Black Swan 〆 Baekyeol

12

"Baekhyun başından beri Beyaz Kuğular hükümetin elindeki bir oyuncaktı. Başından beri her şey planlanmış bir oyundan başka bir şey değildi. Başından beri kandırıldık. Hiçbir şey bilmeden kandırıldık."

Karşımdaki oğlanın bu sözleri bir anda bütün hislerimi mahvetmişti. Nefes alış verişlerim hızlandığında birazdan öğreneceğim şeylere dair olan korkum tepki vermemi engellemeye başlamıştı. Bir iki kelimeyi yan yana getirebilirsem kendimi şanslı hissedeceğim bir durum içinde yanımda bulunan Chanyeol aniden aklımdaki düşünceyi dile getirmişti.

"Ne demek kandırıldık?" Onun gözlerinde de korku görülüyordu. Ne yapacağını ve ne düşüneceğini bilememe korkusu şu an ikimizi birden sarmalamış, bırakmıyordu.

"Yüz yıl önce olan olaydan söz ediyoruz. O olayın arkasında yatan bir gerçek var. Bu ülkede hiçbir şey görüldüğü gibi değil." Kyungsoo sustuğunda Jongin konuşmayı devralmıştı.

"Sözümü kesmeden dinleyin lütfen. Başından beri bütün yaşanılanların sorumlusu hükümetin tam kendisiydi. O zamanlarda baştaki insanlar ülkenin kontrolünde zorlanmaya başlamış, bunun üzerine ise bir çözüm önerisi getirmeye çabalamışlardı. Bunun ardından ise çözümü bu ülkeyi değiştirmekte buldular. Ama değişim için o zamanlarda hala testte olan bir ilaç ile gerçekleştirilmesi üzerine anlaşılmıştı. Bu ilacın testleri henüz bitmediği ve insanlar üzerinde de denenmediği için sonuçların ne olacağı kestirilememişti. Yöneticiler kendilerini güvenceye almalarının ardından ülkeye bu ilacın içinde bulunduğu bir bomba atıldı. Ülke çapında etkili olan bu saldırı sonucunda ise ilaç bazı insanların saçlarını beyazlattı.

Aslında amaç büyün herkesin saçlarının beyazlamasıydı. Çünkü beyaz saça sahip insanlar böcekler tarafından alt edilebilirdi. İlaç saçları siyahlattığında o insanlar üzerinde böceğe dair hiçbir ize rastlanmadı. İlaç sadece Siyah Kuğular'da saç renkleriyle oynamıştı. Onlarda asla bir hastalık ortaya çıkmadı. Ama bu durumun öğrenilmesi riskliydi. "

Duyduklarım ile titremem başlamıştı. Ama bu daha çok sinirdendi. Her şey kafamda yavaş yavaş çözümlenirken duyduklarıma inanmak istemiyordum. Korkunçtu. Bu çok alçakça ve şerefsizce bir şeydi.

"Çoğu insanda bu ilacın etki etmemesi üzerine hükümet bir karar aldı. Kendileri bu bombaya maruz kalmadıklarından dolayı güvendeydiler. Ama şu stratejiyi düşündüler. Azınlığın kontrolü daha kolaydır. Bunun sonucunda başkan kendi soyunu beyaz saçlı göstermeye başladı. Bununla birlikte ise ülkede ırkçılık boy gösterdi. Bu ırkçılık sonucunda Siyah saçlı insanlar köle olarak anılmaya başlandı.

Bu olayların ardından hiyerarşi devreye girdi ve duvarlar örüldü. Yasalar getirildi ve insanların özgürlük hakları ellerinden alındı. Şimdi ise durumlar bildiğiniz gibi. Başından beri hükümetin yapmış olduğu şeylerden dolayı bu zamana kadar bu ayrım devam etti. O zamanlardaki laboratuvarın başkanı senin dedendi Baekhyun. O nedenle o öldüğünde yerine baban geçti. Hükümetin sırrının farkında olan baban sana güvenemeyeceğini anladı. Bunun üzerine ise senin gerçeği öğrenmen için senin yoluna taş koydu."

Jongin sustuğunda cevap verecek bir şey bulamıyordum. Zaten benim cevabımı dinlemeden Kyungsoo devam etmişti. Daha anlatmadıkları çok şey vardı.

"İlaçtan söz etmek gerekirse, senin de keşfetmiş olduğun böcekle ilgili geliştirilmiş bir ilaç. Bu ilaç böceği yumurta halindeyken çok küçük boyutlarda insan vücuduna kuluçkalandırıyor. Böceğin vücuda girdiği beden ise bu durumdan dolayı saçlarını beyazlatıyor. Gaza maruz kalmadığı müddetçe ise o insan ölene kadar yumurtasından çıkmıyor. Böceğin insan vücuduna yerleşmesini sağlıyor. Nesilden nesile aktarılan bir sistem geliştirdiler. Böylelikle Beyaz Kuğuların hep olması sağlandı.