Bölüm parçası : Phillip Phillips - Gone, Gone, Gone
NERISSA COURTNEY
Saniyeler dakikalara, dakikalar saatlere karışırken baş aşağı sarktığım koltuktan doğruldum. Zayn Malik üç saat kırk altı dakika önce beni evine kilitleyip çıkmıştı.
Kilitleyip.
Ardından bağırmaktan boğazlarım ağrımıştı ve yardım için iletişime geçebileceğim bir aletim bile yoktu. Telefonu yoktu, bilgisayarı yoktu, bağırarak ses duyurabileceğim komşuları yoktu.
Evin içinde öylece dolaşıyordum ve dönüp dolaşıp koltukta baş aşağı sarkıyordum.
Eğer odasının kapısını kilitli tutmasaydı çok farklı şeyler planlıyor olabilirdim. Ama hayır. Odasına gösterdiği mahremiyet yüzünden burada kan akışımın yönüyle oynuyordum.
Ve beni evine kilitlemişti. Bunu, ona ödetmem gerekiyordu.
Koltuktan kalkıp içinin boş olduğunu daha öncede fark ettiğim buzdolabını açtım. Bir iki saniye sonra tekrar kapattım ve salonuna dönüp baş aşağı sarktığım koltuğa aynı pozisyonda geri döndüm.
Saatin çıkardığı sesleri takip ederken kapının açılma sesini duydum fakat yerimden kalkmadım. Zayn olduğunu var sayıyordum.
"Tanrım soğuk, soğuk, soğuk."
Ve ters çevirdiğim kafamla içeri giren arkası dönük sırta bakakaldım.
Yabancı arkasına döndü ve elindeki anahtar gürültüyle yere düştü.
"Siktir. Sen. Yine mi sen?"
Gözlerini kısıp tehditkâr bir ses tonuyla beni süzerken yeniden koltuğumdan doğruldum. Aynı işlevi ona yansıtmadan önce ayağa kalktım ve kollarımı göğsümün altında birleştirdim.
"Senin aptal gizemli arkadaşın yüzünden buradayım. Ve bu, seni ve düşüncelerini hiçbir şekilde ilgilendirmez."
Kar botlarını ayağından çıkartırken gözlerini benden kaçırmadı.
"Zayn seni kaçırdı mı? Tanrım, seni kaçırdı mı?!"
Adını hatırlamadığım Zayn Malik'in kendi gibi gizemli ve sinir bozucu arkadaşlar listesinin baş kahramanının aptal sorusuyla göz devirdim.
Fakat kapı açıktı ve benim onunla harcayacak vaktim yoktu.
"Bak Harley. Bunu geldiğinde ona sorarsın."
Kapıya doğru ilerlerken üzerimdekilere baktım ve onlarla soğukta donma ihtimalini göz önüne alınca uzun çocuğun elinde tuttuğu kabanını aldım.
Fakat ne yaptığımı fark ettiğinde kabanı kendine doğru çekti.
"İsmim Harry, film yıldızı aptal kız. Ve bir daha kıyafetlerime dokunursan o elini kırarım."
Kabanına tutunup onu arkasına saklandığında sinirle bir nefes verdim.
"Hadi ama, biraz centilmen ol. Ona ihtiyacın bile yok."
Bana dil çıkardı ve güzel poposunu sergileyerek içeri adımladı. İyi. Zayn ve arkadaşları kadınlara kibar davranmaktan anlamıyorlardı.
Sonra dışarıda kâr yağışı şiddetliyse bir araç bulamayacağım aklıma geldi ve olmayan telefonumla bir taksi çağıramazdım. Sinirle oflayıp açtığım kapıyı geri çarptım ve içeri giren bedeninin peşinden gittim.
"Telefona ihtiyacım var."
Beni umursamadan mutfak raflarından bir bardak aldı ve bardağı tezgaha bıraktı. Su doldurup içerken beni göz ardı etmeye devam etti.