Kişinin bilinçaltına subliminal mesaj göndermenin birçok yolu vardır. Bunlardan biri de 25. Kare Tekniği'dir.
Günlük yaşamda gördüğünüz bir anlık görüntü 655 satır ve çerçeve denilen 24 küçük kareden oluşur. Sinema bandında, saat, dakika, saniye olarak bir diziliş vardır. Saniyeden sonra kare gelir ve bir saniye, 24 karedir. Her 24 kare ise bir ekran büyüklüğündeki kareyi oluşturur. Her 327.5. satırda bir de "control-track" denilen aralık vardır. İşte bu aralıktaki görüntüler kesilip, aralarına başka görüntüler katılarak "25. Kare Tekniği" oluşturulur ve bu 25. kare anlıktır. Kareler 24'ten 25'e çıkınca, anlık bir görüntü gelir. Biz o görüntüyü göremesek de o görüntü bilinçaltımıza yerleşir. Bu tekniğin de amacı bilinçaltımıza mesaj göndermek oldugu için dünya sinema sanayisinde bu tekniği kullanmayan kalmamıştır.
Yapımcıların bu tekniği kullanmakarındaki esas husus şu; bu tekniği kullanmadan yapılan reklam veya filmler etkili olamıyor. Çünkü izleyen kişi, bilinçli bir tercih ile gördüklerini kimi zaman reddedebiliyor.
İşte 25. Kare Tekniği'nin temel mantığı budur. Hedef kitlenin bilinçli tercih hakkını gasp ederek, onları gizlice zehirliyorlar.
Bu tekniğin doğduğu zaman günümüzden çok da uzak değil aslında. 1900'lü yılların başında Knight Dunlap adında Amerikalı bir psikoloji profösörü, gözbağcılık gösterisi yaparken, bilinç gücü ile algılanamayan "Hissedilemez Gölgeler" kullanarak, aynı uzunluktaki iki çizgiyi, seyircilerin farklı ölçülerde algılamasını sağlamıştır. Buradan hareketle, bilinçaltını hedef alarak mesaj göndermeyi amaçlayan, adına da subliminal mesajlar denilen reklamlar, ilk kez 1950 yılında Amerika'da ortaya çıkmıştır.
James Vicary isimli reklamcılık uzmanı, sinema salonlarında yaptığı bir deney sonucunda patlamış mısır ve kola satışlarının arttığını gözlemledi. Yapılan deneyde, film perdede oynarken, anlık görüntüler halinde gözle görülemeyen gizli karelerde, "patlamış mısır ye", "kola iç" sloganları yer alıyordu. Seyirci bu sloganları göremese de bilinç altına yerleşiyordu ve bunun sonucunda kola satışında %18.1, patlamış mısır satışında ise %57.7 gibi bir artış sağlandı.
İşte ogün bu gündür, 25. Kare Tekniği kullanılmaya başlanmıştır ve tüm insanlığı tehdit etmektedir. Bir grup psikolog bu tekniğin ilk çıktığı yıllarda, böyle birşeyin efsane oldugunu gerçeklik payı olmadıgını söylemiştir. Ancak, beyin dalgalarını ölçen teknolojilerin gelişmesiyle yapılan araştırmalarda, gizli mesaj içeren reklamlara beynimizin daha farklı ve daha fazla tepki verdiği görülmüştür, böylece bu teknik kanıtlanmıştır.
İşin ilginç tarafı, bu tekniğin bu denli tehlikeli olmasına ragmen, çok az sayıda seminer, makale ve tez vardır. Yıllardır uygulanan bu tekniğin nasıl olup da insanlar tarafından önemsenmediği de düşündürücüdür.
25. Kare Tekniği ve subliminal mesajların asıl hedefi genç kitledir. Malesef çizgi filmlerde, şarkılarda, reklamlarda ve filmlerde yasal olmadıgı halde gizli mesajlar veriliyor. Çocuklara sevgiyi, kardeşliği gösterdiğini zannettiğimiz çizgi filmlerin arasına, pornografik içerikli fotoğraflar ve sözler bu teknikle gizleniyor. Çocukların kişiliklerinin geliştiği bu en önemli yaşlarda, bilinçaltlarına gizlenen mesajlar gönderiliyor ve etkileniyorlar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlluminati
Non-FictionYeni Dünya Düzeni... Siyaset... Politika... Entrika... Bu bilgiler nasıl bir tehlikede oldugunuzu görmenizi saglayacaktır. Dünya, yeni bir çaga adım atıyor ve bu çag insanlık için hiç iyi olmayacak. Bu tarihi bilgilendirme değil, siyasi bir uyarıdır.