10

548 68 84
                                    

Kısa bir kahvaltının ardından benim in hazırlanmış odaya geçtim. Buraya elimdeki her türlü, işime yarayabilecek türde eşyayı Chanyeol ile getirtmiştim. Sonuçta uzak da olsam bir şekilde araştırmayı yürütmek zorundaydım. Ama biliyordum ki, ileride bir kez daha o laboratuvara dönmek zorunda kalacaktım.

En çok korktuğum şey de buydu. Çünkü bir kez o laboratuvara girdim mi Bir daha çıkmam zor olacaktı.

Kafama takılan bazı kısımlar vardı. En son böcek araştırması yaptığımda Chanyeol'da bu böceğe rastlanmamıştı. Ama Chanyeol'un durumu özeldi. O nedenle gerçekten de bütün Siyah Kuğular da aynı mıydı bilmiyordum.

Bunu öğrenmemin tek yolu bir kişiye daha aynı işlemi uygulamaktı. Ama burada kimseye yapamazdım. Bunun üzerine aklıma Minseok gelmişti.

Onu aradığımda bir süre açmamıştı. Tam vaz geçmek üzereyken soluk soluğa bir şekilde telefonu açtı.

"N..ne oldu?"

"Minseok? Neden soluk soluğasın?" Nefesini düzenledikten sonra daha rahat konuşmaya başlamıştı.

"Bir anda arayınca kendimi dışarı attım. Fazla zamanım yok."

"Anladım. Senden hizmetçine bir deney yapmanı istiyorum."

"Deney mi? Siyah Kuğu'ya mı?"

"Evet."

"Tamam söyle ne yapmam gerektiğini."

Ona kısa bir sürede Chanyeol'a uygulamış olduğum deneyi anlatmıştım. Bu böcekten haberdar olduğu için bir şekilde zaten bu deneyi uygulamak istediğinden söz etmişti. Çıkan sonuçları bana ileteceğini söylediğinde telefonu kapamıştı. Onun cevabı her şeyi değiştirecek bir cevap olacaktı.

Kafama takılan bir diğer konu ise babam olmuştu. Bütün bu durumlardan haberi var mıydı? Sonuçta beni ölü bulunca sanki bu durumdan haberdar gibi davranması tuhafıma gitmişti.

Ya başından beri benimle oynuyorduysa?

Bu durumda işler tahmin ettiğimden daha karışık olmalıydı. Ayrıca Chanyeol'un annesi ve diğer Kuğular da sıkıntıdaydı. Bir şekilde ileride onları kurtarmak zorunda kalacaktık ki bu durumda işler biraz karışıyordu. Çünkü Chanyeol kesinlikle benimle gelmek isteyecekti. Tabi ben buna izin veremezdim.

Onu tehlikeye atmak istemiyordum.


Kısa bir süre sonra Chanyeol'un sesilenmesi ile mutfağa doğru ilerledim. Küçük ve hızlı bir kahvaltı hazırlamıştı. İşlerimiz vardı ve çok zaman kaybetmemek en iyisiydi. Aslında aklıma takılan bir nokta daha vardı ki onu yemek yerken fark etmiştim.

Siyah tarafa geçen iki kişi. Onlarla işgili hiçbir bilgimiz yoktu ve neyin peşinde olduklarını da bilmiyorduk. Bu işleri gerçekten karıştırıyordu. Ayrıca içimden bir ses onlarla kısa sürede karşılaşacağımıza dairdi.

"Chanyeol bana hatırladıklarından bahseder misin? Yani oradayken neler olduğundan."

Yemek yemeyi kestiğinde bana bakmıştı. Bu konuda konuşmak istemediği bariz bir şekilde belliydi. Ama küçücük bir şey bile işime yarayabilirdi ki bunu göz ardı edemezdim.

"Pek bir şey hatırlamıyorum."

"Ne hatırlıyorsan söyle. Belki bir şeyler fark ederim."

Chanyeol derin bir iç çektiğinde parmakları ile oynamaya başlanıştı. Onun için zordu biliyordum.

"Çok bir şey hatırlamıyorum. Küçükken annemle bir süre aynı odada kalmıştık. Diğer çocuklardan ve kadından sonradan haberdar olmuştum. Annem de bilmediğini söylemişti. Bana doğduğumda beni bir süre göremediğinden söz etmişti. Saçım farklı olduğu için doktorların yanına yaklaştırmadığını anlatırdı."

Black Swan 〆 BaekyeolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin