Bölüm parçası : The 1975 - Heart Out
NERISSA COURTNEY
"Burada olacağını söylemiştin."
"Burada olacak. Güven bana. Yalnızca zaman ayarlamamız denk gelmemiş olmalı."
Yirmi dakikadır dayandığım masadan ayrılıp kenardaki mini barın önündeki sandalyelerden birine oturdum. Gürültülü müzik ya da coşan bedenlerle dolu değildi. Yalnızca... Sıradan basit bir eğlence gibiydi.
Özenle hazırlanıp tüm hevesimle geldiğim bu basit yerde artık gerçekten sıkılmaya başlamıştım. Hayalimde kapıdan içeri parlayan bir yıldız edasıyla girmek ve Zayn'i görmezden gelerek erkeklerle muhabbet etmek vardı ama asıl yıldızımız geceye teşrif etmemişti.
"Orada boş boş oturmayı bırak. O kadar hazırlık boşa gitmemeli."
Arkadaşımın yanıma gelip kolumdan çekiştirmesine aldırmadım.
"Kalk ve yeni birileriyle tanış. Böylece geldiğinde seni başkalarıyla görür ve aslında onu önemsemediğini anlar."
Güzel plandı. Ama bir sorun vardı.
"Onu önemsiyorum."
Sandalyenin arkasından beni ittirdiğinde düşmemek için dengemi sağlamak zorunda kaldım.
"Seni aptal aşık! Onun böyle düşünmesini sağlayacağız."
Beni kaldırdığı yerden zorla ayrılırken etrafıma bakınmayı ihmal etmedim. Geleceğini düşünmüyordum açıkçası. Belkide hiç göz önünde bulunmadan gitmeliydim. Bardaklardan birine konulmuş içeceği önümde tepsiyle dikilen garsondan aldım ve arkadaşımın yönlendirmesiyle kalabalık masalardan birine yaklaştık. Beş dakika boyunca diğerleriyle tanışma faslına giriştim ve sonunda benimle kafa dengi olmayan iş insanlarından kendimi uzak tuttum. On dakika kadar sonra isyan etmenin eşiğindeyken pes ettim.
"Gelmeyecek Maddy."
"Sıkıldıysan çık ve biraz dışarıda dolaş. Ben buradayım."
Küçük çantamı alıp çıkışa yürüdüm. En azından biraz hava almak iyi gelirdi. Oksijen, beynime fayda sağlayabilirdi.
"Hey, hey, hey. Yeni başladık. Ayrılıyor musun tatlım?"
Lanet olası evrende var olan şans denilen şeyle alakam yoktu. Bunun yerine kötü tesadüfler beni bulurdu. Hele ki son zamanlarda tüm hayatım kötü tesadüflerle doluydu. Bana seslenen insanı takmadım çünkü onun yüzünü görmek istediğim son şeyler arasındaydı. İçeri geri dönecekken kolumdan çekeştirip beni durdurmasıyla mecburen olduğum yerde çakılı kaldım. Bugün buraya hiç uğramamalıydım.
"Buraya uğraman çok hoş bir davranış canım. Özür dilemek için mi buradasın?"
Bir kaç kişinin bakışlarının buraya döndüğünü hissedebiliyordum ve bu yüzden karşımdakinin yüzünü parçalamamak adına kendimi zor tuttum. Daha önce hiçbir eski erkek arkadaşımla tesadüf eseri karşılaşmamıştım ama o sürekli karşıma çıkıyordu.
"Elini çek. Yemin ederim bana bulaşırsan, bu sefer sonun polis teşkilatının demirliklerinin ardında son bulur."
"Geçen seferde aynısını yaşadım ama bak, buradayım."
Etrafıma bakınıp aramıza girecek birini bulmaya çalıştım fakat çoğu kişi kendi halindeydi ve buraya bakan pek fazla kişi yoktu. Camekanda gözlerim Maddy'i bulduğunda durumumu görüp bize doğru yürümeye başladı.