Black Swan 〆 Baekyeol

4

Daha fazla evde bekleyemediğimden dolayı soluğu ailemin evinde almıştım. Bir şekilde o laboratuvara girip aile ile ilgili veya en azından yürüttükleri diğer değişik deneylerle ilgili bilgi almam gerekiyordu. Şansıma sanki onlar da beni bekliyormuş gibi tepki vermişti. Tabi onlar için geldiğimi söylememiş, eski odamdan almak istediklerimin olduğunu dile getirmiştim. Ama beni yemeğe de kalmam için ikna ettiklerinde açmak istediğim konuyu çoktan açmışlardı.

"Baekhyun, yarından itibaren işine başlayabilirsin. Bundan sonra o kadınları ve çocukları araştıracak kişilerin yanında yer alacaksın. Bir süre bunu senin yürütmeni istiyorum oğlum."

Cidden bunu demesi beni şaşırtmıştı ama sonuçta bu cümleleri duymak için asıl buraya gelmiştim. "Gerçekten mi? Merak etme baba elimden geleni yapacağım ve seni yüz üstü bırakmayacağım." Ona bir gülümseme verdiğimde elini omzuma koyup o da gülmüştü.

Yemeğin ardından eve gidip iş için hazırlanmam gerektiğini bahane göstererek ailemin yanından ayrıldığımda aslında aklımı kurcalayan şeyler yok değildi. Bunca zaman babamın beni bu araştırmadan uzak tutup, şimdi beni içine katması aslında ilginçti. Ama yaşadığım olaydan ve güya on dokuz gün sonra ölmem gerektiğini bildiğinden emin değildim. Belki de beni sınamak için yapıyordu ama bana güvendiğini düşünmek istiyordum.

Eve gittiğimde direk babamın bana araştırma ile ilgili göndermiş olduğu büyün bilgileri gözden geçirdim. Ayrıca Chanyeol eve gelince bana bir paket vermişti ki bunun anlamı böceklerim gelmişti. Kolumdan çıkan böceğin dna sına son bir kez daha baktım. Diziliminde ve yapısında bir bozukluk gözükmüyordu ama asıl durumu diğer böcekleri de araştırınca fark ettim.

Gerçekten kolumdan çıkan böceğin gelerinde bir şey yoktu ama normal olması gerekenden farklıydı. Bu böcekler yenidem modifiye edilmişti.

Ayrıca anladığım kadarıyla öldürme evresine gelene kadar fark edilmiyordu. Ama ben fark ettiğim an acı hissetmiştim. Bu da demekti ki beyin fonksiyonlarına da etki ediyordu. Asıl sorun bu böceğin hep vücudumuzda olup olmamasıydı. Bunu da Chanyeol'e yapacağım deneyler ile bulmayı umut ediyordum. Kısıtlı zamanım vardı. Ayrıca elimden geldiğince laboratuvardan da bilgiler bulmalıydım. Hala orada bakmadığım şeyler olduğuna emindim.

Ertesi gün araştırma için binadaki en büyük laboratuvara gittiğimde insanlar direk beni karşılamış ve bu zamana kadar yapılan şeyleri bir kez daha anlatmıştı. Daha sonra ise deneklerli (yani anneler ve çocukları) görmeye gitmiştim.

Hiçbir suçları yokken burada bu şekilde tutulmalarına ben bile üzülmüştüm açıkçası. Üstelik biri çocuğunu da kaybetmişti. Kadına baktığımda gözlerinde ışık görememiştim. Büyük gözleri ve beyaz saçları vardı. Benim gibiydi. Hafif kıvırcık saçları omzuna geliyordu ve güzeldi. Ölen oğlanın nasıl olduğunu merak etmiştim. Çünkü muhtemelen çok güzel biriydi. Tamam bir oğlana güzel demek tuhaf ama bence öyleydi.

Onların yanından ayrıldığımda en son her gün alınman kanlarının örnekleri önceden alınan kanlar ile karşılaştırılıyor ve dnaları gözden geçiriliyordu. Genlerinde bir farklılık yoktu. Çocukların dnası da anneleri ile uyuyordu. Bir süre daha genlerle ilgili araştırmanın ardından yemek arasına çıkıldığında gizli bir şekilde alınan kan örneklerinden kendime biraz almıştım.

Sonradan işime yarayabilirdi sonuçta. Bütün her şey tekrardan gözden geçirdiğimde sonunda benden birini o boğucu ve insanı daraltan laboratuvarda görmek aslında mutlu etmişti.

Evet içerideki yardımcından söz ediyordum. Adı Minaeok ve benden biraz büyük. Burada çalışalı bayağı oldu ve aynı benim gibi düşündüğü için onunla müttefik olmuştum. Benim kadar bilgi birikimine sahip olmadığı için araştırmalarda sadece istediklerimi bulmada ve bilgi aktarmada bana yardım etmesine karar vermiştik. Gerçekten çok işimi yarıyordu ve şu anki durumumdan söz etmem gerektiği de belliydi.