinlikle tiksindiriyordu. Ön tarafımda oturan Maicy, ailesine verdiği sözden ötürü bu sıralar ineklik yapmakla meşguldü. Fakat arka sırasında ben otururken bunu yapması muhtemelen imkansızdı. Dikkatini dağıtmak adına sırtına bir kaç darbe daha vurduğumda arkasını dönmeden bana uzanmaya çalıştı. Büyük ihtimalle saçıma asılıp beni susturmaya falan çalışacaktı ama kahkaha atarak onun elinden sıyrıldım. Bir kaç saniye sonra beni yakalama çalışmalarına son verdi ve önüne döndü. Ah hadi ama... Ben burada eğleniyordum.
"Bayan Courtney."
Ders öğretmenimiz Bayan Rossa'nın adımı seslenmesiyle ona döndüm. Umarım yaptığım saçma ders kaynatma hareketlerim dikkatini çekmemiştir. En azından ben öyle umuyordum. Kapıda dikilen nöbetçi öğrenciyi farketmem sarışın dostum Maicy'nin dürtüklemesiyle oldu. "Seni çağırıyor."
Ah, benim bir tanecik sevgilim muhtemelen ders dışında yapmak istediği bir kaç etkinlik için bir öğrenci ayarlamıştı. Buradan kurtulduğumda onu öpücüklere boğacağımı kendime hatırlattım. Öyle yapacaktım.
"Toparlanıyorum Bayan Rossa."
Benimle ilgilenmeyerek karaladığı tahtaya geri döndüğünde ona orta parmağımı çektim. Bu kadından kesinlikle nefret ediyordum. İçinde ders kitabı namına hiçbir şey bulunmayan çantamı toparladım ve havalı yürüyüşüm eşliğinde sınıftan adımladım. Hey,ben bu işkenceden kurtulan kutsal öğrenciydim. Elbette bu kadarını hak ediyordum. Kapıdan çıktığım sırada beklediğim gibi Tommy ile karşılaştım. Benim muhteşem sevgilim. Yanımızdaki nöbetçi bozuntusunu umursamadım ve kendime verdiğim sözü uygulamak adına dudaklarına yapıştım. O karşılık vermeden kendimi ondan ayırdım ve bileğinden tutup onu koridorda sürüklemeye başladım. Buradan bir an önce kurtulmak istiyordum.
"Nereye gidiyoruz?"
Tommy bileğini elimden kurtardı ve yanımda yürümeye başladı.
"Seni sürükleyen ben olmalıyım. Rolleri değiştirmekten vaz geç."
Omuz silktim ve ellerimizi tekrar birleştirdim. Tommy benden iki yaş büyüktü ve yaptığı tek şey bütün hayatını aptal kötü çocuk çetesiyle devam ettirmekti. Bu süre içerisinde bana vakit ayırmasını seviyordum. Birlikte planladığımız bir hayat vardı ve bunun için benim bu berbat okuldan kurtulmam gerekiyordu. Planımızda her ne kadar evlilik denilen şey yer almasada, onunla birlikte yaşamak bana yeterliydi. Onun yanında huzurlu hissediyordum. Ve muhtemelen ona geri dönüşü olmayacak biçimde aşık olmuştum.
"Ang, bebeğim sana sesleniyorum."
Kafamı ondan tarafa çevirip cümlesini tamamlamasını bekledim. "Uzun süredir sana bahsettiğim dövmeyi hatırlıyor musun?"
Gözlerimi büyüterek ona baktığımda kocaman gülümsemesini yüzüne yerleştirmişti bile. Onunla karşılaşmadan önce muhteşem bir şey yapmış olmalıydım ki o benim olmuştu. Tanrı'ya onu bana verdiği için bir kez daha şükrettim.
"Sonsuz aşkımsın?"
"Ve yanında bir kaç küçük detay eşliğinde. Evet."
Başımı aşağı yukarı hızla sallayarak devam etmesini bekledim. Dışarı çıktığımızda serin rüzgarın bedenimi sarmalamasıyla yanımdaki bedeni beni kendine daha fazla yaklaştırdı. Kolunu kavrayarak boynumun etrafında doladım ve kendimi ona daha fazla yasladım. Kelimenin anlamıyla 'onun kanatlarının altında olmayı' seviyordum. Tanrım ben onunla ilgili her şeyi seviyordum. Tek eliyle cebinden bir sigara çıkardı ve biraz zorlanarakta olsa boynumdaki kolunu çekmeden yakmaya çalıştı. Okuldan çıkarken ona çevrilen bakışları fark etmiştim. Ondan nefret ediyorlardı. Muhtemelen bir çoğunun kıçını tekmelediği içindi bu nefret.
