2.RÜYA

411 136 41
                                    

Buz gibi su dalgası yüzüme çarptı.O kadar serindi ki, adeta huzur veriyordu bana.Denizin kenarında Gece ile el ele tutuşmuş yürüyorduk.Ellerimize aldığımız sandaletlerimizi suya btırıp çıkarıyor, gülüşüyorduk.

Mutluyduk.

Gece'ye baktım.O da bana bakarken gözlerimiz buluştu. Ve gözlerimizin içinde derin bir kuyunun zifiri karanlığını gördük.İnsanın tüylerini ürpertecek kadar karanlıktı.

Gece elimi bırakıp denizin içine doğru yürümeye başladı.Ne yaptığını anlayamadığım için ''Gece! Nereye gidiyorsun! '' diye bağırdım.Tepki vermedi.Sadece ilerliyordu.Biraz daha yürüdükten sonra -yolun sonuna gelmiş gibi- durdu ve bana doğru döndü.Arada mesafe farkı olmasına rağmen gözlerimin içine bakıyordu.Bende ne yaptığını anlamaya çalışarak ona baktım.

Gözleri birden kapandı ve suyun içine düştü.O an çığlığım, denizin dalgalarının sesini bastıracak derecede şiddetli çıkmıştı.

Ve bir su dalgası daha çarptı yüzüme.

Acıyla suratımı buruşturdum.Gözlerim yavaşça açılmaya başladı.Ellerimi hareket ettirmeye çalıştım ama sıkıca bağlanmıştı.Islanmıştım ve titriyordum.Her yer karanlık.Hiç bir şey göremiyordum. Galiba bir odanın içindeydim ve daha demin gördüğüm rüyanın gerçek olmadığının kanıtıydı.

Peki burası neresi? Gece nerede?
Ah,Tanrım!
Başım çok feci ağırıyor.Bir yeremi çarptım acaba diye düşünerek gözlerimi karanlık odada gezdirdiğimde; odada benden başka kimsenin olmadığını anladım. Ya da ben öyle sandım.

Arkamda bir şeyler kıpırdandı ve ritmini koruyarak şiddetle yere vurmaya başladı.

Gece!

Bağırmaya çalıştım ama ağzımda ki bant sesimi çıkıp dışarıya yayılmasını engelliyordu.Arkama bakmaya çalıştım ama oda karanlık olduğu için hiç bir şey göremedim.

Bir sandalyeye oturtulmuştum.Ellerim arkadan, ayaklarım ise sandalyeye çakılmış çivi gibi sıkıca bağlanmıştı.

Kaçırılmıştık!

Bir kez daha bağırmaya çalıştım ama bu defa sesimin çıkmasını engelleyen şey bant değildi.
Odanın ucundan gelen ışıktı.

Kapı açılmıştı sanırım.Gözlerimi kıstım ve kapının olduğu tarafa baktım.Gördüğüm kadarıyla içeriye üç kişi girdi ve ışıklar birden açıldı.Aniden açılan ışık gözlerimi acıttığı için gözlerimi kapattım.Ama sonra içeri giren kişilerin kim olduğunu merak ettiğimden gözlerimi tekrar açtım.

Ve ilk gözüme takılan kişi Uzay oldu.

Uzay karşımda, bir sandalyede oturuyordu.Özgür'de yanında elindeki su damlatan kovayı yere bırakıp arkasında duran tabureyi aldı ve üstüne oturdu.

Yanıma bir kız yaklaştı.Muhtemelen benden beş altı yaş büyüktü,arkasındaysa Serkan duruyordu.Ona baktığımı görünce sert bir mizaç sergileyip gözlerini arkamda oturan Gece'ye çevirdi.

Her şey oyundu,bizi kandırmış ve kaçırmışlardı.Hâlâ hangi yüzle bakıyordu bana!

''Ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz ya!''

Gece'nin sesini duyar duymaz bende ona sesimi ulaştırmaya çalıştım.Önümde duran kız,çenemi sertçe tutarak onun yüzüne bakmamı sağladı ve benden tepki beklemeden ağzımdaki bantı çekti.

AZRAİLLE ÖLÜM OYUNUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin