24

348 49 14
                                    

Camın karşısında dururken Chanyeol henüz benim geldiğimi fark etmemişti. Bunun üzerine hafifçe geri çekilmiş ve iyice görüş açısından çıkmıştım. Yumruklarımı sıktığımda aklıma gelen bir fikirle hızlıca odama gittim ve kameraya yakalanmadan aldığım bir kalem ve kağıtla odanın tuvaletine geçtim.

Sadece kısacık birkaç şey yazdığım bu kağıdı, uzun kollu tişörtümün kolunun içine bir iple bileğime tutturup saklayarak yatağıma döndüm ve bir süre daha odada zaman geçirdim.

Tekrardan ayaklanıp Chanyeol'un olduğu kısma gittiğimde bu sefer beni görmüştü. Beni görmesi ile ayaklanmış ve yanıma gelmişti. Bunun üzerine kapıyı açıp içeri girmiş ve direk ona sarılmıştım.

"İyi misin?" Geri çekildiğimde gözlerine bakmış ve gülümsemiştim.

"İyiyim. Ama sen yorgun görünüyorsun." Kıkırdamıştım bu cevabına.

"Hep bunu söylüyorsun."

"Ama bu doğru." Doğruydu. Buna söyleyecem bir sözüm yoktu. Yavaşça duvara dayalı yatağa geçip oturduğumuzda elini turmuştum.

"Yanımda olduğun için iyiyim. Bana cesaret veriyorsun." Bana hafifçe yaklaştığında eğilmiş ve alnını omzuma koymuştu.

"Ben bir şey yapmıyorum."

Bu cevabı ile başımı hafifçe ona döndürmüştüm. Saçları burnuma gelince burnumu gıdıklamıştı. Bir elimi kaldırıp yumuşak tutamlara koyduğumda bununla başı omzumdan kalkmış ve gözleri gözlerimle buluşmuştu.

"Bana neler yaptırdığını tahmin bile edemezsin."

Söylediğim şeyle gözleri kocaman açılmıştı. Ama bununla aynı anda ben de onun dudaklarına yapışmıştım. Bu hareketimle bir süre donup kalmış olsa da bana karşılık vermeye başlamıştı. Onu hafifçe geri ittirdiğimde bacaklarının arasına girmiştim. Kolları direk belimi bulmuştu. Onu aç bir şekilde öperken yavaş yavaş öpücüklerimi yanaklarına ordan da boynuna yönlendirmiştim. Hafif iniltiler çıkarırken kulağına yaklaşmış ve olabildiğince kısık bir sesle "Bileğimdekini oku." demiş ve tekrardan dudaklarına dönüp bir öpücük bırakıp geri çekilmiştim.

Hafifçe gülümsediğimde dirseklerimi iki yanına yaslamış, sol elimdeki kağıdın açılmasına izin vererek tişörtümün kaymasını sağlamıştım. Sol elimi çenemin altına koyduğumda sağ elimle de onun yanaklarını seviyordum. Bu açıdan kamera görmüyordu. Bir an önce okuması gerekiyordu. Gözleri sürekli suratımda gezerken sonunda bileğime kaydı.

'Planı kurguladım. Sana bir şekilde ileteceğim. Bir şeyler öğrenmem gerek. Babam buraya geldiğinde gaz sistemini sor.'

Bu sistemin varlığını biliyordu. Çünkü böcekleri gazla öldürdüklerini söylemiştim. Gazı nasıl kontrol ettiğini öğrenmek için yaptığım bir hareketti bu. Anladığını gösteren cevabı için sol elimi tutmuş ve öpmüştü. Hala üstünde dururken sağ elimin parmakları dudaklarına gitmişti.

"Sonuca yaklaşıyorum Chanyeol. Çok az kaldı."

Kısık ama duyulabilecek şekilde söylemiştim bunu. Bir süre daha o şekilde takıldığımızda tahmin ettiğim gibi ortalık hareketlenmiş ve yerimizden doğrulmamıza sebep olmuştu. Bununla babam da içeri girmişti.

"Sonuca yaklaştığınız siz bu iğrenç haldeyken mi öğrenmem gerekiyordu Baekhyun? O laboratuvarda olup biten her şeyden haberdar olmak istediğimi söylemiştim!"

Bağırarak konuştuğu şeyle yumruklarımı sıkmıştım.

"Hiçbir şeyden emin olmadan sana söyleyemem. Neler yapacağını bilmiyorum!"

Black Swan 〆 BaekyeolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin