-13-

504 71 35
                                    

Konuşmamızın ardından Kyungsoo ve Jongin'in burada kalmasına karar vermiştik. Bunun üzerine salondaki kanepeye ve yere onlar için yatak hazırlamıştık. Tabi çok bir şey yoktu elimizde ama onlar da bu konuda sıkıntı olmadığını dile getirmişti. Buraya gelene kadar pek iyi yerlerde kalmadıklarından söz ettiklerinde gerçekten zor zamanlar geçirdiklerini gözlerinden anlamıştım.

Chanyeol ile odaya geçmemizin ardından hala duyduklarımdan dolayı yaşadığım şokla bir anda yatağa çökmüştüm. Chanyeol yanıma oturduğunda bile onu fark edemeyecek durumdaydım. Bacaklarım üstünde duran ellerimi kendi elleriyle tuttuğunda ona bakabilmiştim.

Bana gülümsüyordu.

Karmaşa içinde olduğumu anladığı için şu an güçlü durmaya çalışıyordu. Onun bu yanını seviyordum. Ne olursa olaun, benden nefret ettiği zamanlarda bile benim yanımda olmuştu. Belki de beni ona bu kadar bağlayan şey bu olmuştu.

Bir elini kaldırıp yanaklarıma koyduğunda gözlerinin içine bakmıştım. "Başarabiliriz Baekhyun. Ben inanıyorum."

Hafifçe gülümseyip kafa salladığımda bana yaklaşmış ve dudaklarıma hafif bir öpücük kondurmuştu. Ardından ise ona sarılmam bir olmuştu. Bu his çok güzeldi. Kesinlikle beni rahatlatıyordu.

Şimdilik bu tehlikeli duruma onu karıştırmayacağımı ona söyleyemezdim. Çünkü tamamen reddedecekti. Ama bu konuda kararlıydım. O laboratuvara gitsek bile Chanyeol'u tehlikeye atmak istemiyordum. Ayrıca orada nelerle karşılaşacağımızı da bilmiyordum. Riske atamazdım.

Geri çekildiğimde bu sefer ben onu öpmüştüm. Yanımda olması güç veriyordu. O nedenle o gece ona sıkıca sarılarak, biraz olsun her şeyi unutarak uyumak beni mutlu etmişti.

Ertesi gün Chanyeol'dan önce uyandığımda içeri geçtim. Çoktan Kyungsoo ve Jongin'in kalkmış olduğunu gördüm. Onlarla konuşmam gereken şeyler vardı. "Kahvaltı hazırlayayım. O sırada sizinle bir şey konuşmak istiyorum."

İkisi de kafasını olumlu anlamda salladığında elimizde olan yiyeceklerle küçük bir kahvaltı hazırlamıştım. Chanyeol'un daha uyanmamış olmasını fırsat bilerek direk konuya girmiştim.

"Çok fazla düşündüğüm ama içinden çıkamadığım konular var. Düzgün bir plan yapmamız gerekiyor ama ondan önce bir isteğim var. Chanyeol'un bizimle gelmesini istemiyorum." Kyungsoo önce Jongin'e bakmış daha sonra ise bana dönmüştü.

"Ama onu yalnız başına bırakmak daha tehlikeli olmaz mı? Biliyorsun o çok önemli biri. Yakalanırsa her şey daha kötü olur."

"Farkındayım ama direk çatışmanın içine de atmak istemiyorum. Ona zarar gelmesine izin veremem." İkili derin bir iç çekmişti.

"Tamam bu konuda neler yapabileceğimizi bir düşünelim." dediklerinde onlara gülümsemiş ve teşekkür etmiştim. Şimdi kafam daha rahat bir şekilde yol alabilirdim.

Konuşmamızdan kısa süre sonra Chanyeol'da yanımıza gelmişti. Hala uykulu görünüyordu.

"Neden beni uyandırmadın?" dediğinde ona dönmüş ve iki elimi yanaklarına koymuş, sevmeye başlamıştım.

"Çünkü çok derin uyuyordun." dediğimde ise gülmüştüm. O da bana gülerek cevap verdiğinde yanımızdaki ikilinin aklıma gelmesi ile hemen ellerimi çöküp önüme dönmüştüm.

"Gerçekten ilginç." Jongin'in söylediği şey ile kafamı yemeklerden kaldırmıştım. "Yani siz ikiniz."

Anladığımı belirten bir hareketle Chanyeol'a döndüğümde o da bana bakıyordu. "Biraz öyle ama önemli değil." dediğimde o da gülümsemişti. Biz böyle mutluyduk. Başka bir şey düşünmeden. Sonuçta düşünmeye kalksak içinden çıkamazdık.

Black Swan 〆 BaekyeolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin