-9-

513 70 41
                                    

Stresli geçen bir gecenin ardından erken saatlerde alarm ile ikimiz de uyanmıştık. Her şey plana uygun giderse öğlene doğru babamın gelmesi gerekiyordu. Geçen sefer söylediği yeni Siyah Kuğu'yu bana getirecekti.

O zamana kadar eve cesedi yerleştirip, bileklik değiştirme işini yapıp, evden görünmeden çıkmalıydık. Evin arka tarafı daha tenha olduğu için o tarafı kullanmayı seçmiştim. Onun haricinde Chanyeol gerekli eşyaları toplarken Minaeok'un bana gönderdiği bir telefonu gidip almıştım. Sadece onun numarası ve Jongdae'n numarası vardı içinde. Acil durumlarda haberleşmek için bunu kullanacaktık.




Öğlene doğru laboratuvarımın dondurucusunda bulunan cesedi salonun ortasına yerleştirdik. Elime telefonunu koyup son aramalara girdik. Laboratuvarımın boş görünmemesi için yeni aldığım malzemeleri de oraya yerleştirdik. Bir kahvaltı hazırlayıp sıcak bir kahveyi de yanında masaya koymamız ile her şey tamamdı.

Son kez evime baktığımda tuhaf hissetmiştim. Bu saatten sonra bütün hayatım değişecekti. Bir kaçak olacak, üzerine bir Siyah Kuğu ile hükümete karşı duracaktık. Umuyordum bu yolda aradığım cevapların hepsine ulaşabilecektik. Çünkü ülkenin ve insanların kaderi buna bağlıydı. Yaşanılan bütün anormalliklerin ve bu ayrımın sebebi bulacağımız bu cevapla başka bir boyut kazanacaktı.

Chanyeol yanıma geldiğinde gömleğimden tutmuştu. Ona döndüğümde gözlerinde az da olsa korku ama büyük çoğunlukta heyecan görüyordum. Ona gülümsediğimde yanından ayrılıp cesede ilerledim ve son aramalar kısmından babamı aradım. Bir iki çalış ardınsan ses geldiğinde bir bardağı yere bıraktım.

Babam hala telefondan seslenirken acıyla inlemeye benzer bir ses çıkardım. Babamın telaşlı sesi daha çok duyulurken gitmemiz gerektiğini anlamıştım. Buraya gelmeleri pek uzun sürmezdi.

Bir süre sonra evimin arka kapısından etrafı dikkatle süzerken dışarı çıkmıştık. Kafamızda şapka ve gözümüzde güneş gözlüğü ile ara sokaklardan bir caddeye çıktık. Akşama kadar bir yerlerde görülmememiz gerekiyordu. Bu nedenle bu süre zarfında etrafı gezdik.

En son bir parkta oturduğumuzda Minseok beni aramıştı.

"Baban cesedi buldu. Olay esnasında bunun başına gelmesinden dolayı çok üzüldü ama daha fazla acı çekmemen için seni bir an önce gömme kararı aldı. Ama Baekhyun anladığım kadarıyla baban sanki bu olaya önceden bir çok kez tanık olmuş gibiydi."

Bu son cümlesi ile endişelerim kanıtlanmıştı.

"Başından beri biliyor muydu sence?" Minseok bir süre cevap vermemişti. Ama sonra kafasındakileri sonunda söylemişti.

"Senin hakkında bilip bilmediğini bilmiyorum. Ama bir şey kesin, daha önce bu olayla karşılaşmış olmalı."

"Yani benden sakladığı başından beri bir şeyler vardı. Bu böceklerle ilgili, siyah ve beyaz ile ilgili." Minseok onaylar anlamda ses çıkarmıştı. Bu benim kafamı daha çok karıştırmıştı.

"Minseok zorlamadan bir şekilde onun bilgilerine erişebilir misin?"

"Baekhyun babanın bilgilerine mi erişmemi istiyorsun? Bu çok zor."

"Biliyorum ama dene olur mu? Sadece dikkatli ol. Eğer bir şey biliyorsa bu her şeyi değiştirir."

Minseok oflamış, ardından ise kabul edip bize şans dilemişti. Telefonu kapattıktan sonraki gergin halim dışa vurmuş olacak ki Chanyeol meraklı bakışlarla bana bakıyordu.

"Her şeyi anlatacağım. Önce diğer tarafa geçelim." Onaylar anlamında kafasını salladığında Sonunda hava kararmaya başlamıştı.

Diğer tarafa geçmek için geceyi beklemeyecektik. Görünmememiz yeterdi ki Jongdae bizi zaten direk geçirecekti. Kapıya yakın bir yerde çalılıkların arasında Chanyeol peruğunu çıkarmış, ben ise siyah bir peruk takmıştım. Yüzündeki gülümsemeden siyahı gerçekten de bana yakıştırdığından emin olmuştum.

Black Swan 〆 BaekyeolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin