Babamın onayıyla polisler binaya girdi ve savaşmaya başladılar. Ben de annem ve babamla birlikte savaş alanına dönmüş bir ofiste Shadrack'ın adamlarıyla uğraşıyorduk.
"On dört!" diye bağırdım.
"On yedi!" dedi babam.
Kim en çok adam öldürürse onun kazandığı bir oyun oynuyorduk.
"Yirmi üç!" dedi annem.
"Yenilen bu akşamki dondurmaları ısmarlar." dedi babam.
"Anlaştık." dedik annemle ikimiz.
Bir süre sonra odada öldürecek adam kalmamıştı. Sadece üçümüz bu odayı temizlemiştik.
Sırada karşı ofis vardı. Oraya girdiğimizde durumun iyi olmadığını gördük. Çok fazlalardı. Babam hemen annem ve beni bir köşeye çekti ve konuşmaya başladı.
"Eurus yukarı çık ve daha güvenli bir yerde savaş."
Annem bir bana bir babama baktı.
"Dikkatli olun." dedi ve yukarıya çıkmak için merdivenlere yöneldi.
Babam bana baktı ve iç çekti.
"Ve sen Jennifer Rory Moriarty... Burada savaşmana izin veremem. Git ve annen gibi savaşacak daha güvenli bir yer bul ama sakın kendini tehlikeye atma. Aslında eve gitmeni yeğlerim ama-"
"Baba eve gitmeyeceğim. Merak etme sen beni." dedim ve arkamı döndüm.
"Jennifer bekle, al şunu."
Bu benim silahımdı şu özel yapım olan.
"Sağol baba."
"Son bir şey daha. Yanına en güvendiğin kişiyi al. Burada yalnız gezinmeni istemiyorum."
Kafamı salladım ve silahımı iyice kavradım.
"Güç seninle olsun evlat."
"Güç seninle olsun baba."
Arkamı döndüm ve koşmaya başladım. Önüme çıkan adamları silahımla vurup geçiyordum tabii bir yandan da sayıyordum. Dondurmaları ödemek istemem.
Hamish'in yumruk yumruğa bir adamla dövüştüğü odaya geldiğimde durdum ve cool bir şekilde adamı silahımla vurdum.
Hamish ilk önce bir anlam veremedi ama sonra beni görünce gülümsedi.
"Sağol Rory."
"Ne demek." dedim ve Hamish'e yaklaştım.
"Gideceğim yer çok tehlikeli ve hayatta kalıp kalamayacağımdan emin değilim. Senden benimle gelmeni isteyemem ama buradaki en güvendiğim kişi sensin ve şey... Yani gelmenk istemezsen anlarım-"
"Dalga mı geçiyorsun tabii ki seninle geleceğim."
Gülümsedim.
"Sahi mi?"
"Sahi." dedi gülerek.
"O halde gidelim!" diye bağırdım yakasından tutup onu odanın dışına çekerken.
Koridordan yürürken babamın sözleri kulağımda yankılandı. Sakın kendini tehlikeye atma... Babamın sözünden çıkmayı hiçbir zaman sevmem ama bu savaş daha fazla devam etmemeliydi. Ve bunun için de tek çarem buydu, bunu yapmak zorundaydım. Beni düşüncelerimden ayıran Hamish'ti.
"İyi de nereye gidiyoruz?" diye sordu.
İç çektim. Gözümü yoldan ayırmayarak konuştum.
"Yılanın başını kesmeye."
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Kıymetimi bilin deneme çözmeye başlamadan önceki mola zamanımı yb yazarak geçirdim.
-E.Ş.BÖLÜM MÜZİĞİ: Supermarket Flowers - Ed Sheeran
SORU: Moriarty ailesinin sevdiğiniz özellikleri neler?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASIL OYUN ŞİMDİ BAŞLIYOR
Hayran KurguTüm hikayeler meleklerin tarafından anlatılıyor değil mi? Nasıl kahramanlık yapıp günü kurtardıkları hakkında klişeler. Ben Jennifer Rory Moriarty ve sizi şeytanların tarafına çağırıyorum. [Kapak için @Irimi7'ye çok teşekkür ederim. ❤️]