-19-

418 64 47
                                    

Bu bütün beyin hücrelerimi tükettiğim bölümü asla hikayemi okumayan ya da okuyup düşüncelerini esirgeyen insanlara adıyorum. 😂

Dürtülerek uyandırıldığımda nerede olduğumu yavaş yavaş hatırlamış ve direk yanımda uyuyan oğlana bakmıştım. Daha sonra ise bakışlarım beni uyandıranlara dönmüştü. Görevlilerden biri kapıda dururken diğeri yanımda dikilmiş bana bakıyordu.

Chanyeol'un uyanmasını istemediğim için yanından yavaşça uzaklaşıp ayağa kalktım. Hızlıca açık kapıdan dışarı çıktığımda güvenlik de benimle birlikte çıkmış, arkasından ise kapının kapanma ve kilitlenme sesi duyulmuştu.

"Babanız sizin iki numaraları laboratuvara gitmenizi istiyor."

Güvenliğin söylediği şey ile başımı direk Chanyeol'a çevirmiştim. Uyandığında beni yanında göremeyince telaşlanacaktı ama şimdi gitmezsem ne olur bilemiyordum.

"Ben yanında olmadığım müddetçe üzerinde deneye yapmanızı veya bu odadan çıkmasını isteniyorum." Kesin bir dille söylediğimde adam yanındaki diğer görevliye bakmıştı.

"Bu bizim elimizde olan bir şey de.."

"Umrumda değil! O halde kim buraya onun yanına gelirse bunu ona iletin! Gerekirse babama söyleyin. Sakın beni hafife almayın. Ona bir şey olursa herkesi mahvederim!"

Karşımdaki görevliye sinirli bir şekilde yaklaştığımda adam bir adım gerilemişti. Ne olursa olsun bu laboratuvarda tanınıyordum. Ne kadar soğuk ve dediğini yapan bir insan olduğumu biliyorlardı. Durum böyle olunca bana cevap bile verememişti.

Yanından ayrılıp tekrardan Chanyeol'a bakmıştım. Ardından ise kapıya gidip bana söylenen laboratuvara doğru yol aldım. Buraları iyice çözmeye başlamıştım. Önceden bilmediğim bu kısımların her bir ayrıntısını aklıma not ederken sonunda iki numaralı laboratuvara gelmiştim.

Beni kapıda bekleyen çalışanlarla içeri girdiğimde oturmamı işaret etmişlerdi. Bu böceğin etkilerini araştıracakları kesindi ama ne tür deneyeler yapacaklarından emin olamıyordum.

Kadın çalışanlardan bir tanesi yanıma geldiğinde elinde bir iğne olduğunu gördüm. "Üstünüzü çıkarır mısınız Bay Byun? Babanınız isteği üzerine kan örneği almam gerekiyor."

Dediğine kafamı sallayıp üstündekini çıkardığımda iki yanımdaki görevliler elimi tutup kıpırdama yetimi elimden almışlardı. Karşımdaki kadın ise iğneyi yavaşça göğsüme sokarken canım acıdığı için inlemeden duramamıştım. Bir miktar kanımı aldıktan sonra iğneyi çıkarmıştı. O esnada ise gözüm tüpün içindeki kanıma gitmişti.

Kesinlikle rengi normal bir kan gibi değildi. Adamlar beni bıraktığında bir iki tane daha tetkikten geçmiştim. Vücudunda hiçbir anormallik görünmüyordu ama bunu kan değerlerim için konuşabileceğimi sanmıyordum.

Kalan tetkiklerimi tamamladığımda kanımı alan kadın yanıma gelmişti.

"Bay Byun babanız bu durumu nasıl çözeceğimizi araştırırken sizin de katkı sağlamanızı istedi. Kan değerlerinizi şu an inceliyoruz. Geri kalan yaptığımız araştırmalarda hayati tehlike arz eden bir şey çıkmadı. Vücudunuzda bir sorun yok. Ama bu durum tuhaf. Daha önce bir kez bu böcek çıkarılmıştı ama o zaman küçük bir bebeğe aitti ve direk panzehir verilmişti. Böceğin ölüsü çıkarılmıştı demek daha doğru olur. Ama sizin durumunuzu daha önce yaşamamamıştık. O nedenle bu durumda panzehirin işe yarayacağını düşünmüyorum. Çünkü panzehir böcek vücut içerisindeyken işe yarıyor."

Kadının söylediklerini duymamın ardından içimdeki korku daha da artmıştı. Bir yandan ise sinir katsayım yükseliyordu.

Kadının yanı dan hızlıca uzaklaştığımda arkamdan bağırmasını bile umursamadan babamın odasının olduğu tarafa yönelmiştim. O esnada ise gizlice Minseok'a beni bulması üzerine bir mesaj atmıştım. Beni durdurmak isteyen görevlileri bile iplemeden direk odaya daldığımda babamın elinde bir dosya ile karşısındakilere bir şeyler anlattığını gördüm.

Black Swan 〆 BaekyeolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin