Bölüm 8

286 34 14
                                    




"TAKSİ!"

"Yavaş ol, kendini öldürteceksin."

Hamish kendini yola atıp gördüğü ilk taksiye atlarken ben de sakince kaldırımdaq duruyordum. Bu çocuk gerçekten dahi miydi? Kendini saatte altmış kilometreyle giden arabaların önüne atan biri ne kadar zeki olabilirdi ki?

"Amber!"

Taksiye binmiş beni çağırıyordu. Hızla taksiye bindim. İçeri girdiğimde dışarının ne kadar soğuk olduğunu anladım. Neden yanıma bir atkı almamıştım ki?

"Nereye gidiyorsunuz?"

"Eve Sokağı. Oraya gitmek ne kadar sürer?"

"Trafiği hesaba katarsak on beş dakika evlat."

İç çekti. Bir an önce oraya gitmek istediğini anlamıştım. Arkasına yaslandı ve bana baktı.

"Daha önce hiç cinayet mahalinde bulundun mu?"

"Hayır." yalandı, bulunmuştum.

"Senin için rahatsız edici olur mu? Kan, ceset-"

"Merak etme, sorun değil." dedim gülümseyerek.

Bir anda yağmur başladı. Çok şiddetli değildi ama yolun tıkanmasına yatti.

"Ah hayır."

"Sabahtan beri hava karanlıktı, ne bekliyordun ki?" dedim ve pencereye yaslanıp yağan yağmuru izlemeye başladım.

Yağmurlu havaları çok severim. Karın yerini tutamaz ama beni sakinleştirir. Küçüklüğümden beri ne zaman yağmur yağsa oynadığım oyunu oynamaya başladım: yağmur damlası yarışı. Pencereden akan su damlalarından hangisinin ilk önce pencerenin sonuna düşeceğini tahmin ederek oynanıyordu bu oyun.

"Yarış mı yapıyorsun?"

Tam yanımdan gelen sesle sıçradım. Ben yağmur damlalarını izlerken Hamish iyice yanıma yaklaşıp ne yaptığıma bakıyormuş.

"Nerden bildin?"

"Unuttun mu ben bir dahiyim."

Parmağıyla pencerenin üzerindeki bir damlayı gösterdi.

"Bu kazanacak."

"Hayır, rüzgarın yönünü ve suyun miktarını hesaba katarsak sağdaki kazanacak."

"Diyorsun?"

"Diyorum."

İkimiz de başlarımızı pencereye çevirdik ve yarışı izlemeye başladık. Hamish haklı gibiydi, onunki öndeydi. Yarışın bitmesine ramak kalmışken benimki birdenbire aşağı düştü ve yarışıkazandı.

"Demiştim!"

"İyi tamam kazandın ama şans işiydi."

Pencerenin önünden ayrılıp normal yerlerimize geçtik.

"Söylesene Hamish neden dedektif oldun?"

"Amcam Sherlock ve babam küçüklüğümden beri beni cinayet mahallerine götürürlerdi. Ondan etkilendim herhalde"

"Küçücük bir çocuğu cinayet mahallerine götürmek mi?"

"Evet, aslında böyle söylenince garip geliyor ama seviyordum."

Taksi yavaşça durdu.

"Geldik."

Taksi yavaşça durdu.

Parayı ödemek için cüzdanını çıkardı ama ben parayı önceden hazır etmiştim. Hızlıca şoföre uzattım.

"İyi günler efendim." dediğim gibi taksiden fırladım.

ASIL OYUN ŞİMDİ BAŞLIYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin