-23-

387 51 47
                                    

Düşündüklerimde haklı çıktığımda içim içime sığmıyordu. Ayrışma beklenenin üstünde gerçekleşmişti. Kısa sürede bundan elde edilecek panzehir ile deneyler devam ederek, kısa sürede sonuca varılabilecektik.

Ama öncelikli, panzehirin elde edilmesi ile yapılması gereken şeyler vardı. Ne kadar kan örneklerinde veya böceğin üstünde denenecek olsa da, sonuçta bir insan üstünde de denenmesi gerekecekti. Üstüne üstlük ne kadar yetkin olduğu da bu şekilde ortaya çıkacaktı.

Ayrıca bu panzehirin Kyungsoo'ların üstünde işe yarayacağından da şüpheliydim. Yan etkilerini azaltabilirdi ama tamamen geçireceğini sanmıyordum. Ama şimdilik önümdeki işe odaklanmalı, babamdan bunu gizleyerek panzehiri son haline getirmem gerekiyordu.

Yaklaşık gizli kapaklı yürütülen iki günün ardınsan son denediğim zehirli kan örneği tamamen düzelme göstermişti. Bu durumdan Min Hee'yi haber etmemle sonunda insanlar üzerinde denemeye başlayabileceğimize karar kılmıştık.

"Ama kimin üzerinde deneyeceğiz bilmiyorum. Kimseyi riske atamam. Daha önce görülmemiş bir duruma çare üretmeye çalışıyorum. Ya gerçekten başarılı olmazsa?"

"Bay Byun." Sesi kararlı gelen kıza döndüğümde ne diyeceğini çoktan anlamıştım bile.

"Lütfen bende deneyin."

"Ama bu çok riskli. Üstelik bir şey olma durumunda sen bana lazımsın. Bunu yapamam." Kafasını iki yana hayır anlamında sallamıştı.

"Siz zaten bunu tek başınıza da başarabilirdiniz. Lütfen efendim. Bu şeyden kurtulmak istiyorum." Ben hayır desem bile kendisinin bunu benden gizli yapacağına emindim. Tam da bu nedenle kabul emekten başka bir seçeneğim yoktu.

"Peki. O halde bu gece bunu gerçekleştiriyoruz."

"Tamamdır. Peki Chanyeol.. ona haber verdiniz mi?" Olumsuz anlamda başımı sallamıştım.

"Henüz ona söylemedim. Ümit vermek için henüz erken. İşe yaraması durumunda her şeyi toparlamam ve bir plan kurmam gerekiyor. Onu bunlardan sonra işin içine katacağım." Beni anladığını belirtircesine başını sallamıştı.

"Bugün Chanyeol akşam gelmesin. O geldiği zaman başımıza güvenliği dikiyorlar. Onlar olmazsa daha rahat biter işimiz."

"Tamamdır. Bunu ileteceğim."

Konuşmamızın ardından kaldığımız işe geri dönmüş, akşam olacakları planlıyorduk. Planlandığı gibi Chanyeol'u geri göndermiştim.

"Ama neden? Baekhyun.."

"Chanyeol, şu anlık bir şey yapmayacağız. Sadece bekle tamam mı? Bana güven." Söylediğim sözlerin ardından kabul etmiş ve bana sıkıca sarılmıştı.


Laboratuvara dönmemle Min Hee'nin hidrojen florür hazırladığını gördüm. İçeri kısımda bir odadan bu gazı yayacaktık. Tabi öncesinde Min Hee'ye panzehiri uygulayacaktım. Bunun için gereken ortam hazırlandığında elimde şırınga ile Min Hee'yi bekledim.

"Lütfen biraz rahatlar mısınız Bay Byun?" Söylediği şeyle dikkatim direk ona kaydığında gülümsedi.

"Bu çok riskli."

"Kendi yaptığınız şeye güvenin lütfen."

Kendime güvenmem gerektiği doğruydu. Bundan sonra geri dönüş yoktu.

Şırıngayı koluna enjekte etmemle bir süre bekledik. Yaklaşık yarım saatlik bekleyişin ardından enfeksiyon göstermemesi üzerine Min Hee hazırladığımız odaya girmişti. Ona tekrardan baktığımda tamam işareti vermiş ve ben de bunun ardından gazı odaya salmıştım.

Black Swan 〆 BaekyeolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin