''Seni kaçırmak,seni öldürmek,sana zarar vermek...'' dedi cümlenin sonunu getiremiyormuşçasına.
"Devam et.." dedim sessizce çıkan sesimi ben bile zor duyuyorken. "...bilmek istiyorum."
Başını eğdi ve bana doğru iyice yaklaştı. Mavi gözlerinin etrafı kızarmıştı. Orada yanıp kavrulan acılara baktım.
"Annemi kaybettiğimde henüz hiçbir şey bilmiyordum. Aynı şekilde babaannemi kaybettiğim o zamanlarda da...
Tek bildiğim şey bilmediklerimi nasıl öğreneceğimdi."Gözlerini kırpıştırdı. Rahatsız olmaktan çekinmiş, kendimi ondan biraz uzaklaştırarak sırtımı kapının iç kısmına yasladım.
"Her şey çok basit bir düzmece gibi görünüyordu ama öyle değildi. Annemin, yıllar sonra babaannemin yazısına ait çıkan bir mektupta nasıl ve kimler tarafından öldürüldüğünü öğrenmiştim."
İster istemez alnımın ortasında açılan çukur, derinleşerek Uzay'ın anlattıklarını hafızama kazımaya başladı.
"Ama en çok neye üzüldüm biliyor musun?"
Mavi gözler beni baştan aşağıya süzdü.
Bana doğru emin hareketle daha çok yaklaştı. Aradaki kül tablasının sehpası gibi duran kutunun üzerine dizini yerleştirdi.Yutkundum.
"Annene.." dedi sonunda.
Söylediği kelimeyi algılayan bilincim sonuna kadar açıldığında soru işaretleri teker teker ayaklanmaya başladı.
"Annem?" diye sordum vereceği cevabın beni korkutmasına izin vermeyerek.
"Çok yazık...Bile bile evladı için hayatını şiddet yanlısı,katil bir iş adamıyla geçirmiş. Gerçekten çok üzücü." dedi yapmacık üzgün suratı ile.
Katil mi?
Alay ediyor, inanma Mira.
Her zaman yaptığı gibi mi?
Evet.
İçimdeki kız ciddiyetini korumaya çalışırken ben, gerilen sinirlerim ile derin derin nefes alıp veriyor,alay eden surata tükürmemek için kendimi zor tutuyordum.
"Çok masumsun. Ama senin yüzünden annen hayatından oldu küçük kız...Sen eğer erkek doğmuş olsaydın bel-"
"Sen.." dedim herşeyi bilen adama bakarak. "..sen bütün bunları nereden biliyorsun?" Sesim çatallamış, adamın sözlerine batmaya başlamıştı.
"Asıl konumuz bu ya? Unuttun mu?" diye alay eder bir ifade ile konuşmaya devam ettiğinde öfke dolu gözlerime bununda planından bir parça olduğunu düşündüm.
"Ne demek istiyorsun? Açık konuş."
"Çok akıllı bir kızsın. Ama ne yazıkki akıllı olduğun kadar şanslı değilsin."
"Ne biliyorsan anlat."
"Baban.." dedi harika bir hikayeye giriş yapan anlatıcı gibi. "...anneni aldattı. Sonrada.... Tecavüz ettiği kadını öldürdü."
Sözlerini işitiyor, karşımda duran adamı görebiliyor ama tek kelime cevap veremiyordum.
Nefes alamadan söylediği cümle genzimin yanarak bedenimi kas katı kesmesine izin verdi.
Ne saçmalıyordu bu?
"Annen de bunu biliyordu. Ama sustu. Annen bir katili korudu küçük kız..." Küçük bir yutkunma sonrası acıyla dolan gözlerini gözlerime kararlılıkla dikti. "...Annen, annemin ölüsüne saygısızlık etti."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
AZRAİLLE ÖLÜM OYUNU
Misterio / SuspensoGizem/Gerilim Kategorisinde Zirve =》 #16 Genç bir kızın olağanüstü hikayesi. Ela gözleriyle etraftaki herkesin bakışlarını üzerine çekecek güzelliğe sahip bir peri kızının Azrail'iyle tanıştığı gün,tuzağa sürüklendiğinin müjdesini almıştı. Fakat bu...